22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avusturya’da hükümet kurma çalışmaları, FPÖ ve Orban

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Eylül ayının son haftasında yapılan genel seçimden bu yana henüz Avusturya’da hükümet kurulmadı. Olası bir koalisyon hükümeti önümüzdeki haftalarda kendini gösterecektir. Büyük ihtimalle sağ muhafazakâr Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) yanlarına yeni liberalleri de (NEOS) alarak bir koalisyon hükümeti oluşturacaklar.

FPÖ’YÜ HÜKÜMET DIŞI BIRAKMA POLİTİKASI

Önceki yazılarımda da altını çizdiğim bir nokta vardı. Parlamentoya giren partiler ve Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen açısından esas meselenin seçimden birinci parti olarak çıkan Avusturya Özgürlükçü Partisi’ni (FPÖ) hükümet dışı bırakmak olacağını belirtmiştik. Bunun için de taktikler uygulandı ve uygulanan taktik de FPÖ’yü devre dışı bırakmakta başarılı olundu. Bu taktiğin mimarı da hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı Van der Bellen idi.

TRUMP’A GÖSTERİLEN SAYGI KİCKL’E NEDEN GÖSTERİLMEDİ

Avusturya’da yayınlanan gazetelerin köşe yazarları zaten FPÖ karşıtı yazılar yazmışlar ve FPÖ karşıtı olduklarını net bir şekilde beyan etmişlerdi. Ancak FPÖ’ye koalisyon hükümeti kurması için izin verilmemesi gazetelerin okurları tarafından anti-demokratik olarak nitelendirildi. Gazetelerin okur sayfalarında yayınlanan ‘okur mektupları’nda bazı okurlar, “ABD başkanlık seçiminde olduğu gibi halkın iradesine saygı duyulmalıdır” ifadelerine yer verdi. Okurun bu tespitinin nedeni belki de Avusturya medyasında ABD başkanlık seçimine kendi ülkelerindeki seçimlerden daha fazla önem verilmiş olmasındandı. Gerçekten de ABD seçimleri günlerce basında en önemli gündem olarak yer buldu.

ABD seçiminden önce Avusturya medyası konuyu sürekli birinci haber olarak verdi. Avusturya basını Kamala Harris’den yana açıkça bir tavır aldı, sanki Harris’den reklam almışçasına yayınlar yapıldı. Kamala Harris Avusturya’da bile parlatıldı ama seçimin kazananı Donald Trump oldu. Bu durum ABD’de kabul gördüğünden midir bilinmez Avusturya basınında da kabul gördü. Okur mektuplarının özeti şöyle; “Trump'ın seçilmesinde ABD halkının iradesine gösterilen saygı, FPÖ lideri Herbert Kickl’e neden gösterilmedi.”

‘MERKEZDE FPÖ’YE HAYIR, YERELDE FPÖ’YE EVET’

Görünen o ki, FPÖ Avusturya Parlamentosunda kurulacak yeni koalisyon hükümetinde bulunmayacak. Ancak eylül ayındaki genel seçim sonrasında, Avusturya’nın batısında yapılan eyalet seçimden de kazançlı çıkan FPÖ oldu. Vorarlberg eyaletinde FPÖ, ÖVP ile eyalet hükümetini kurdu. Federal hükümette yer verilmeyen FPÖ’nün önümüzdeki dönemlerde yapılacak yerel seçimlerde eyalet hükümetlerinde bulunacağını söylemek müneccimlik olmasa gerek.

Avrupa Birliği ve NATO karşıtlığı, Rusya ile ilişkilerin iyi tutulması ve Avusturya’nın tarafsızlığını koruması gibi konularda Avrupa politikasına ters düşen FPÖ’nün gösterdiği bir başka başarı da Parlamento Başkanlığını elde etmek oldu. Hem de en fazla tepki çeken isimlerden olan Walter Rosenkranz Meclis Başkanı seçildi. Rosenkranz’ın seçilmesiyle tepkiler yükseldi. Bardağı taşıran son damla ise Meclis Başkanı olarak Rosenkranz’in Avrupa Birliği Dönem Başkanı Viktor Orban’ı Avusturya’ya davet etmesi ve Orban’ı Avusturya Parlamentosunda misafir etmesi oldu. Orban’ın parlamentoda ağırlanması Avusturya medyası ve siyasi partiler arasında büyük bir tepkiyle karşılandı.

Avusturya’nın da üyesi olduğu AB'nin dönem başkanı ve dahası en yakın komşu ülkenin Başbakanı Viktor Orban Viyana’ya gelmesine beklenmedik ölçüde tepki gösterildi. Orban, FPÖ ile anlaşma da imzaladı. “Nasıl olurdu da Viktor Orban FPÖ ile anlaşma imzalar” sesleri yükseldi.

PARLAMENTO BİNASI UKRAYNA BAYRAKLARIYLA DONATILIR MI

İsrail Kültür Cemaatine bağlı öğrenciler Rosenkranz’ı Alman ve Avusturyalı Nazilerin 9 ile 11 Kasım 1938 günlerinde hayata geçirmiş oldukları Yahudi kıyımında hayatlarını kaybedenleri anma gününde protesto etti. Öğrenciler Rosenkranz’ı anma programına sokmadı.

Bir başka önemli gündem başlığı da Ukrayna-Rusya Savaşı’nın bininci gününde Avusturya Parlamentosu’nun Ukrayna bayrağı ile donatılıp donatılmayacağı tartışması oldu. Ukrayna Rusya Savaşı’na eleştirel tavrından ve Rusya’ya dostça yaklaşımından dolayı FPÖ’lü Meclis Başkanı Rosenkranz’ın başkanı olduğu Avusturya Parlamentosunun dış çeperine Ukrayna bayraklarıyla donatılmasına izin verip vermeyeceği merak konusu.

Sonuç olarak, FPÖ hükümet dışında bırakılarak, siyasi erkten uzak tutulmaya çalışılıyor. Ancak henüz koalisyon hükümeti bile kurulmadan en önemli başkanlığı FPÖ elde etti. Ve dahası bir eyalette koalisyon hükümetine ortak oldu. Bu gidişle FPÖ ile Avusturya’yı daha çok sürprizler bekliyor.

Viktor Orban Avusturya