Bana Fair Play’i öğreten Emre
Merhaba Kıymetli Okurlarımız, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu, 2023 Türkiye Fair Play Ödüllerini kazananları açıkladı. 5 Ekim 2024 tarihinde gazetemiz Aydınlık’ta duyurulan Fair Play Ödülleri kazananları arasında bendeniz de yer aldım.
Daha önce 2021 yılında radyo ve televizyon yorumlarımda, gazete ve internet sitesi yazılarımdaki adalet, saygı ve dürüstlük temellerine dayanan yaklaşımım sebebiyle yine Tanıtım Dalında Kutlama Mektubu ödülüne layık görülmüştüm.
Komisyon bu kez, 1998 Yılından beri olimpik sporların yayıncılığını yapan ulusal kanal sportstv’de, 8 Kasım 2022’den itibaren her Salı akşamı saat 21.00’de yayınlanan, yurttan ve dünyadan Fair Play içeriklerine yer vermemiz, haftanın voleybol maçlarını yorumlarken kullandığımız tüm takımlara eşit mesafedeki tarafsız yorumlarımız, her yaştan voleybolcuların Fair Play içeren haberlerine yer vererek dürüstlük vurgusu yapmamız sebebiyle sevgili Burcu Hakyemez Dal ile birlikte gerçekleştirdiğimiz 5.Set programımızı Tanıtım Dalında Büyük Ödül’e layık buldu.
Bildiğiniz gibi 5.Set, Türk Voleybolunun çok kıymetli isimleri Rahmetli Metin Görgün ve Dünya Baltacıoğlu ağabeylerimizin bizlere emaneti! Onların isimleri ile anılan bu programın, takip edilmesi, değerlendirilmesi, aday gösterilmesi ve Fair Play gibi yüce bir kavramla Türkiye’nin en prestijli kurumu TMOK’un Fair Play Komisyonu tarafından en büyük ödülle taltif edilmesi beni çok mutlu etti.
Ama bugün bana Fair Play’in ne demek olduğunu öğreten kişiden ‘Haberiniz Olsun’ istiyorum.
FAİR PLAY = SORUMLULUK
Kıymetli okurlarımız, danışmanlık yapmakta olduğum bir firmada, önceki gün bana harika bir Fair Play örneği yaşatan mesai arkadaşım Emre’den bahsetmek istiyorum sizlere. Yaklaşık 21 yılımı verdiğim firmada 8 aydır bizimle çalışan bir Arşiv sorumlusu olarak görev yapan Emre, ilk geldiği günden itibaren yazılarımı takip eden, daha önce voleybolla hiçbir ilgisi olmadığı halde 8 aydır okuduklarından edindiği birikimle artık çok daha güzel sorular soran bir kardeşim. 28 yaşında ve evli olan Emre, önceki gün bana inanılmaz bir ders verdi.
ÇÖPÜ NEREYE ATACAĞINI SAVAŞ ABİYE SOR!
Okullar açıldığında birçok şirkette olduğu gibi danışmanlığı yaptığım şirkette de lise stajyerler yer alıyor. İşte Ahmet de o stajyerlerden biri. Önceki gün Ahmet yanıma gelerek elindeki çöpü göstererek nereye atması gerektiğini sordu. Elindeki malzemenin bir plastik olduğunu görünce hemen yanı başımızda bulunan geri dönüşüm kutularından sarı kapaklı olanına atmasının doğru olacağını söyledim. Ahmet de gitti ve sarı kapaklı geri dönüşüm kutusuna attı. Aradan biraz zaman geçti ve Emre ile Ahmet yanıma geldiler.
Emre söze başladı:
- Savaş abi, yanlış anlamaman için bir açıklama yapmam lazım. Az önce Ahmet, bulunduğumuz yerde çöp kutusu bulunmadığı için elindeki malzemeyi nereye atacağını sordu. Ben de direkt sana yönlendirdim. Ben adımın Emre olduğu kadar emindim ki, sen Ahmet’i geri dönüşüm kutularına yönlendirecektin.
Şaşkınlıkla dinlemeye devam ediyordum. Emre devam etti:
- Bak Ahmet, Savaş abi iki kez Fair Play Ödülü kazanmış bir büyüğümüz. Fair Play, her şeyden önce bir sorumluluktur. Savaş abinin de bu sorumlulukların farkında olan, bunu yaşantısının her alanına yansıtma gayreti gösteren ve örnek olmaya çalışan biri olduğunu görmeni istedim. Benim gibi senin de Fair Play kavramıyla tanışmana vesile olması için böyle bir şey yaptım. Sakın yanlış anlamayın!
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Gözlerim doldu, boğazım düğümlendi. Evet, gerçekten de Fair Play kavramı benim için bir hayat şekliydi. İlk ödülüme layık görüldükten sonra bile oğlum Barış’ Baba, bana bırakacağın en büyük miras bu ödül olacak’ diyerek gönlümü fethetmişti! Şimdi de Emre’nin bu sözleri benim topluma karşı ne büyük bir sorumluluğum olduğunu, her an örnek teşkil edecek davranışlar içinde olmamı gerektiğini öyle güzel anlatmıştı ki!
Aslında ben de konuşmalarımda hep bundan bahsederim. Fair Play, insanlara genelde bir spor müsabakasını hatırlatsa da aslında toplum içinde en çok ihtiyacımız olan kavramların başında olduğunu bir kere daha gördüm.
Hayatın karşımıza Emre gibi kolay öğrenen ve öğreten kişileri çıkarması en büyük temennim. Ve herkesin huzurunda söylemek istiyorum ki, ben Fair Play’i en iyi senden öğrendim. İyi ki benim arkadaşımsın.
Kıymetli okurlarım, bir sonraki yazıda buluşana dek kalın sağlıcakla.