Aykut Kocaman gibi konuşmak - (TAMAMI)
Sporda Halk Pazarı
Onur BELGE
Aykut Kocaman gibi konuşmak
Dün televizyondan Aykut Kocaman'ın yaptığı basın toplantısını izledim. Ortalığın toz duman olduğunu şu günlerde Fenerbahçe böylesine bir teknik direktöre ve futbol adamına sahip olduğu için çok şanslı. Özellikle de futbol hakkında karar verecek olanların futbolun içinden gelmemesi derdimize vurgulama yaptı. Saygın ve onurlu bir kişilik olarak bahsettiği Cüneyt Tanman'ın Federasyon içinde bu konuda tek söz sahibi olması gerektiğini belirtti.
Ama futbolun içinden bahsederken, daha önce yaptığı gibi yarıştığı Trabzonsporla birlikte aynı şekilde yıl içindeki emeklerine saygı gösterilmesi gerektiğinden bahsederken üslubu olması gereken nitelikteydi. Bilemiyorum bizim topu görse bomba zannedecek, sporla sadece çelebi ilişkisi olup da yetkileri sınırsız olanlar ders aldılar mı, hiç sanmıyorum.
***
Mehmet Ali Aydınlar'ın talihine bak
Allah kimsenin başına vermesin. Daha Futbol Federasyonu Başkanlık koltuğunu ısıtma. Fenerbahçe ile buralara dek gel. Kongre üyesi ol, hatta başkanlığında adın yalnız anılmasın, en kuvvetli adaylardan biri ol. "Aziz Yıldırım olmazsa o olur" densin. Sonra hakkında karar vereceğin ilk dava sarı lacivertlilerin karıştırıldığı şike davası olsun ve "Fenerbahçe küme düşsün mü?" konusundaki tek yetkili merci ol.
Sayın Aydınlar çok büyük bir sınavdan geçecek. Bizzat telefonda bana da söylediği bir söz var. "Kimsenin etrafıma duvar örmesine ve beni etkilemesine izin vermeyeceğim.Türk futbolunu paper moonlardan, park ormanlarda değil kendi makamımdan yöneteceğim." Şimdi bu sözleri kanıtlamanın zamanı geldi. Evet, biraz erken geldi ama Sayın Başkan bu sınavdan alnının akışla ve kimsenin etkisinde kalmadan geçerse bundan sonrası yokuş aşağı.
Eğer futbolu bir kaos içine atacak, geleceğini tehlikeye atacak bir karar alınırsa bundan sonraki yıllar hem kendisine, hem Türk futboluna zehir olur. Allah yardımcısı olsun, vereceği kararın en doğrusu inanıyorum.
***
Çarşı uyuma, sıra sana gelecek
Futbolun büyük resmine bakacak olursak şike bombasını bir başka şekilde okumak da mümkün. Dikkat edelim, Libya'dan başlayan politik durum Suriye ile sınırımıza dayandı. Hatta sınırlarımızdan içeri girdi. Şimdi tartışma bambaşka boyutlara taşındı, Türkiye her platformda sıkıştıkça, sıkışıyor.
Dönelim şike operasyonuna. Aslında operasyonun Fenerbahçe odaklı olduğunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok. Sorguya alınanların yüzde doksanı Fenerbahçe ile bağlantılı olduğuna göre olay kendiliğinden ortaya seriliyor.
Peki Çarşı nereden ortaya çıktı diyeceksiniz. Elbette ki, onlar da suçu olanın cezasını çekmesinden yana olacak. Evet, büyük fotoğrafa baktığınızda dedim. İlk operasyon sayın Adnan Polat Galatasaray başkanlığından indirilecerek yapıldı. Sonrasında Federasyon seçimleri ve şimdi Fenerbahçe. Merak etmeyin, çember tamamlanacak, sıra diğerlerine, o arada Beşiktaş'a da gelecek.
Ben o nedenle felsefesi herkese çok ilginç gelen Beşiktaş'ın çarşı gurubuna seslendim. O çarşı gurubu ki, zamanında ağabeyleri, sonra kendileri, Beşiktaş yazan Fenerbahçeli Onur ağabeylerine de sahip çıktı. Bir yakınım vefat ettiğinde "Ağabey başın sağolsun, biliyoruz, gazetecilerin mali durumu pek iyi değildir, biz hazırlığımızı yaptık, neredesin gelelim" diye telefon edip beni ağlatmışlardı. Büyük resmi görüp önce onların Fenerbahçe'ye sahip çıkacak felsefe üreteceklerine inanıyorum.
***
Kulüpler Birliği Nerede!
Gariban muhabir arkadaşlarımızı bulduklarında attıklarında mangalda kül kalmıyordu. "Futbolu Kulüpler Birliği yönetmeli" diye esip gürlüyorlardı. Ama pazar gününden beri hepsi sus pus oldu. Heni, neredesiniz, siz de topu Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a attınız. Pazartesi günü onun karar vermesini bekliyorsunuz.
Yoksa, yoksa işin ardında başka bir şey mi var. Hepimizin Ağabeyi, "İlhan" Cavcav ağabey neredesin? Neler oldu da susturamadılar seni. Ya kerametinin nereden belli olduğu bilinen Kulüpler Birliği Başkanvekili.... Niye tırstınız.
***
UEFA'nın verdiği ders
Gazetelerde ve haberlerde pek küçük geçti. UEFA çok güzel bir açıklama yapmış. "Bizde hukukun üstünlüğü esastır. Fenerbahçe tersi kanıtlanana kadar suçsuzdur. Planlarımızdan da çıkarmayız." demiş. Oysa bizde başına bir iş geldiyse yandın. Fenerbahçeli taksi şöförü bile yaratılan kamu oyuna inanmış. "Görsünler günlerini ağabey, düşürürlerse düşürsünler" deyiveriyor.
Ama Ben değerli ceza hukukçusu Önder Öztürel üstadın sözlerine güvenirim. "Burası dağ başı mı, dava görülmeden, kanıtlar açıklanmadan Fenerbahçe'i düşüremezler. Elbette ki, suçlular cezasını çekecek ve mutlaka vardır da. Ama hukukta keyfi karar olmaz, olmamalı" diyor. Yeri gelmişken, Sayın Önder Öztürel Beşiktaşlıdır. Bu işin takımı falan kalmadı bilesiniz.