Aydınlıkçılar, “kripto Fethullahçı” çıktı!
Aydınlık’ın dünkü manşeti, “Rubin’den kışkırtma: Erdoğan’a suikast”tı. Aydınlık bir süredir, Ankara’yı milli siyasetlerden koparma operasyonuna dikkat çekiyor. Hükümeti milli siyasetlerden uzaklaştırmak isteyen ABD içindeki Gladyo merkezine işaret ediyor. Pentagon'a İran, Irak ve Türkiye konularında danışmanlık yapan Michael Rubin’in, Perinçek ve ekibinin Erdoğan'a suikast düzenleyeceği iddiasını manşetine taşıyor. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından sonra, Türkiye cephesini bölmeye yönelik algı operasyonlarını hatırlatıyor. Metin Gürcan'ın, Washington merkezli Al-Monitor internet sitesindeki yazısını, ABD’li analist Michael Rubin’in makalesini bu algı operasyonunun birer parçası olduğunu dile getiriyor. Sadece haberleriyle değil, Aydınlık’ın bazı köşe yazarları da bu tuzağa dikkat çekiyor.
ERGENEKON’UN GİZLİ TANIKLARI GİBİ
Şimdi bu yalanlara bir başka cepheden bir yenisi eklendi: İtirafçı yalanları!
Ankara’da tutuklanan bir FETÖ militanı “pişmanlık yasası”ndan yararlanmak istediğini ifade etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu’nda bir savcıya ifade verdi.
İtirafçı ifadesinde, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Aydınlıkçılar’ın “kripto Fethullahçı” olduklarını öne sürdü! Aydınlıkçılar’ın “çok tehlikeli bir örgüt” olduğunu anlattı. Çöplükten toplanan Ergenekon’un gizli tanıkları gibi bir yığın yalan…
ALIN BU İFADEYİ…
Sonra ne mi oldu?
Savcılık, bu ifadeyi “gereğinin yapılması için” Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ne gönderdi. TEM elemanı amirine sordu. “Müdürüm ne yapacağız?”
İfadeyi okuyan müdür şöyle yanıt verdi: “Alın bu ifadeyi o savcıya iade edin. Saçma sapan yalanlarla kaybedecek zamanımız yok!”
Şu Aydınlıkçılar’a bir “Fethullahçı” denmediği kalmıştı, o da oldu!
10 Kasım ve 29 Ekim’in geldiği nasıl anlaşılır?
Ankara Valiliği... Güvenliği gerekçe göstererek... Her türlü toplantı ve gösteriyi yasaklıyorsa... Bilin ki... 10 Kasım ve 29 Ekim yaklaşmaktadır. (Ahmet Hakan, Hürriyet, 19 Ekim 2016)
29 Ekim endişesi
Ankara Valiliği 30 Kasım’a kadar tüm gösteri ve yürüyüşleri yasakladı… Terör tehlikesi varsa gerekli tedbiri almak iktidara düşerdi... Yasaklamayı tercih ettiler. Halkı terörle korkutmaya, milli bayramları yasaklamaya alışmış bir iktidar terör ihbarlarında inandırıcı olamaz. (Melih Aşık, Milliyet, 19 Ekim 2016)
29 Ekim ve 10 Kasım’da orada olacağız
29 Ekim ve 10 Kasım… Aydınlanma tarihimizde iki önemli gündür… Her ikisini tek paketle yasaklamak ise tek kelimeyle: Korkudur… (Bekir Coşkun, Sözcü, 19 Ekim 2016)
Vali Bey hatadan dön
Ne 29 Ekim'de Cumhuriyet'i kutlamamızı yasakla, ne de 10 Kasım'da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anmamızı engelle. Vakit varken gel hatandan dön. (Orhan Uğuroğlu, Yeniçağ, 19 Ekim 2016)
Amerikan rüyasından uyanma vakti
Son 25 yılda Amerikan optimizminden eser kalmadı. Aksine bütün dünya ABD yayılmacılığının ağır faturası ile karşı karşıya kaldı… ABD'nin işgal politikaları bugüne dek Irak ve Suriye'de yaşanan katliamların ve zulümlerin başlıca nedeni.
(Fahrettin Altun, Sabah, 19 Ekim 2016)