Bağımlılık tedavisi-2
Serdar iki yıl önce aşırı miktarda madde kullandığı için neredeyse ölümden dönmüş, bunun üzerine madde kullanımını bırakmak istediğini söyleyerek tedaviye başvurmuştu. Bırakmak onun için çok önemliydi ve bırakabileceğine inancı tamdı. Bırakmaktan başka çaresi yoktu. Son yaşadığı olaydan sonra madde kullanmaya devam ederse, fazla yaşamayacağını görmüştü. Bırakma kararını kendisinin vermiş olması ve bırakabileceğine olan inancının tam olması, tedaviye başlamak için çok doğru bir zaman olduğunu gösteriyordu. Önce arınma tedavisi yapıldı. Daha sonra ayık yaşamı inşa edeceği süreç başladı. Her şey çok iyi gidiyordu. Hayatı çok kolaylaşmıştı. Maddeyi temin etme, kullanma ve etkisinden çıkma kısır döngüsünden kurtulmuş olmak bile müthiş hissettiriyordu. Aradan üç ay geçti. Balayı dönemi bitti. Madde kullanmayı hiç özlemiyor, ama arkadaşlarını çok özlüyordu. Birlikte madde kullandığı arkadaşları, onun çocukluk arkadaşlarıydı. Onlarla görüşmenin neden riskli olduğunu anlamıyordu. Maddeyi bırakmıştı ve kendine güveniyordu. Geçen gün Metin’le karşılaşmışlar ve birlikte bir kahve içmişlerdi. Diğerleri ile de görüşebilirdi. Anne-babası çok üstüne geliyordu. Bu artık bunaltıcı bir hal almıştı. Sinirli ve tahammülsüzdü. Maddeyi bıraktığına göre tedaviye devam etmesine de gerek yoktu.
UZUN SÜRELİ BİR TEDAVİ
Serdar’ın hikayesi bize tedavi süreci ile ilişkili birçok ipucu veriyor. Birincisi bağımlılık tedavisi uzun süren bir tedavidir. Sadece alkol/madde kullanmamak tedavi için yeterli değildir. Alkol/madde kullanma arzusunu ortaya çıkarabilecek kişiler, durumlar ve mekanlardan uzak durmak gerekir. Kişiler sıklıkla alkol/madde kullanımını bırakmaya istekli olduklarını, ancak arkadaşlarından ayrılmanın onlar için “imkânsız” olduğunu söylerler. Aslında arkadaşlar alkol/madde ile bağın bir simgesidir. En büyük direnç sıklıkla arkadaşlarla görüşmeme aşamasında karşımıza çıkar. Alkol/madde kullanım sorunu olan kişilerin arkadaş çevresi zaman içinde sadece alkol/madde kullanan kişilerden oluşmaya başlar. Bu açıdan bakıldığı zaman alkol/madde kullanan arkadaşlarla görüşmemek demek “yalnız kalmak” demektir. Ancak bu karşılaşmalar alkol/madde kullanma arzusunu tetiklemektedir. Kişi alkol/maddeye zaafı olduğunu, onun karşısında güçsüz olduğunu kabul ettiği zaman güçlenir ve kendini korumayı öğrenir. Adsız Alkolikler ve Adsız Narkotik’te birinci basamak kişinin alkol/madde karşısında güçsüz olduğunu kabul etmesidir. Mesele alkol/maddeyi “alt etmek” değil, alkol/madde kullanma arzusunu ortaya çıkaran durumları fark edip kendini korumayı öğrenmesidir. Eğer çileğe alerjimiz varsa onu alt etmeye mi çalışırız, yoksa çilekten uzak mı dururuz? Tabii ki çilekten uzak dururuz. Alkol/madde için de durum aynıdır. Mücadele alkol/maddeyi alt etmek üzerine değil, alkol/maddeden uzak durmak üzerine kurulmalıdır.
Bağımlılığın önemli bir başka özelliği sinsi bir hastalık olmasıdır. Süreç içinde yaşanabilecek aşermeler; sıkıntı, tahammülsüzlük, başkalarını suçlama, tedavinin bittiğini düşünme gibi kılık değiştirerek karşımıza çıkar. Bunun aslında aşerme olduğunu fark etmek ve uygun önlemler almak gerekir. Bu aşamada tedaviyi bırakmak değil, tersine tedaviye yatırımı artırmak önemlidir. Aşermeyi azaltmak için kullanılabilecek ilaç tedavilerinin yanı sıra, aşermeyi tetikleyen durumları tespit etmek ve onları bertaraf etmek uygun olur. Bu tür durumlarla başa çıkmada Adsız Alkolikler ve Adsız Narkotik toplantılarına devam etmek yararlıdır.
BAŞA ÇIKMAYI ÖĞRENME
Serdar bu aşerme krizinde bir kez esrar kullandı. Esrar kullanımının tercih maddesini kullanma arzusunu tetiklediğini fark etti. Tek hedefinin tercih maddesini kullanmamak olduğunu, sinsice ara sıra esrar kullanabileceğinin planlarını yaptığını kendine itiraf etti. Oysa tedavi “ödül merkezini harekete geçiren” tüm maddelerden uzak durması ile mümkündü.
Bu kayma iki türlü ele alınabilirdi. Birincisi kendini suçlama, umutsuzluğa kapılma, tedaviden vazgeçme olabilirdi. İkincisi hastalığın sinsi özelliğini görme, kendini kandırma potansiyelini ayırt etme, daha sonra yaşanabilecek benzer durumlara karşı hazırlıklı olma ve tedaviye dört elle sarılma olabilirdi. O ikinci yolu seçti.
Serdar şimdi iki yıldır ayık. Bu iki yıl bazen kolay, bazen zor geçti. Olumlu ve olumsuz yaşam olayları ile ayık bir şekilde başa çıkmayı öğrendi. Yeni arkadaşlar edindi. Onlarla alkol/madde kullanmadan çok keyifli zaman geçirebileceğini fark etti. Ayıklığın zevkli bir şey olduğunu gördü. İki yıl önce aslında “yaşamadığını”, olumsuz duygulanımlardan kaçarken olumlu yaşantıları da es geçtiğini anladı. Yıllar önce bir hastamın dediği gibi “ayıklığın da bir kafası olduğunu” yaşayabildi. Ve ayık yaşamı inşa ettiği bu sürece şükran duyabildi.
Alkol, madde, kumar ve ekran bağımlılığı ile madde kullanımı hakkındaki her türlü sorunuzu [email protected] adresine bekliyoruz.