28 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avukat Zeynep Küçük'ün açıklaması (3)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Avukat Zeynep Küçük'ün mektubu devam ediyor:

***

["Sayın İnce, sanılanın aksine, devam eden soruşturma ve kovuşturma sırasında Veli Küçük aleyhine olabileceği değerlendirilen tüm belgeler titizlikle dosyaya getirtilmiş, Veli Küçük hakkındaki tüm iddialar büyük bir hevesle araştırılmış ve hatta bu konuda pek çok gizli tanık da ihdas edilmiştir.

Öte yandan, yine sanılanın aksine kiralık kalemler soruşturmanın başından itibaren Veli Küçük'ü bu tertibin merkezinde tutmuş ve biraz olsun şüphe ile yaklaşanlara ve/veya hukuk ihlallerinden bahsetme girişiminde bulunanlara "Orada Veli Küçük var, sen onu mu savunuyorsun?" diyerek, Veli Küçük ismini bu seslerin kısılması için araç haline getirmiştir. Bir de, "Bakın Ben ne kadar Demokratım" vurgularının altını çizmek kastıyla Veli Küçük ismini kullananlar vardır ki, asıl ayıbın sahibi de onlardır. Zira, bu kişiler tarafından, yargılamaların başından itibaren, hangi kritere dayandırdıkları anlaşılamayan, ancak kesinlikle hukuki olmayan "yaş ve kuru" ayrımı yapılmış, "oradaki Veli Küçük gibilerinin cezalandırılmasına bir diyeceğim yok" şeklinde beyanlarla orta bir yol benimsenmiştir. Böylece, Ergenekon davasındaki hukuksuzlukların bir kısım sanıklar için kabul edilemez olduğu, bir kısmı içinse kabul edilebilir olduğunu örtülü bir şekilde onaylayarak, milli değerlerin tasfiyesi amacıyla bu davanın borazanlığını yapanların değirmenine gizliden su taşınmıştır.

Tüm bunlar, yıllardır sun'i ve kasıtlı olarak gündemde tutulan, etiketlenen Veli Küçük ismi üzerinden yapılmıştır ve görüyoruz ki halen de devam etmektedir. Bu çok kolaycı bir yöntemdir ve her zaman da tutmuştur.

Sayın İnce, Veli Küçük Ergenekon davaları sonucunda 2 kere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştır. Bir tanesi, aynı cezayı alan tüm sanıklar açısından öngörülen hükümeti yıkmaya teşebbüs iddiasından, diğeri ise Danıştay cinayetindendir. Emin olunuz ki, bu davayı yürütenler, Veli Küçük'e daha çok ceza verebilmek adına tüm koşulları fazlasıyla zorlamışlardır. Ancak tüm zorlamalara rağmen, suç oluşturan bir fiil bulunamamıştır. Sizin yazınızda Veli Küçük'ün derin devlet, gladyo, kontrgerilla örgütlenmesinin bir parçası olması nedeniyle hakkında konuşmadıkları iddiasında bulunduğunuz "medyanın zehir hafiyeleri, ücretli yazmanlarının" susmalarının sebebi ise, kendilerinin büyük emek vererek yarattıkları ve kendilerine sunulan ile yetinen, bilimsel düşünceye değer vermeyen kitlelerin kandırılması için kullandıkları Gulyabaninin sonunda olduğu gibi fos çıkmasıdır. Sayın İnce, sizden sadece ve sadece internet kaynaklarından edindiğiniz bilgiler ışığında oluşturduğunuz kanaatinizi, bir de bu açıklamalar çerçevesinde gözden geçirmenizi diliyorum. Dilediğiniz her zaman, aklınıza takılan tüm konularda sizinle görüşmeye hazırım. Bu mektubumu köşenizde yayımlama kararını ise vicdanınıza ve gazetecilik ahlakınıza bırakıyorum. Saygılarımla, Av. Zeynep KÜÇÜK"]

Çok kısa cevabım:

Söz konusu yazıma, Avukat Zeynep Küçük'ün dışında, Aydınlık yazarı Hikmet Çiçek ve iki okurdan eleştiri geldi. Okurlardan birinin eleştirileri ipe sapa gelmez cinstendi. İkinci okur imzasının altına İşçi Partisi üyesi olduğunu yazmıştı. Bu eklenti, parti üyesi acaba komiserlik mi yapmak istiyor, diye bir düşünce aklıma getirdi.

Avukat Zeynep Küçük'ün iletisi ve Hikmet Çiçek'in zarif eleştirisine gelince: İnsanlık tarihinin en düşmanca, en adaletsiz, en hinoğluhin davalarına muhatap olmuş insanlarla, yakınlarıyla, avukatlarıyla tartışmaya girmeyi kendime yakıştıramam, zül sayarım.

Ancak dört hususu açıklamak istiyorum:

1. Söz konusu yazım Veli Küçük'ü ne suçlamak ne de savunmak için yazılmıştır. Veli Küçük'ün en ağır cezaya çarptırıldığı davanın kendisi Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini değiştirmeyi hedefleyen olgulardan biridir. O halde daha fazla irdelenmelidir.

2. Söz konusu yazı medya dünyasını eleştirmek için yazılmış olup, benim görüşümmüş gibi sanılan satırlar bu medyaya aittir.

3. Veli Küçük'ün biyografisi, yazımda da belirttiğim gibi Vikidepi'den (internetten) alınmıştır. Güvenilir olup olmadığı değil, bir metin olarak var olması önemlidir. Bu metni yazıma almam, onu onayladığım anlamına gelmez. Bir olgunun sergilenmesidir.

Vikipedi'de benim biyografim de eksik ve yanlışlarla dolu idi. Ben düzelttim! Veli Küçük'ünkini düzeltmek de yakınlarına ve avukatlarına düşmez mi?

4. Eleştirilen yazımın son cümlesini okuyalım:

"Veli Küçük sıradan bir adam değil. 'Derin Devlet" diyorsunuz, alın size derin devlet.

Medyanın zehir hafiyeleri, ücretli yazmanları, her şeyi konuşuyorlar, ama Veli Küçük'ü asla. Sanki hiç yargılanmamış gibi!"

Yazımın kimleri hedef aldığı bu cümlede açık-seçik olarak belirtilmemiş mi?