29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 26°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ayıptır Bay Sırrı Sakık-(TAMAMI)!

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Barış ve Demokrasi Partisi Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP’ye “Kalleş!” diyen Başvekil RTE’yi yanıtlarken “Esas kalleşlik Cumhuriyet’in kuruluşunda Kürtlere yapıldı” (Aydınlık, 31.05.2012) demiş. Mantık (aslında mantıksızlık) dediğin işte böyle olur: Sen sana “kalleş” diyenle (AKP ile) hesaplaşacaksın, üçüncü şahısların (Kurucu Cumhuriyet) ilgisi ne? Başbakan’ın ağzı kadar kafası da kıvrak olsaydı, Sırrı Sakık’ı kolayca mat ederdi. Çünkü o da Kurucu Cumhuriyet’ten, Cumhuriyet’in kurucu kadrosundan şikayetçi: “Evet, Cumhuriyet kurulurken Kürtlere ve dindarlara kalleşlik yapılmıştır. O Başka! Ama Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), PKK ve Kürt Sorunu bağlamında durmadan kalleşlik yapıyor!” diyebilir(di).

Zihinsel bölge temizliği

Daha dün yazdım: Kürtlerin federasyon kurmalarına, ayrılıp ayrı bir devlet açmalarına karşı değilim, ama bu türden girişimleri kesinlikle desteklemem... Kürtlerin kendi geleceklerine özgürce karar vermeleri en temel haklarıdır. Bunların nasıl olacağını dün yazdım. Ancak, Sırrı Sakık gibi bir BDP milletvekili “Eğer kalleşlik varsa, Başbakan dönsün Cumhuriyet tarihine baksın, kendisi görür, 1920’lerde cumhuriyet kurulurken, ‘Bu cumhuriyet Kürtlerin ve Türklerin anayurdu’ diyenleri, sonra Kürtlere ihanet edenleri Başbakan iyi biliyor” derse, kurucuların ve Cumhuriyet’in 1920’lerde uyguladığı politikalar konusunda kendisi gibi düşünen Başbakan’la değil, bizim gibi insanlarla külahları değişir.

Şimdilerde “Bu cumhuriyet toprakları Kürtlerin değil Türklerin anayurdudur” diyen mi var?

Tam anlamıyla gölgeme bastın tahriki! “Türkiye Türkiyelilerindir!” dense, PKK dağdan mı inecek? Siyasette dil oyunu yapmak son derece tehlikelidir. Sen istediğin kadar Türk yerine Türkiyeli’yi kullan! Elin oğlu, Turc, Turk. Turco, Turkish demeyi sürdürecek. Biz onu dokuzu bırakıp koca öküze bakalım: Yakın dönem tarihine kafa yormuş insanlar, Sırrı Sakık’ın sözlerinin ne anlama geldiğini, hangi yalana dayandığını çok iyi bilirler:

1921 Anayasası öncesi ve sonrası

1. Sekiz maddelik Amasya Genelgesi’nde Kürtlerle ilgili herhangi bir madde yoktur.

2. Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar arasında Kürtlerle ilgili özel bir madde yoktur. Buna karşın iki karar çok önemlidir: A) Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, bölünemez. B) Doğu’daki altı vilayetin (Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır, Sivas) Osmanlı Devleti’nin ayrılmaz bir parçası olduğu, milli iradenin hakim kılınması gerektiği bildirilmiştir.

3. Sivas Kongresi kararlarında da Kürtler için özel bir madde yoktur. Sivas Kongresi’nin kararları aynen kabul edilmiştir.

4. Birinci B.M.M. öncesi, Kürtlerle ilgili bizim bilmediğimiz bir karar var da Sırrı Sakık mı bilmektedir? Belgeleriyle açıklamak zorundadır.

5. Mustafa Kemal ile Kürt önderler arasında Kürtlerle ilgili özel bir anlaşma mı yapılmıştır? Bay Sakık, bir bildiği varsa, belge göstermelidir. “Kahve içerlerken, Mustafa Kemal, Şeyh Falanca’ya Kürtlerin muhtar olacağını söylemiş” türünden dedikodu tarihçiliği olmaz!

