Yandex
25 Nisan 2025 Cuma
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avusturya'da koalisyon hükümetinin geleceği

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Avusturya’nın federal hükümeti nihayet kuruldu. Bir koalisyon hükümeti kurma çalışmaları eylül ayının sonundan mart ayının başına kadar sürdü. Bu süre içinde koalisyon hükümeti kurmada çeşitli yöntemler kullanıldı. Bu süreci geçtiğimiz yazılarımda dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Merak eden okurumuz eski yazıları internet sayfamızda tekrar gözden geçirebilir.

Avusturya Halk Partisi (ÖVP), Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve Yeni Liberaller’den oluşan bir koalisyon hükümeti oldu. Başbakan ÖVP lideri Christian Stocker olurken, SPÖ lideri Andreas Babler başbakan yardımcılığı ve NEOS lideri Beate Meinl Reisinger Dışişleri Bakanlığı görevlerini üstlendiler. En önemli bakanlık ise sendikal hareket içinde bilinen ve tanınan, partilerden bağımsız, SPÖ sıralarından bir ekonomist getirildi. İsveç doğumlu olan ve oldukça mütevazi bu ekonomist maliye bakanlığı görevine getirildiği üçüncü günde koalisyon ortakları arasında tartışma yarattı. Bakan Markus Marterbauer, somut olarak bir işletmeyi de belirterek, bütçe açığının kapanmasında ek vergi ödemesini talep etti. Marterbauer tarafından adı belirtilen işletme Viyana Belediyesine aittir ve enerji sektöründe Avusturya’da bir numaradır. Viyana Belediyesi yönetiminde ise SPÖ bulunmaktadır.

MARTERBAUER’İN EKONOMİK GÖRÜŞLERİ

Marterbauer, bir ekonomist olarak devletleştirme taraftarıdır. Zengin ile fakir arasındaki uçurumun sürekli arttığını ve ülkede paylaşımda adaletsizliğin yaşandığını, bunun böyle olmaması gerektiğini düşünenlerdendir. Altmış yaşındaki maliye bakanı, üniversite eğitimi sonrasında Viyana Üniversitesinde asistan olarak çalışmaya başladığı o yıllardan günümüze kadar bu düşünceleri savunmuştur.

Avusturya'da koalisyon hükümetinin geleceği - Resim : 1

Ülkede Marksist bir ekonomist olarak tanınan Markus Marterbauer, bakanlık koltuğuna Avusturya’da çalışan emekçilerin odası olan Viyana İşçi Odasında İktisat bölümü başkanlığından getirilmiştir. Onun Marksist düşünceleri ve İşçi Odasında çalışıyor olması liberal ve büyük sanayicilerin temsilcisi olan çevrelerin tepkisini çekmekteydi. Şimdi ise Marterbauer para musluğunun başında bulunmaktadır. Ve daha ilk günden itibaren yapılan açıklamasıyla koalisyon hükümetinin ömrü ne kadar olacaktır sorusunu sordurttu.

HÜKÜMET İÇİNDE DENGELER DEĞİŞECEK

Marterbauer’in maliye bakanı olarak göreve başlamasıyla, hükümetin içindeki dengeler de hızla değişmeye başlayacaktır. İlk açıklamasında ayrıca, gelir eşitsizliğinin giderek daha büyük bir sorun haline geldiğini ve bunun sosyal huzursuzluklara yol açabileceğini belirten Marterbauer’i, SPÖ’nün güçlü ismi ve Viyana Belediye Başkanı Dr. Michael Ludwig bile bakan olarak görmek istememişti. SPÖ Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Andreas Babler, Dr. Ludwig’e karşı Marterauer’i hükümette maliye bakanı olarak görev almasını sağlamıştır. Marterbauer’in açıklaması hiç şüphesiz özellikle sendikaların ve ülkede sosyal demokratların daha solunda olan çevrenin desteğini kazanan bir açıklamadır. Onun açıklaması iş dünyasında ve muhafazakâr çevrelerde ciddi endişelere yol açtı.

