Avrupa’da acımasız ırkçılık yaygın
27 Avrupa ülkesinde 6752 Afrika kökenli kişiyle yapılan araştırma sonuçları yabancıların ayrımcılık, yaygın ve acımasız ırkçılıkla karşılaştığı sonucuna ulaştı.
The Guardian Gazetesinin haberine göre yapılan araştırma bu kişilerin sözel saldırılardan ev kiralayamama gibi birçok sorunla karşılaştığını gösterdi. Okullardan iş yaşamına, ev kiralamaktan, satın almaya, sağlık hizmetlerinden iş bulmaya, yaşamın her alanında Afrika kökenlilerin ayrımcılıkla karşılaştığı, bunun Almanya ve Avusturya’da en fazla olduğu ve bu ülkelerde aşırı sağın hızla yükseldiği
açıklandı.
Avusturya ve Almanya’da, sorulan dört kişiden üçü (yüzde 72 ve yüzde 76) son beş yılda ayrımcılığa uğradıklarını belirtti. 2016’da bu rakam yüzde 51 ve yüzde 52’ydi. Göç karşıtı Alternative für Deutschland (AfD) Partisi 2017’den sonra Almanya’da üçüncü parti oldu. 2021 de başarıları biraz düştü ancak etkileri her geçen gün artmakta. Geçtiğimiz haziran ayında AfD’li bir siyasetçi ilk defa vali seviyesinde bir göreve geldi.
İNSANLAR YALNIZCA DERİLERİNİN RENKLERİNDEN DOLAYI AYRIMCILIKLA KARŞILAŞIYORLAR
Avusturya’da 1956 yılında kurulan ve ilk lideri bir SS subayı, Nazi olan Özgürlük Partisi (FPÖ) gelecek yıl yapılacak seçimlerde önde gidiyor ve kazanması bekleniyor. Michael O’Flaherty, Avrupa Birliğinin Temel Haklar Ajansı Direktörü, Avrupa Birliğinde siyahi olmanın utanılacak bir şey olduğunu söyledi. Düzelme olması beklenirken çok daha geriye gidildiğini ekledi. “İnsanlar yalnızca derilerinin renklerinden dolayı ayrımcılıkla karşılaşıyorlar” dedi.
“Irkçılık ve ayrımcılığın toplumlarımızda hiç yeri olmaması gerekli, araştırma sonuçlarına göre her ülke
iyileştirme yapmalı, hedef yükseltmeli, böylece Afrika kökenlilerde rahat bir yaşam sürebilmeli” diye sözlerini sürdürdü. Konuyu daha iyi araştırmak için her Avrupa Birliği üyesi ülkenin eşit haklar üzerine veri toplamasını, etnik ve ırk kökenlerinin belirlenmesini istedi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan kaynaklanan hassasiyetlerden dolayı Almanya nüfus sayımında etnik ve ırksal kökenleri sormamakta. İngiltere’de bu veriler toplanmakta. Ajansın topladığı veriler ayrımcılığın tüm kişilerde günlük yaşamı etkilediğini gösterdi. Araştırmaya katılanların yüzde 25’i renklerinden dolayı ev sahiplerinin kendilerine ev kiralamadığını söyledi.
Yine yüzde 25’i çocuklarına renklerinden dolayı tehdit edici sözler edildiğini belirtti. İrlanda, Almanya, Finlandiya ve Avusturya’da bu rakam yüzde 40’a çıktı. Genel nüfusa oranla gençlerin okuldan erken ayrılma durumu Afrika kökenlilerde üç katı fazla. Yüzde 25’i sık sık polis tarafından durdurulup arandıklarını belirtti. Renklerinden dolayı polis tarafından durdurulup arananların sayısı yüzde 42’den yüzde 48’e çıktı.
Araştırmaya katılanların yüzde 32’sinin temel işlerde (temizlik, vb) çalıştığı, beyazlarda bu oranın yüzde 8 olduğu belirlendi. Ayrıca işe alınanları yüzde 32’sinin geçici kontratlarla çalıştığı açıklandı. Beyazlar arasında bu oran yüze 11. Temel işlerde düşük maaşlarla çalışan yabancıların eğitimlerinin ve deneyimlerinin daha yüksek işler için olduğu, birçoğunun üniversite mezunu ama düşük işlerde yer bulabildikleri de görüldü.
Avrupa Birliğinde aşırı sağ partiler yükselişe geçmişken ırkçılığın ve göç karşıtı tutumların da yükselişe geçtiği gözlemlenmekte.