23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bahar havasına girerek gevşemeyelim

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Cumhurbaşkanı’nın G20 zirvesinde yaptığı temaslar özellikle Trump ile yaptığı bahar havası yaratan ikili görüşmeler ve İBB seçiminin sonuçlanması ile gerilimin azalması piyasada bazı göstergelerin olumlu bir hareket izlemesine yol açmış gözüküyor.

Tüm piyasalar ülkenin siyasi gelişmelerinden, uluslararası hareketlerden çok çabuk etkilenen kuş misali bir yapıya sahiptir. Bir de piyasaları yönlendiren piyasa yapıcılarını da dikkate alırsak piyasaların ülkemizde ve dünyada olan olumlu ve olumsuz gelişmeye hemen tepki vermesi doğaldır. Ancak ekonomik göstergelerde ve piyasalarda olumlu hareketlenmeler bizi aldatmalı ve temel çözümleri sağlayacak esaslı kalkınma ve ekonomik krizden çıkma programını yapmayı unutturmamalı.

NEDEN ALDANMAYALIM?

Cumhurbaşkanı ile Trump’ın görüşmesinin kamuoyuna yansıması ve yansıtılmasında önemli çelişkiler var. Trump’ın söylediklerinin mürekkep misali olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı’nın bu konuda iyimser davranabileceği büyük ihtimal. Çünkü İBB seçimleri yenilgisinden sonra AKP’yi ve seçmeni toparlamak için yeni ve etkili bir hikâyeye ihtiyaç var. Bu hikâye şu anda yazılıyor.
Temel ekonomik sorunlarımız artarak yerinde duruyor. Bunları bıkmadan ve usanmadan sayıyoruz ama bunlar da sorun olmakta yerinde sayıyor.

BÜTÇE DELİK DEŞİK

Bütçeyi toparlamak için harcamaları kısmak lazım. Buna ne kalpler ne kişiler izin veriyor? Gelirleri artırmak için vergi oranlarını yükseltmek ve ek vergiler getirmek gündemde. Döviz işlemlerine uygulanan BSMV’nin artışı, zengin vergisi, alkollü içeceklere ve tekel ürünlerine vergi zammı gibi bir sürü vergi artışları bekleniyor.
Bütçe açığı borçla finanse ediliyor.

MERKEZ BANKASI'NDA PARA YOK

MB rezervleri tükenmiş durumda. Rezervleri artıracak ne döviz kazancı ne de dış kaynak ufukta gözüküyor.
MB hazinenin nakit açığı için para basıyor ve basacak.
Merkez bankalarının bankası olan Bank for International Settlements (BIS) Genel Müdürü merkez bankamızı en kötü merkez banlarından biri olarak gösterdi. Merkez Bankamızın bağımsız olmadığını söyledi. Yani işlevini kaybettiğini ima etmeye çalıştı.

ENFLASYON RAKAMLARI GÜVEN VERMİYOR

Açıklanan enflasyon verilerinin daha düşük çıkması için bir sürü yönlendirme yapıldığı dilden dile konuşuluyor. TÜİK’in hesaplama yönteminden tutun marketlere fiyatlarda indirim yapın baskısı ve anketlerin objektif yapılmamasına kadar bir sürü müdahale ile enflasyon rakamlarını düşük gösterme çabaları vatandaş ve mutfak enflasyonunu düşürmüyor. Mutfakta yangın var.
Yapılan son zamlar ve bekleyen zamlarla enflasyon canavarı dişlerini göstermeye devam edecek.
Öte yandan politika faizi ile enflasyon rakamları arasında ciddi bir makas var. Bu açılıyor. MB faizleri artırmaya korkuyor.

DIŞ KAYNAK SUYUNU ÇEKMİŞ

500 milyar dolara yakın dış borç yerli yerinde duruyor. Bir yılda gerekli döviz ihtiyacı olan 200 milyar dolara yakın açık için kaynak yok. Yabancı sermaye gelmiyor. Sıcak para damla damla geliyor. Giden de koşar adım gidiyor.

REEL SEKTÖR DARBOĞAZDA

Reel sektörün nakit kaynak sorunu artarak devam ediyor. Kredi olanakları oldukça azalmış durumda. Bankalar eskisi gibi fonlama yapmıyorlar veya yapamıyorlar.
Satışlar ve cirolar düşmüş. Belli sektörlerdeki belli firmalar dışında işini büyüten, cirosunu artıran, kar yaratıp sermayesine ilave eden yok.

YANİ, SORUNLAR ORTA YERDE DURUYOR

Bunları neden tekrar tekrar söylüyor ve yazıyoruz. Temel sorunlar orta yerde dün olduğu gibi artarak yarına taşınıyor.
Bu nedenle rüzgârdan nem kapan piyasalardaki olumlu gelişmelere hemen aldanıp "Gördünüz mü, toparlanıyoruz. Cumhurbaşkanımız Trump’ı ikna etti. Her şey olumlu olacak.” Aman dikkat! Böyle bir gevşeme sorunları daha da ağırlaştırır.

ÇÖZÜM

Çözüm belli:

-Temel sorunları gerçekçi tespit eden ülke çıkarlarını gözeten milli üretim odaklı ve dinamik karşılaştırmalı üstünlüklerimize dayalı dış ticareti esas alan bir “Ülke Ekonomisini Yeniden Yapılandırma ve Kalkındırma Planı" yapmak.
-Bu kalkınma planında millet olarak yekvücut olmak. Tam bağımsızlık için ekonomide bağımsızlığın şart olduğu inancından hareket ederek hangi siyasi düşüncede olursa olsun milletçe birleşmek.
-Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de birkaç gündür yazıyor: Ne diyor? “Üretim Devrimi yapmalıyız”.
-Uluslararası ilişkileri Atatürk’ün çizdiği yolda yürütmek