Avrupa değerleri
Haber, dünya basınında şöyle yer aldı: “Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AP Genel Kurulu'nda video konferans yoluyla hitap eden Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'yi ayakta alkışladı. Bir sığınaktan video konferans yoluyla AP Genel Kurulu'na canlı seslenen Zelenski, Ukrayna halkının cesaretini selamladı ve ülkesinin Avrupa Birliği'ne (AB) alınmasını istedi. ‘Bize yanımızda olduğunuzu kanıtlayın, Ukrayna'yı AB'ye alın’ diyen Zelenski, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Gerçekle yüzleşmek zorundayız: insanlar her gün ölüyor; o hayatlar, sizin değerleriniz, haklar, özgürlük, eşitlik için feda ediliyor. Bugün Avrupa, Ukrayna ile çok daha güçlü olacak. Gücümüzü ispatladık, eşit olduğumuzu gösterdik.’ Zelenski, ‘bizi hayal kırıklığına uğratmayacağınızı kanıtlayın. Karanlıkları yenecek ışığı gösterin’ dedi.”
HİTLER’İ ARATMAYAN CİNAYETLER
Öte yandan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, “savaş bitmeden olmaz” diyerek, Avrupa’nın beklentilerini hatırlattı: “Ukrayna, AB'ye hiç bu kadar yakın olmamıştı. Daha aşılacak yol var.” Ardından ekledi: “Bugün tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Ve bununla yüzleşmek için her şeyi yapmalıyız. Pandemi bize bu yolu açtı.”
Zelenski ve Leyen hangi değerlerden söz ediyor? Aydınlanma ve Fransız devriminin demokratik yaşam ve kültür kazanımlarını çoktandır tarihe gömmekle meşgul olan Avrupa’nın BigTech’le birlikte hurafe ve yalan bombardımanı üreten dijital teknolojisi de sökmüyor artık. İnsanlığı göstermelik demokrasi numaralarıyla aldatmanın da çare olmadığını gören Avrupa, tüm dünyada zoraki Büyük Sıfırlama’ya geçmek için Kovit19 yasaklarından yararlanmaya çalıştı ama büyüyen kitlesel gösteriler karşısında önce İngiltere’de, daha sonra birçok ülkede geri adımlar atmak zorunda kaldı. Şimdi yeniden, aslında eski ama uygulamada yeni faşist yöntemlere, nazileri aratmayan soykırım denemelerine yöneldi. Ukrayna’da NATO’nun denetimindeki faşist örgütlerin, paramiliter güçlerin işlediği cinayetler 1960 - 70'lerde Kıbrıs'ta Grivas çetelerinin işlediklerinden pek de farklı değil... Bu gerçeği bizzat Amerikan Komünist Partisi ve emek örgütleri de vurguluyor.
AGATHA'NIN ROMANINDAN GERÇEĞE
Fatih Altaylı'nın yazısından öğrendiğimize göre, Cemal Şengör, Neonazilerin 8 yıldır süren saldırılarında 14 bin sivilin hayatını kaybettiğini söylüyor, Zelenski yönetimi ise bu gerçeği görmezden geliyor. "Rusya ve Ukrayna’yı bu müessif çatışmaya iten nedir?" diye soran Şengör, Dame Agatha'nın son romanında bir otelde işlenen beş cinayetle Ukrayna'daki katliamlar arasında benzerlik buluyor. Şöyle ki:
Birbirinden ilişkisiz gibi görünmekle beraber, komiser Poirot cinayetlerin ortak bir yönünü keşfetmekte gecikmiyor. "Cinayetleri işleyen ve ölen belli olduğu halde kimsenin fark etmediği başka bir faktör daha vardır: Stephen Norton isimli, kır saçlı, sakin görünümlü, dürbünüyle kuşları izleyen bir müşteri, psikolojik ikna yöntemleriyle, aslında bu cinayetleri işleten kişidir. Bu 'iyi niyetli', efendi adamın böyle bir şey yapabileceği kimsenin aklından bile geçmemiştir. Poirot bu adamı yasal yollarla durdurmanın, yeni cinayetlerin önüne geçmenin, imkânsız olduğunu görür ve kendisi de ölümcül bir hastalığın pençesinde olduğundan, adamı bizzat öldürmeye karar verir. Bunu yaptıktan sonra yakın dostu Yüzbaşı Hastings’e durumu anlatan bir mektup bırakır ve olayın hemen arkasından vefat eder." Romanla Ukrayna gerçeği arasındaki benzerliği yakalamayı okura bırakarak şöyle 20 yıl geriye gidelim.
ASLAN ASKER
Haydut devlet ABD'nin Irak'ta diktatör devirmek ve nükleer silahları imha etmek üzere 2 milyon insanı öldürdükten sonra, Saddam temizmiş deyip işin içinden çıktığını unutmuş olamayız.
20 milyon Sovyet yurttaşını katleden Hitler'in Nazi ordularına Stalin boyun eğmedi ve onlara yalnızca Ukrayna'yı değil, Avrupa'yı dar etti. Şimdi Ukrayna'da Biden'ın besleyip büyüttüğü, binlerce insanı katleden soykırım heveslisi neo Nazi alçaklarına Putin'in barış adına göz yumması isteniyor.
NATO'nun soytarısı Zelenski keşke Aslan Asker Şvayk'ı oynasaydı. Elbette Oscar alamazdı ama tüm dünya için barışa yönelik gerçekten güzel bir iş yapmış olurdu belki.
BİR DÜZELTME ÖNERİSİ
2 Mart günlü Aydınlık'ta Mete Şahin Karataş'ın San Francisco'dan bildirdiği haberin başlığı şöyle:
ABD’li sosyalistler: NATO lağvedilsin
METE ŞAHİN KARATAŞ / SAN FRANCISCO
Bu başlıkta ciddi bir yanlışlık var: ABD'li değil, Amerikan olmalı... Tıpkı Amerikan Komünist Partisi derken olduğu gibi...