Yandex
23 Mart 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa halklarından etki ajanlığına tepki

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Örovizyon Şarkı Yarışması Ulusal Elemeleri, Avrupa’nın durumunu değerlendireceğimiz birçok ipucu veriyor. Bu hafta; Polonya, Estonya, Litvanya ve Ermenistan elemeleri yapıldı. İtalya’da da; San Remo Festivali düzenledi. San Remo’yu kazanan Olly, bir hafta içinde vazgeçmezse İtalya’yı temsil edecek. San Remo’da 6. ve 7. ilan edilen şarkılar; süper finale kalamayınca salonun haklı protestosu karşısında sunucular ne yapacaklarını bilemediler. Sonucu jüri ne kadar fazla etkiliyorsa, sonuç o kadar fazla tepki çekiyor. San Remo’da jüri sonucu %66 oranında etkiliyor. Tarzı ve niteliği ile diğer ülkelerdeki elemelerden daha farklı olan İtalya elemesinde, sorun seçimde. İzleyicilerin tepkisini uzun yuhalamalarla vermesi de, İtalya’nın Batı dünyasının dışına çıkan siyasetinin bir göstergesi. İtalya, artık haksızlığa tepki veriyor. Litvanya elemesinde en başarılı 3 şarkı süper finale çıkacaktı. Yarışan şarkılardan birinin adı “Freedom” (Özgürlük) idi. Emperyalizmin elinde oyuncağa dönüştürülecek Özgürlük kavramının adını verdiği şarkıda “Tek istediğim şey Özgürlük, gereksinim olan tek şey Özgürlük” nakaratı var. Şarkının sonunda da sunucular Ukrayna’nın işgal edilmesinden bahsettiler. Önce jüri oyları geldi ve bu şarkı ilk 3 içinde yerini aldı. Jüri demek, siyaset demek; sözde işi müzik olanların görevi önce siyasilerin sonra müzik şirketlerinin sözcülüğünü yapmak. MFÖ’nün “Diday Diday Day”ına 12 puan veren İsviçre Jüri Başkanı “müzik şirketlerinin etkisinde kalsaydık, bu puanı veremezdik” demişti. Litvanya jürisinin bu politik tercihini Litvanya halkının oyları engelledi. Rus düşmanlığı için hazırlanan bu şarkı süper finale bile kalamadı. Litvanya Televizyonu LRT’nin ajitasyonuna ilk tepki Litvanya halkından geldi. Avrupa, barış istiyor. Emperyalizmin tetikçisi olmak istemiyor, hayatta kalmak istiyor. Nitekim, benzer bir tavrı Ermenistan Ulusal Elemesi’nde de gözlemledim. Ucu soykırım yalanına dokunan şarkılar Halk Oylamasından puan alamadı. Ermenistan’da kazanan hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı “Survivor” oldu. Haftanın en güzel gösterisi Estonya’nın Ulusal Elemesiydi. Yarışmayı da güzel bir müzik, ilginç bir dans ve mizahi sözleri ile emperyalizmin dayattığı meşhur markanın yarattığı kahve bağımlılığını eleştiren "Espresso Macchiato" kazandı.

TEK TEMSİLCİMİZ BEŞİKTAŞ

Hafta başlarken heyecan ile beklediğim karşılaşma Beşiktaş Erkek Hentbol Takımı’nın Avrupa Kupaları’ndaki Norveç deplasmanı idi. Karşılaşmadan önce; Türkiye Hentbol Federasyonu’nun sayfasında; Avrupa kupalarında hem erkek hem kadın hentbol takımlarımız arasında yoluna devam eden tek kulübümüzün karşılaşması ile ilgili en küçük bir bilgiye rastlamadım. Kura çekimi sonrası karşılaşmanın bu hafta sonu oynanacağı belli idi. Karşılaşmanın saati neydi, yayınlayan kanal var mıydı? THF ve spor medyamız; Beşiktaş’ın karşılaşması oynanmayacakmış gibi davrandı. Muhtemelen farklı bir yenilgi de bekliyorlardı. Beşiktaş, Norveç’ten beraberlikle döndü ve ikinci maç için önemli avantaj sağladı. İkinci karşılaşmada tribünler dolmalı, bu yüzden başta THF olmak üzere bu karşılaşma artık haber olmalı. TRT’den de İstanbul’daki karşılaşmayı yayımlamasını bekliyorum.

