Bana Mustafa Kemal’i anlat dediler
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye’sindeki Şayak Kalpaklı Adam… Yani dünya için büyük lider, bizimiçin Deniz gözlü güzel Atamız…Türk ulusunun kurtuluş destanında tarihi dönüm noktası olan Büyük Taarruz… 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, Mustafa Kemal önderliğinde halkın ve ordusunun işgalcilere karşı kazanacağı büyük zaferin ilk adımıydı, İzmir’in kurtuluşuna doğru...
DENİZ GÖZLÜ ATAMIZ
Dedelerimiz Atamızla birlikte gerçekten bir destan yazmış. Ne kadar ansak, anlamaya çalışsak o günleri zor, çok zor, değerini bilmemiz bir o kadar önemli… Bana bugün gelen bir iletideki öyküyü, tarihi bir olayı burada paylaşmak ve Atamızı bir daha anmak istiyorum:
Tarih 30 Ağustos 1968. Afyon Lisesi öğretmeni Sabri Tanrıkut, öğretmen arkadaşlarıyla törene katıldı. Konuşmacılardan birisi kurtuluş savaşımızın süvari kolordu komutanı Fahrettin Altay Paşa’ydı. Bir albay, Paşa’nın koluna girdi. Kürsüye çıkmasına yardımcı oldu. Fahrettin Altay Paşa konuşmasına şöyle başladı:
“Bana Mustafa Kemal’i anlatır mısınız? dediler. Ben de memnuniyetle kabul ettim ve geldim. “Planlandığı şekilde 26 Ağustos 1922 sabahı saat 05.00’te başta Mustafa Kemal olmak üzere İsmet Paşa, Fevzi Çakmak, Nurettin Paşa, ben ve diğer komutanlar, ordu karargâhı olarak Afyon Kocatepe’deydik. Plan gereği taarruz, önce top atışlarıyla başladı. Bu bir baskındı. 20 dakika sürdü. Ardından ‘Tahrip’ atışları yapıldı. Bu da 10 dakika devam etti. Yunan mevzilerindeki makineli tüfek yuvaları, Yunan topları, tel örgüleri hedef alındı. Komutanlar olarak bizler de top atışlarının sonucunu görmeye çalışıyor, alt kademelere iletmek üzere Mustafa Kemal’in emrini bekliyorduk.
SENİ BİZE ALLAH GÖNDERDİ KEMAL
Sonuçta, Yunan mevzilerinde alevlerin yükseldiğini, hedeflerinin vurulduğunu, düşmanın mevzilerini terk ederek geri çekilmekte olduğunu gördük. Mustafa Kemal’e yöneldik. O’nun taarruz ve takip emrini bekliyorduk. Ne var ki O, gözlerini Yunan mevzilerinden ayırmıyor ve geri çekilen Yunan ordusunu izliyordu. ‘Haydi Kemal, düşman kaçıyor, taarruz enirini ver’ dedi.
Mustafa Kemal: ‘Dur Abi’ diye cevap verdi. Bir süre sonra Fevzi Çakmak, ‘Kemal, tarihi bir fırsatı kaçırıyorsun, düşman yeni mevzilerine yerleşecek, emrini ver artık’ diye ısrarda bulundu. Mustafa Kemal, yine ‘Dur abi’ dedi. Bir süre daha geçti. Fevzi Çakmak bu kez ‘Allah aşkına Kemal ver şu emri, komutanlar seni bekliyor, yeter artık’ diye sesini yükseltti. Mustafa Kemal yine ‘Dur Abi’ dediği sırada beklenmedik bir olay meydana geldi.
BANA MUSTAFA KEMAL’İ ANLAT DEDİLER
Yunan ordusunun terk ettiği mevzilerde cehennemi patlamalar başladı. Mustafa Kemal’in taarruz ve takip emrini geciktirme sebebi anlaşıldı. Yunan ordusu, geri çekilirken cephe boyunca mevzilere saatli bombalarını yerleştirmiş, askerlerimize tuzak hazırlamışlardı. Mustafa Kemal’in öngörüsü, büyük bir felaketi önlemişti. Taarruzda ısrar eden.
Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal’e sarıldı. ‘Seni bize Allah mı gönderdi Kemal?’ dedi. Müteakiben süngü hücumu ve ileri top atışları emrini aldık.
Bana ‘Mustafa Kemal’i anlat’ dediler. “İşte Mustafa Kemal budur” dedi.
Pusulamız Atamız… O’nun her sözü, her nasihati…
Pusulamız dedelerimizin fedakarlığı, bilinci… Bayramımız kutlu olsun…