Ayıplar dönemi -(TAMAMI)
Gün geçmiyor ki AKP iktidarının, bürokrasisi ve emrinde bulunan kurumlar ayıp üstüne ayıp işlemesinler. Geçenlerde devletin kurumu TRT bir programında iki İslami yazarı konuşturarak Atatürk’e ve Cumhuriyet’e, açıktan sövgüler yayınladı. Önceki gün ise Danıştay ile ilgili bir belgeselde Atatürk’ün konuşması kendi sesinden yayınlanmayıp spikere okutuldu. TRT bir ayıba daha imza attı.
Ayıp!
Bunu, “Atatürk’ü korumak için yasaya ne gerek var. Biz varız diyen” Bay Kılıçdaroğlu gördü mü bilmem.
İsmet İnönü’nün torunu ve Ankara CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan Başbakan’ın elinde salladığı kararnameye karşı çıktı ve Erdoğan’ın “1940 lı yıllarda dini kitapların yasaklandığına dair yalanı düzeltti.” Gülsün şöyle diyordu: “İslamiyet’e aykırı bölümler eklenmiş kitaplar toplatılarak doğruları basılıp halkın hizmetine sunulmuştu” Bu açıklama Gülsün’ün Paşa dedesini korumasına yeter mi bilemem!
Tweeter’da Said-i Nurdi ile Atatürk tartışmasına geçtiler. Bunun anlamı şudur: “Cumhuriyeti içine sindiremeyenler, büyük ulusal hareketi ve onun lider kadrosunu halk önünde yargılıyor ve infaz ediyor.”
Buna suskun kalmak CHP’ye yakışıyor mu ?
Ama bakın en inançlı insanların yaşadığı Isparta’da ADD Isparta Valiliği’ne hem dava açıyor, hem de yürütmenin durdurulması kararı istiyor.
Neden? Atatürk düşmanı ve İngiliz ajanı olduğu bilinen bir tarikat başının duvarlara asılan afişler için(!)
İşte o istek belgesi: “Söz konusu karardan 15 Mart 2012 tarihinde İl Genel Meclisi Üyelerinden biri ile yaptığımız özel görüşme sırasında haberdar olduk. Bunun üzerine 23.03.2012 tarih ve 2012/34 sayılı yazımızla, Isparta Valiliğine “Böyle bir kararın olup olmadığını, varsa bu konuda şubemize bilgi verilmesini” yazılı dilekçe ile istedik. (Ek-2) Sn. Vali Memduh Oğuz, aynı gün saat 17.00 sularında Şube Başkanımız Mahmut Özyürek’i arayarak, “Dilekçenize yazılı cevap veremem, İl Genel Meclisi Kararları kamuya açıktır. Dilerseniz biz talimat veririz, bir suretini alabilirsiniz, ya da biz gönderelim” dedi.
Saat 17.30 sularında Valilik görevlisi ile sözü edilen karar, kapalı zarf içinde, “23.03.2012 tarih, B.05.4.VLK.0.32.04.01/492 sayılı yazıyla gönderildi. Söz konusu kararın “g” bendinde “Barla İlçemiz Ana yol kavşağına,”BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNİN YAŞADIĞI TOPRAKLARDASINIZ” sloganı yazılmasını,... 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6. Maddesi (a) fıkrası gereğince İl Genel Meclisinin 06.12.2011 tarihli 2. birleşiminde oybirliği ile kararlaştırmıştır” ifadelerinin yer aldığını gördük.
Türkiye Cumhuriyeti Isparta İli Barla Kasabası yol kavşağına yazılması kararlaştırılan sloganda adı geçen BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ KİMDİR?
Asıl adı Said Okur’dur. 1878’de doğmuştur. 1908’de İstanbul’da haftada iki gün yayınlanan “Şark ve Kürdistan Gazetesinde” Said-i Kürdi’de adıyla yazmaya başlamış. Said-i Kürdi yine İngilizlerin işgal planına uygun olarak Doğu’da ve Güneydoğuda İngiliz hükümeti destekli bir Kürdistan kurulması amacıyla “Kürt Teali Cemiyeti” kurucuları arasında yerini aldı.(kaynak: Marmara brifingi, 1971)”
Keşke bu ayıplar dizisini gören Ispartalılar örnek olsalar ve ilan etseler ki, “Atatürk ve Cumhuriyeti koruması gerekenler topuk selamındaysalar bir koruruz”
Ya 12 Eylül ayıplı komedisi
12 Eylül’ü mahkum etmek maskaralığının figüranı muhalefete bir bakalım ne yapıyor?
Sıraya dizilmişler. Biri 95 yaşında diğeri 87 yaşında iki adamın üzerinden Atatürk’ün Cumhuriyetini ve TSK’sını yargılayanlara destek çıkıyorlar.
Kılıçdaroğlu CHP adına müdahil. 12 Eylül’de partili bile değil. Oysa CHP Genel Başkanı olmadığı halde Zincirbozan’a postalanan Baykal müdahil değil. Türkeş değil, ama hiç de mağdur olmamış Bahçeli ve adamları oradalar. Baş mağdur DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel? O da yok. Hüsamettin Cindoruk yok, Ali Sirmen yok. Aydınlık Yazarı merhum Ümit Kaftancıoğlu yok. DİSK Genel Başkanı rahmetli Abdullah Baştürk’ün ailesinden kimse yok. Ama Kılıçdaroğlu’nun milletvekili yaptığı eski DİSK başkanı da müdahil! Tutuklanan ve mağdur olan Doğu Perinçek yok. Tanık olarak Mamak Savcılığı’na çağrılan, sonra sanık kabul edilip iki yıl DİSK davasından yargılanan ve beraat eden bu satırların yazarı da yok.
Neden yoklar. Neden yokuz?
Kendileri yaratan analarını yargılayan evlatların bu maskaralığına, bu tiyatroya figüran olmamak için.