ÖZETİN ALTINA SONUÇ YAZMAYIN!

TRT demişken.. TRT’nin Süper Lig karşılaşmalarının özetini yayımlama şeklini doğru buluyorum. Genelde özeti yayımlanacak karşılaşmanın başlangıç düdüğünden 2 saat 40 dakika sonra 3 dakikalık özet yayımlanıyor. Eskiden, karşılaşma özetleri yayımlanırken KJ olarak maç sonucunun ekrana yazılması alışkanlığı vardı. Yüzbinlerce izleyici, o maç özetini sonucu öğrenmeden izlemek istiyor. İzleyicinin; canlı karşılaşma yayını şifreli kanalların ardında kalınca, en azından o üç dakikada heyecanı yaşamak istemesine saygı göstermek gerekir. Süper Lig özetlerinin dışında da; bir karşılaşma özeti yayımlanıyorsa; KJ olarak karşılaşmanın sonucunu ekrana yazmak; izleyiciye saygısızlıktır. Spor yayıncılığı; haber vermek değildir, izleyicinin heyecanını canlı tutmaktır. Nitekim, TRT karşılaşma özetlerinde sonucu ekrana yansıtmamaya özen gösterirken; bu hafta Fenerbahçe-Kasımpaşa karşılaşmasının ilk özet görüntülerinin yayınına başladığı anda; Acun Ilıcalı’nın basın toplantısı başladığı için, TRT ekranı ikiye böldü, altına da olabilecek en büyük yazı tipi ile karşılaşmanın sonucunu ekrana getirdi. Şifreli karşılaşmaları izleyemeyenlerin dört gözle bekledikleri an karşılaşmaların özetleri. TRT, diğerlerinden farkı olmadığını kanıtladı. TRT için ortamı gerginleştiren açıklamaların değil, karşılaşmaların daha değerli olduğunu düşünürdüm. Meğer Acun Ilıcalı’nın açıklaması, 4 gözle beklenen 3 dakikalık karşılaşma özetinden daha değerliymiş ki, özetin yayımının sona ermesi için 2 dakika beklemeden açıklama ekranlara getirildi. Acun Ilıcalı’ya sorsanız “karşılaşmanın görüntüleri mi kendi açıklamaları mı daha önemli diye?”; takımın emeğinin daha değerli olduğunu söyler. “Ne oldu”dan çok “ne dedi” yayımcılığının bir örneğini yaşadık.

TRABZON’DAN TARİHİ BAŞARI

Haftanın en önemli başarısı Trabzonspor Genç Takımı’nın Avrupa Gençler Ligi’nde Juventus’u eleyerek son 16 takım arasına kalmasıydı. Geçtiğimiz yıl Olympiacos’un kazandığı kupada Trabzon’un yolu Olympiacos’tan daha kolay. Son 32 maçında olduğu gibi; son 16 ve çeyrek final karşılaşmaları da Trabzon’da oynanacak. Trabzon’un son 16’daki rakibi de İtalyan. Trabzon; Atalanta’yı geçerse, muhtemel rakip Milan olacak. Bu 2 turu geçersek; yarı final ve finalin oynanacağı Nyon’un zaten Trabzon’dan farkı kalmaz. Bu sene bir Avrupa kupası kazanabiliriz. Hem de ilk 11’inde 1-2 Türk oynayan değil, 11 Türk oynayan bir kadro ile…

ATLETİZMDE GÜZEL DÜNLERE DOĞRU

Salon atletizminde de başarılı sonuçlar geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Ersu Şaşma’nın Fransa’da Türkiye rekoru kırarak şampiyon olması ve Balkan Salon Atletizm Şampiyonası’nda gelen madalyalar ile umutlandık. Federasyondaki değişiklik meyvesini erken vermeye başladı.

Avrupa İtalya Polonya Estonya