6. Geriye kala kala “Atatürk’ün Bütün Eserleri”nin (Kaynak Yayınları) 14. Cildinin 263-306 sayfaları arasında yer alan ‘İzmit Kasrı Mülakatı” kalmaktadır. Burada yapılan basın toplantısında Mustafa Kemal “...Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük tasavvur etmekten ise, bizim Teşkilatı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür mahalli muhtariyetler teşekkül edecektir. O halde hangi livanın ahalisi Kürt ise onlar kendilerini muhtar olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye’nin halkı söz konusu olurken onları da beraber ifade lazımdır.” (14. Cilt, S.273) demiştir.

7. Mustafa Kemal’in sözünü ettiği yer ise 1921 Anayasası’nın 11. Maddesidir. Bu madde özel olarak Kürtlerle değil bütün ülkeyle ilgilidir. 1924 Anayasası’nda bu madde yer almamaktadır.

8. 1921 Anayasası’nın 11.maddesiyle ilgili olarak Hürriyet gazetesinde yayınlanan üç önemli yazım var. Okunması hararetle tavsiye edilir:

- 5.11.08 - “1921 Anayasası’nın Gerçek ve Doğruları”.

- 7.11.08 - “1921 Anayasa’sının 11. Maddesi”.

- 21.11.08 - “1921 Anayasası’nın Özerklik Maddesi Neden Değişti?”

9. Sırrı Sakık, Cumhuriyet’i kuranların Kürtlere kalleşlik ettiğini iddia etmektedir ama bu iddiası tezvîrâttan ileri gidemez.

Kibar cumhuriyet

Cumhuriyet, Kürtlere hiçbir surette kalleşlik etmemiş, tam tersine onlara kibar davranmıştır. Bu anlamlı kibarlığı iki bağlamda değerlendirebiliriz:

1. Bilindiği gibi, Ermeni Tehciri, Ermeniler ve yandaşları tarafından “Türklerin Ermenilere Yaptığı Soykırım” olarak adlandırılmaktadır. Söz konusu “Türkler”, aralarında Kürtler de olmak üzere Müslüman Osmanlı vatandaşlarıdır. Cumhuriyet, Ermeni tehciri sırasında yapılan katliamların çoğunluğu Kürtlerden oluşan çeteler tarafından yapıldığını hiçbir zaman ileri sürmemiştir. Bazı yazarlar, Ermeni katliamını Kürtlerin yaptığını iddia etmelerine karşın, bu iddia devlet tarafından hiçbir zaman benimsenmemiştir.

Bununla birlikte, Bay Sırrı Sakık’ın Justin, McCarthy’nin Ölüm ve Sürgün (İnkilap Y.) adlı kitabının “Kürt Aşiretleri” bölümünü (S.200 ve devamı) ile Margaret Macmillan’ın Paris 1919, Paris Barış Konferansı (ODTÜ Yayıncılık) adlı kitabında 435. sayfanın önünü ve arkasını okumasını tavsiye edeceğim.

2. Kürtçü militanlar, katkı payları konusunda akıl almaz abartılara baş vururlar, ama Kurtuluş Savaşı, “Sınırlı Sorumlu Türk & Kürt Yapı Kooperatifi” tarafından yapılmamış, bütün Türk Ulusu tarafından kazanılmıştır. Bu zaferde kuşkusuz Kürtlerin de payı vardır. Hürriyet gazetesinin 28 Ağustos 2009 tarihli sayısında yayınlanan “Kurtuluş Savaşında Şehitlerimizin İllere Göre Dağılımı” adlı yazım Bay Sırrı Sakık’a çok yardımcı olacaktır.

NOTA BENE: Bay Sırrı Sakık, “Kürt sorunu”na olumlu katkıda bulunmak istiyorsa, benim bu konudaki yazılarımı mutlaka okumalı ve “Anadilde Öğretim”in ne anlama geldiğini mutlaka öğrenmelidir. Bu sorun, geçmişe ait yalan ve tevatürlerle değil, günümüzün bağlamları içinde çözülür.