Avrupa Fenerbahçe’si -(TAMAMI)
Onlar gelmezse, sen de gitmeyeceksin. Yani futbol deyimiyle “enayi tuzağına” düşmeyeceksin. Eğer düşersen adamı Napoli yapıyorlar zaten. Hepimiz biliyorduk müthiş takım oyunuyla makine düzeni içinde oynadıklarını. Bizden fazla da Aykut Kocaman ile Fenerbahçeli futbolcular biliyordu böyle olduğunu. Kimde yetenekli ve yıldız futbolcu varsa o bu taktik ve sinir oyununu başarıyla bitirecekti.
Kendi sahasında oynayan Plzen’de 4 onluğa merdiven dayamış kaptan Horvath başroldeydi. Genellikle o soldan, Darida sağdan terazileyerek arkadaşlarını koşturuyorlar ve “insan makinesi” olan takımlarını çalıştırıyorlardı. Ayrıca onlardan gelecek toplarla birden hızlanıp siz daha anlamadan kalenizin önünde fazla adamla bitiyorlardı. Bir de Volkan’ın hatalı pası ile üst direkten döndüler.
Doğrusu Aykut Kocaman önlemini iyi almıştı. Selçuk Şahin- Mehmet Topal ön liberoları ile savunmayı neredeyse hiç bire bir yakalatmadı. Bekir –Yobo ikilisi göbekte, sağda Gökhan, solda Ziegler çok dikkatliydiler. Ataklara katılmayı da ihmal etmediler. Nitekim bu düzen içinde topu daha iyi çeviren Fenerbahçe Sow’un pasını kale ağzından üstten dışarı atan Kuyt ile yüzde yüzlük bir fırsat kaçırdı.
Son 15 dakikaya dek oyun sarı lacivertli temsilcimizin istediği gibi oynandı.Hatta topa daha çok sahip olan Fenerbahçe idi. Bu arada Sow başta olmak üzere sekize yakın tehlikeli şutun yarısı rakip kalecinin müthiş oyunu ile gol olmaktan kurtuldu. Ama maçın sonlarında artık beklediğimiz gol geldi. Müthiş ikiliden Sow, Gökhan’ın ustaca kesmesi ile kafayı vurdu. Takımını farktan kurtaran kalecileri yine çeldi. Ama Webo’nun kafasının kaleye girmesini engelleyecek kimse artık kalmamıştı. Bu gol ile Fenerbahçe belki de beklenenden fazlasını alıyordu.