21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ay'dan sonra bir sonraki hedef Mars: İnsanlık uzaya açılıyor

Uğur Güven

Uğur Güven

Gazete Yazarı

A+ A-

Her ne kadar ülkemiz şu an ekonomik sorunlarla boğuşuyor olsa bile aynı zamanda dünyada insanlık tüm sıkıntılara, savaşlara ve problemlere rağmen varlığını güçlendirecek ve hatta Güneş Sistemine açılmasını sağlayacak projeler peşinde.

Dünyadaki petrol ve ham madde kaynakları tükendikçe, küresel ısınma artmaya devam ettikçe ve dünyanın iklim ve çevre dengesi değiştikçe insanoğlunun dünya dışında da varlığını devam ettirebilmesi bir nevi lojistik zorunluluk haline gelmektedir.

2030 yılında ilk ay yerleşim yerinin yapıtaşlarının başlayacağını daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Bu konuda Çin ve ABD ciddi bir ay yarışı ve rekabeti içindeler. Ancak bir yandan insanlık bununda ötesini planlamaya başladı ve Mars gezegeni bir sonraki muhtemel hedef olarak gözüküyor.

Peki Mars gezegenini enteresan kılan şey nedir? Neden Mars gezegeni insanlık için aydan sonraki hedef? Her şeyden önce derin uzaya giderken bir sonraki durak Mars gezegeni. Bu anlamda zaten mantıksal olarak doğru seçim ama aynı zamanda dünyanın diğer tarafından bulunan gezegen Venüs’e kıyasla daha uysal bir atmosferi olması da çok önemli bir faktör.

Birçok bilim adamı Mars gezegeninin ileride atmosferinin “terraforming” denilen yöntemle düzeltilebileceği kanaatinde ve bir nevi aydan sonra ikinci üssün kurulabileceği bir gezegen olarak da Mars öne çıkıyor.

Dolayısıyla Mars'a insan gönderme hedefi, uzay araştırmalarında en heyecan verici ve zorlu projelerden biri olarak dikkat çekmektedir. Dünyadaki çeşitli uzay ajansları ve özel şirketler, Mars'a ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır.

NASA, SpaceX ve diğer birçok kuruluş, bu gezegene insanlı misyonlar düzenleme amacını taşımaktadırlar ve farklı stratejiler oluşturma peşindeler. Her biri farklı stratejiler ve teknolojiler geliştirmekte, bu da Mars’a ulaşmayı mümkün kılma çabasının çok boyutlu bir süreç olduğunu göstermektedir.

AY’DA KURULACAK ÜS MARS’A YAKIT AKTARMA ALANI OLACAK

NASA, Mars’a insanlı bir misyon gerçekleştirme hedefi doğrultusunda 2030'lu yılları işaret etmektedir. 1970'lerden bu yana, NASA’nın Mars ile ilgili birçok önemli misyonu olmuştur. Özellikle 2012’de Mars’a indirilen Curiosity aracı, gezegenin yüzeyi hakkında önemli bilgiler sağlamıştır.

Ayrıca, 2020’de fırlatılan Perseverance misyonu, Mars’ta yaşamın izlerini aramak ve gelecekteki insanlı görevler için zemin hazırlamak amacıyla örnek toplama görevini üstlenmiştir. NASA’nın uzun vadeli planı, Ay'a dönüş projesi olan Artemis Programı ile başlayıp, burada sürdürülebilir bir yaşam alanı kurarak Mars’a yapılacak insanlı uçuşlar için gerekli teknolojileri test etmektir. Ay'da kurulacak üs, Mars yolculuğu sırasında gerekli yakıt ve diğer malzemeler için bir hazırlık alanı olarak düşünülecektir.

Bir diğer önemli oyuncu, Elon Musk’ın kurucusu olduğu SpaceX şirketidir. Elon Musk, insanlığın çok gezegenli bir tür haline gelmesi gerektiğine inanmakta ve bu nedenle Mars’a gitmeyi en büyük hedeflerinden biri olarak görmektedir. SpaceX’in en dikkat çeken projesi, Starship adlı devasa roket sistemidir.

Bu roket, hem Mars’a yolculuk yapabilecek hem de çok sayıda insan ve malzemeyi taşımaya uygun şekilde tasarlanmaktadır. Starship, tamamen yeniden kullanılabilir bir sistem olmayı amaçlamaktadır ve bu sayede maliyetleri önemli ölçüde düşürmeyi hedeflemektedir.

Musk, Mars’ta bir koloni kurma hayalini gerçekleştirmek için bu teknolojinin hayati önemde olduğunu vurgulamaktadır. SpaceX, yalnızca Mars’a gitmekle kalmayıp, burada kendine yeten bir yerleşim birimi kurmayı da amaçlamaktadır. Musk’a göre, Mars’ta 1 milyon kişilik bir koloni kurmak, Dünya'nın olası bir felaket karşısında yok olmasını önlemenin en iyi yolu olacaktır.

