06 Ocak 2025 Pazartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aydınlık'a merhaba ve uydurmalara cevap

Ahmet Yavuz

Ahmet Yavuz

Eski Yazar

A+ A-

Aydınlık Gazetesi Yazı Kurulu'na sayfalarını bana açtığı ve düzenli olarak yazı yazabilme fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet'i yıkma gayretleri acı veriyor. Ama iktidarın bu çabaları sevindirici bir yan ortaya çıkardı: Cumhuriyet taraftarları, demokratlar ve yurtseverler güçlü bir iktidar odağı yaratma yolunda bir araya gelmeye başladılar. Bu çok ciddi bir gelişmedir.

Bu gelişme her şeyin kendi zıddını yaratma evrensel ilkesiyle uyumludur. Kurtuluş iktidar olmaktan geçmektedir. Başka çözümü yoktur. O günler yaklaşmaktadır.

21. yüzyılda üretmeden, varlıkları satarak, dışarıdan gelen sıcak paraya dayanarak, bilimi ıskalayarak, insanları etnik kökenlerine ve mezhepsel aidiyetlerine göre bölerek ve onların inançlarını istismar ederek, kendi dar çıkarlarının karşısında duran herkesi ötekileştirerek, yalanlara dayalı bir algı yönetimi yaparak ülke yönetmek ancak geçici bir süreyle mümkündür. O sürenin sonuna gelinmiştir. Şimdi o süreyi kısaltmak için çalışma, özveri ve dayanışma zamanıdır.

Uzunca bir süredir ülkemizin ve yurtseverlerinin maruz kaldığı hukuksuzluk, Aydınlık camiasını daha yakından tanımama, sevgimin, saygımın ve güven duygularımın açığa çıkmasına vesile oldu. Tek başına bu hissediş bile yaşadığım acıları unutmama ve sevince dönüştürmeye yetmektedir. Kendisini vatanseverliğin yüce zenginliğine adayanların arasında olmak benim için bahtiyarlık kaynağıdır.

Mustafa Kemal'in askeri olarak, O'nun görmek istediği insan, toplum ve ülke sevdasına bu pencereden merhaba diyorum.

Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce 13.11.2013 tarihli köşesinde "Yalman: Bir komutan duruşu..." başlıklı bir yazı yazdı. Tabii konu "Balyoz".

İlk mesajı gerçekleri dile getiren medyaya: "Bu ceza, aynı zamanda bu davayı, başından beri özünden saptırmaya, itibarsızlaştırmaya, sulandırıp bulandırmaya çalışan medyaya da; 'artık sen de darbecileri kurtaramazsın, geçti o günler...' mesajıdır."

Dönemin KKK'na Milliyet gazetesinde yer alan ifadelerinden dolayı övgüler yağdırıyor. Onun açıklamaları üzerinden üç saptama yapıyor:

1) 1. Ordu seminerinde "darbe planı" konuşulmuştur.

2) Dönemin KKK Kurmay Başkanı'nın bu "darbe planı"nda rolü vardır.

3) TSK içindeki darbeci-cuntacı kimlik Çetin Doğan üzerinden ortaya çıkmıştır.

Bu yazıda sadece ilk vurgusuna temas edeceğim.

Anılan seminerde "darbe planı"nın görüşüldüğünü Yalman'a söyletmiş oluyor. Oysa Yalman'ın bu anlama gelen bir ifadesi yok. "Balyoz planı ile ilgili hiçbir bilgi ve belgeye sahip değilim." diyen de o (8 Kasım 2013, Milliyet). Yalman'ın eleştirisi esas olarak Ordu Komutanı'nın seminerde incelediği konularadır.

Diğer saptırma şu ifadede: "... seminerde darbe planının görüşüldüğünü ısrarla saklamaya çalıştılar, bu yönde gayret gösterdiler. Önce mahkeme bu çabaları, bu stratejiyi; 'Genelkurmay Başkanlığı tarafından, davadaki belgelerin asıllarının, askeri birimlerde bulunduğu belirtilmiştir.' diyerek boşa çıkardı."

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor:

- Genelkurmay belgelerin asıllarının kendisinde olduğu iddiasını yalanladı (8 Ocak 2013, Gnkur. İnternet sitesi / 9 Ocak, Gazeteler).

- Adı geçen mahkemenin başkanı da Gülerce'nin iddiasını yalanladı (9 Ocak 2013, Habertürk).

Peki Gülerce'nin amacı ne? Kendisine inanan insanların gözünden gerçeği saklamak. Bu bilgi onlara ulaşmasın. İnanmaya devam etsinler.

Mahkumiyetler onanırsa bu tür saptırmaların arkası kesilir sanmıştık. Yanılmışız. George Fuller'in sözünü de unutmuşuz: "Yalanlar sıradağlar gibi birbirini takip eder." Aynen takip ediyor.

Ama kimse sahte darbe planları yapan ve onları savunan tertipçileri kurtaramayacak. Hesap zamanı yaklaşıyor.