Marterbauer, sosyal adalet ve ekonomik eşitlik konularında sıkça vurgu yaparak, zenginlerin daha fazla vergi ödemesi gerektiğini bulunduğu her ortamda savundu, çalışmalarını da günümüze kadar hep bu alanda yoğunlaştırdı. Bu görüş, özellikle büyük sanayiciler ve liberaller tarafından tepkiyle karşılandı. Zira, Avusturya'nın ekonomik yapısında önemli bir yer tutan bu kesimler, vergilerin artırılmasının işletmeler üzerinde olumsuz etkiler yaratacağına inanıyor, “Zor şartlarda olan işletmelerin durumunun daha da zorlaşacağını, işyerlerinin garanti edilemeyeceğini” savundular. İşverenlerin temsilcisi olarak bilinen ÖVP, Yeni Liberaller ve Sosyal Demokratlardan oluşmuş koalisyon hükümetinin bu konuda nasıl bir denge kuracağı, ilerleyen günlerde daha da belirginleşecektir.

MARTERBAUER’İN ÖNERİLERİ ARTIŞMA YARATACAK

Başbakan Stocker, koalisyonun sürdürülebilirliği için Marterbauer'in bu tür açıklamalarına dikkat etmesi gerektiğini düşünürken, ancak aynı zamanda, halkın büyük bir kısmının Marterbauer’in perspektiflerine olan desteğini de göz ardı etmek istemeyecektir. Marterbauer İşçi Odasının ve Avusturya Sendikalar Birliği’nin (ÖGB) etkisi, hükümetin sosyal politikalar konusundaki kararlarını şekillendirmede önemli bir faktör haline gelecektir. İşçi Odası ve ÖGB, SPÖ’nün hükümette bulunduğu zamanlarda bugüne kadar hep Çalışma Bakanlığı koltuğunda bulundular. Buna şimdi bir de Maliye Bakanlığı eklendi.

Bu noktada, hükümetin geleceği, yalnızca koalisyon ortaklarının anlaşmazlıklarına değil, aynı zamanda halkın bu ekonomik politika değişikliklerine nasıl tepki vereceğine de bağlıdır. Halkın tepkisi de yine sendikal örgütler aracılığıyla gün ışığına çıkacaktır. Marterbauer’in önerdiği ek vergiler ve devletleştirme fikirleri, önümüzdeki dönemde kamuoyunda geniş tartışmalara yol açacaktır. Hükümet bu tartışmalardan doğacak gerginlikleri nasıl yönetebileceği merak konusu olacaktır.

HÜKÜMETİN GELECEĞİ VE HALKIN TEPKİSİ

Özellikle Viyana’da bulunan büyük enerji şirketinin, Marterbauer'in ekonomi politikalarına karşı gösterdiği tepkiler, iş dünyasının hükümete olan güvenini sarsmış gibi görünmektedir. Bu tür büyük sektörlerin tepkileri, hükümetin istikrarını ve koalisyonun devamlılığını tehdit eden bir faktör olarak öne çıkacaktır. Öte yandan, Marterbauer’in sosyal adalet ve eşitlik konularındaki tutumu, gıda, enerji ve kiralar konusunda pahalılıkla mücadele eden Avusturyalıların önemli bir kesimi tarafından desteklenecektir ve bu da koalisyonun sol kanadının elini güçlendirecektir.

Sonuç olarak, iki çıkar çevresi arasında denge kurmak zorunda kalan bu hükümetin ne kadar süreceği ve hangi yönlere evrileceği, yalnızca iç siyasi çekişmelerle değil, halkın ve iş dünyasının vereceği tepkilerle de şekillenecektir. Son bir noktaya daha dikkat çekmek isterim. O da Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile koalisyon kurma görüşmeleri sırasında bir öneri vardı. Öneriyi FPÖ yapmıştı: FPÖ “Bankalar milyarlarca kar etmiştir, bankalar yapmış oldukları bu kardan ek vergi ödemelidir” demişti. FPÖ’nün bu talebinin ardından ÖVP hükümet kurma görüşmelerinden çekildiğini açıklamıştı. Markus Marterbauer’in açıklamaları da böylesi bir duruma yol açar mı, göreceğiz.

Avusturya Viyana
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız