Ayılana 5 bin bayılana 7 bin...
Cumhurbaşkanlığı, Saray’a başvuran bazı vatandaşlara para dağıtacakmış...Saray’ın Halkla İlişkiler’i, PTT ile bir protokol imzalamış...Böylece Cumhurbaşkanlığı’nın ödemeleri, PTT aracılığıyla yapmasının önü açılmış...Yapılacak olan yardımların miktarı da belirlenmiş...Bir gruba 5 bin lira...Diğer gruba 7 bin lira!***Bu para; emekli maaşı değil!Yaşlı, muhtaç, kimsesiz engelli aylığı hiç değil!Şartlı eğitim, şartlı sağlık parası değil... Eşleri vefat eden muhtaç kadınlara ve oğulları şehit düşen asker ailelerine yapılan yardım da değil...Peki; ne?Bilen yok...Söyleyen de yok!***PTT görevlilerinin vatandaşlara verdiği bilgiye göre bu yardımdan yararlanmak isteyen vatandaşların Cumhurbaşkanlığı’na başvurmaları gerekiyor.Orada oluşturulan bir ekip, başvuru sahibi vatandaşın durumun inceleyecek....Eğer uygun görürse ya 5 bin ya da 7 bin lira ödenmesi için PTT’ye talimat verecek.Ancak bu yardım için toplamda ne kadarlık bir bütçe ayrıldığı belli değil!“Seçim öncesi gündeme gelen bu yardım, bir tür ‘seçim rüşveti’ olarak kullanılabilir mi, cemaatlere akıtılabilir” mi diyorsunuz?Hiç öyle şey olur mu canım; siz de amma münafıksınız!***Kısacası manzara şu:Cumhurbaşkanlığı’nın böyle bir yardımı hangi yasaya, kararnameye ya da yönetmeliğe dayanarak yapacağını kimse bilmiyor.Çünkü yasalarda, yönetmeliklerde bu makamın böyle bir “yardım” yetkisi yok...Bu yetki Başbakan’da ve Bakanlar Kurulu’nda...O da şartlı...Örneğin bu yardımın yürürlüğe girmesi için bir yerde Allah korusun bir felaket olması gerekiyor.Cumhurbaşkanlığı’nın yapacağı yardımın ise şartı şurtu bile belli değil!***Bunun adı “bahşiş”tir...Bahşiş sistemi Osmanlı’da vardı...Padişaha yakın vatandaşlara... Ama özellikle de “Padişahım çok yaşa”cılara, şakşakçılara, yancılara, el-etek öpücülere verilirdi bu bahşiş...Şimdi siz hem Aydınlık okuyacaksınız; hem de içinizden “Ulan başvursam bana da verirler mi acaba?” diye geçireceksiniz...Verirler tabii...Parayı değil ama...Dedeyi... (Babayı desem ayıp olacaktı, o yüzden dedeyi uydurdum.)***Hani meşhur bir söz vardır, “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” diye ya...Ne kıyametmiş be kardeşim; git, git bitmiyor!
ARENA!Türkiye’deki her şey gibi stadyum isimleri de garipleşti.Galatasaray’ın stadının adı Türk Telekom Arena...Fenerbahçe'ninki Fenerbahçe Ülker Arena...Beşiktaş'ın yapılan stadının adı, Vodafon Arena...Konya Büyükşehir Torku Arena ...Mersin Arena ...Hatta... Buca Arena!Son olarak da Antalyaspor’un yeni stadının adı, Antalya Arena!***İyi de kardeşim; Türkiye’de miyiz İspanya’da mı?Boğa mı güreştiriyoruz; futbol mu oynatıyoruz?Sponsor isimlerinin statlara konmasını anlıyorum da bu “arena” da neyin nesi?Çok merak ediyorum; acaba İspanya’da bizdeki kadar “arena” kaldı mı?Bu isim kimin “dahiyane” fikriyse açıklasa da öğrensek:Neden arena?
GÜNÜN SORUSUCHP yöneticisi ve eski CHP Milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu Yurt Gazetesi, bir süredir HDP’nin seçim sloganı olan “inadına”yı kullanıyor... Örneğin dün gazetenin isminin yanında “5 gün kaldı... İnadına sandığa!” yazıyordu. Sorum Durdu Bey’e:Hayırdır, HDP’ye mi geçiyorsunuz?
156+153Abdullah Gül’e soru sorma sırası Ahmet Güler’de... Sizin de kendisine söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail adresine gönderin...***“Abdullah Bey...Siz birisi gibi herkesle kavga etmiyorsunuz. Bağırmıyorsunuz, çağırmıyorsunuz, hakaret de etmiyorsunuz. Bu yüzden ben kendi adıma sosyalist biri olarak bile size sempatiyle bakıyordum... Ta ki; Mustafa Bey’in sorduğu soruları umursamadığınızı görene kadar...Soru soran bir gazeteciyi umursamamak, sorularını yanıtlamamak; halkı umursamamaktır. Size artık sempati falan duymuyorum. Bana göre çok tehlikelisiniz.”
SAADET! Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan Davutoğlu’nun muhalif seçmenleri “Beyaz Toros”la tehdit etmesini eleştirmiş...Bunun, “Ya oy ya da can” demek olduğunu iddia etmiş...Eyvallah! Doğru söylüyor...İyi de Mustafa Bey; siz bu ülkede yaşamıyor musunuz?AKP’nin bu yüzünü ilk kez mi görüyorsunuz?En azından, “Oy vermeyene hizmet yok” dediklerini de mi duymadınız?Duyduysanız; o zaman neden daha 1 ay önce bu partiyle “seçim ittifakı” yapabilmek için bir yerlerinizi parçalıyordunuz?Eğer o çabalarınız sonuç verseydi; bugün “bu tehdit”i yine eleştirebilecek miydiniz?
GÜNÜN İSYANICanlı bomba arama gerekçesiyle girdiği evde Dilek Doğan’ın ölümüne neden olan polis, hâlâ ortalıkta dolaşıyor... Bu arada olayın en somut delili olan Dilek’in kanlı gömleği kayboldu. Gömleğin hastaneden polisler tarafından alındığı, ancak daha sonra “Kayboldu” denildiği söyleniyor. İsyanım İstanbul Emniyet Müdürü’ne:Dilek, bir AKP’linin kızı olsaydı, o gömlek yine kaybolur muydu?