İNSANLI MARS YOLCULUĞU

Elon Musk'ın vizyonu, hem teknolojik hem de finansal olarak birçok kişi tarafından iddialı bulunsa da, SpaceX bugüne kadar uzay teknolojilerinde çok önemli başarılara imza atmıştır. Şirket, Falcon 9 roketiyle başarılı fırlatma ve inişler gerçekleştirerek uzay taşımacılığında devrim yaratmıştır.

Starship'in başarılı bir şekilde Mars’a ulaşması durumunda, bu teknoloji hem daha büyük yükleri taşımayı sağlayacak hem de uzun vadede Mars’a düzenli uçuşları mümkün kılacaktır.

Musk’ın 2020’li yılların sonuna kadar insanlı bir Mars yolculuğu yapmayı hedeflemesi, tüm dünyada büyük ilgi uyandırmaktadır. Ancak bu hedefin gerçekleştirilebilmesi için önünde birçok teknik zorluk bulunmaktadır. Mars’ın zorlu atmosfer koşulları, radyasyon riski ve gezegene iniş yapmak için gerekli olan hassas teknolojiler, bu hedefin önündeki büyük engellerdir.

Öte yandan, Mars misyonları sadece NASA ve SpaceX’in öncülüğünde yürütülen projelerle sınırlı değildir. ESA (Avrupa Uzay Ajansı), CNSA (Çin Ulusal Uzay Dairesi) ve Roscosmos (Rusya Uzay Ajansı) gibi kuruluşlar da Mars’la ilgili önemli çalışmalar yapmaktadır.

Çin, 2021 yılında Tianwen-1 misyonuyla Mars’a bir keşif aracı gönderdi ve bu başarı, Çin’in uzay araştırmalarındaki iddialı konumunu güçlendirdi. Tianwen-1’in ardından Mars’ta keşif yapan Zhurong adlı gezici araç, Çin’in Mars yüzeyine inme ve burada uzun süreli araştırmalar yapma kapasitesini gösterdi.

Bu tür gelişmeler, Mars araştırmalarında rekabeti ve iş birliğini aynı anda tetiklemekte, insanlığın Kızıl Gezegen’e ulaşma çabasını hızlandırmaktadır.

Mars yolculuğunun önündeki en büyük engellerden biri, gezegene insan taşımak ve onları güvenli bir şekilde geri getirebilmektir. Uzayda uzun süreli yaşam, yerçekimsiz ortamda insan sağlığına ciddi etkiler bırakmakta ve radyasyon, astronotlar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu nedenle, gerek NASA gerekse diğer uzay ajansları, Mars’a insan göndermeden önce bu zorlukları aşmaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Özellikle NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirdiği uzun süreli insanlı misyonlar, bu alandaki çalışmalara önemli katkılar sağlamaktadır.

Astronotların ISS’te geçirdikleri uzun süreli görevler, Mars yolculuğunda karşılaşılacak fizyolojik ve psikolojik zorlukları daha iyi anlamaya yardımcı olmaktadır.

‘İNSANLIĞIN KADERİ İÇİN DERİN ANLAM TAŞIYOR’

Sonuç olarak, Mars’a ulaşma hedefi, insanlık için büyük bir meydan okuma ve uzay araştırmalarının en büyük sınavı olarak kabul edilmektedir. NASA, SpaceX, CNSA ve diğer uzay ajanslarının yoğun çabaları, bu hayalin gerçekleşmesi için kritik öneme sahiptir. Elon Musk’ın liderliğinde SpaceX’in yenilikçi teknolojileri ve NASA’nın uzun vadeli stratejileri, Mars’ı insanlı bir görev için erişilebilir hale getirme yolunda önemli adımlar atmaktadır.

Aynı zamanda Çin Uzay Ajansı’nında yaptığı çalışmalar Mars’a ulaşım için ciddi bir rekabet olduğunu da göstermektedir. Mars’a yolculuk, sadece teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda insanlığın kaderi için de derin bir anlam taşımaktadır. Bu hedefe ulaşmak, insanlığın uzayda sürdürülebilir bir gelecek kurmasının yolunu açacaktır.

Ancak Türkiye olarak da muhakkak bu yarışın bir yerlerinde olmalıyız. Belki Mars’a gidecek uzay araçlarımız yok ama gene de bu yarışta yer alabilir bilimsel katkılarda bulunabiliriz ve Ar-Ge yaparak milli teknoloji seviyemizi de yükseltebiliriz. Hatta bu çalışmalarla ülkemizin bazı özel teknolojilere erişmesini sağlayabiliriz ve uzay konusunda ABD ve NATO’ya olan bağımlılığımızı azaltabiliriz.

Yüce Önderimizin dediği gibi “İstikbal Göklerdedir” ve ülkemizin değişen dünyada ve 21. Yüzyılda hak ettiği yeri alabilmesi için muhakkak bu uzay çalışmalarına katılma-sı gereklidir.

Çin ABD Uzay Mars Elon Musk