02 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Başarı ile gelen israf

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarım sayfalarında “Gereksinim fazlası üretilen gıda atıldı.” ya da “Gereksinim fazlası üretilen gıda, maliyetinden ucuza satıldı.” gibi haberleri görürüz. Ülkemizde geçen sene 26 milyon ton gıda atılmış. Bunun öncelikli nedeni ülke olarak hangi gıdayı ne kadar üreteceğimizi planlamadan ekmemiz, sonra hangi gıdadan ne kadar tüketeceğimizi planlamadan satın almamızdır. Kısaca, üretirken ve tüketirken planlamazsak; emeklerimizi çöpe atarız!

BAŞARI BAŞARIYI GETİRİYOR AMA...

Kadın voleybolunda çok başarılıyız. Bu başarı nedeniyle aileler kızlarını voleybola özendiriyor. Başarı başarıyı getiriyor. Voleybolcu kızlarımızın sayısı artıyor. Amerikan Kolej Ligi NCAA'de bu sezon 51 genç kızımız forma giyecek. NCAA Voleybol Ligi'nde Porto Riko'dan sonra en fazla oyuncusu olan yabancı ülkeyiz. Porto Riko, zaten dış işlerinde ABD'ye bağlı bir ülke, yarım bir ABD eyaleti. Porto Riko'yu saymazsak; kadın voleybolunda NCAA'e en fazla yabancı Türkiye'den gidiyor.

Bu sayının birkaç yıl içinde 100'ü geçeceği öngörülüyor. Ama Milli Takımlarımıza girecek sporcu sayımız belli, Sultanlar Ligi'nde oynayacak sporcu sayımız belli, liglerimizde oynayacak sporcu sayımız belli. Kızlardaki bu aşırı voleybola yöneliş, diğer sporlarda başarıyı azaltıyor. Kadın basketbolunda Olimpiyat çeyrek finalinden Avrupa Şampiyonası elemelerini zor geçen, alt yaş gruplarında Avrupa'da ikinci lige düşen bir ülke olduk. Birkaç yıl içinde, ülkemizde çok sayıda voleybol lisansı almış ama kulüp bulamamış kızlarımız olacak. Ya fazla üretilen domates gibi spor sahalarından atılacaklar, ya da değerinin altında alt lig takımlarında oynayacaklar.

Basketbol ve futboldan vazgeçtim, kızlarımızı plaj voleybolunda bile göremiyoruz. Benzer problem erkeklerde de var. Genç yaşta güçlü ekonomik koşullara ulaşan birkaç futbolcuya özenen aileler çocuklarının futbolcu olmasını istiyorlar. Altyapı antrenörleri, yöneticileri ve menajerler derken çok azı profesyonel takım yüzü görebiliyor. Futbolda başarı gelmediği gibi, futbolun türevi futsal, plaj futbolu gibi branşlarda da başarılı olamıyoruz. Başka bir branş seçse ülkemize belki madalya getirecek genç voleybolcu kızımızın ya da genç futbolcu oğlumuzun spora dair umutları zamanla yok olup gidiyor.

BAŞARISIZ AVRUPA ŞAMPİYONALARI

Münih'te Avrupa Şampiyonaları ve Roma'da Avrupa Su Sporları Şampiyonaları sona erdi. Bu yaz katıldığımız her şampiyonada tepelerde iken, bu iki şampiyona alt yapılardan üst yapılara oyuncu çıkaramadığımızı gösterdi. Madalya sıralamasında Münih'te 1 altın, 4 gümüş, 3 bronz ile 24'üncü olduk, Roma’da ise tek bronz ile 20'nci olduk.

Münih'te şanssızdık. Atletizmde 200 metre finalinin 80'inci metresinde Ramil Guliyev'in sakatlanması Türkiye'ye belki iki madalyaya mal oldu. Dünya şampiyonu atletimiz 200 metrede yarışı tamamlayamazken 4x100 finalinde de koşamayınca bayrak yarışında hayal ettiğimiz madalya da gelmedi. Dünya şampiyonu bir başka sporcumuz İbrahim Çolak'ın sakatlığı nedeniyle kesin gözüyle baktığımız halka aletindeki altından olduk. Bireysel ve takım yarışında çok başarılı olan cimnastikçilerimizin alet finallerinde zorları başarıp kolay hareketlerde düşmeleri de bir başka şanssızlığımızdı.

İslam Oyunları ile Avrupa Şampiyonalarının birbirleriyle neredeyse aynı tarihlerde olması; gerçi kimse kabul etmez ama, bu sakatlıklara ve düşüşlere neden olabilir. Avrupa Şampiyonalarında Kenya asıllı Yasemin Can ile 10 bin metrede altın, 5 bin metrede gümüş kazandık. Küba asıllı Yasmani Copello ile 400 metre engellide bronz kazandık. Yasmani'nin madalyası son metrede kendini öne atması ile geldi. Özverili bu atlayışı izlemekten gurur duydum ama Norveçli Warholm ile arasındaki farkın 1 saniyeye kadar açılmasına üzüldüm.

Mısır asıllı Adem Asil, halka aletinde gümüş, tüm aletler bireysel yarışında bronz kazandı. Takım yarışında bronz madalya kazanan erkek cimnastik takımımızın da önemli parçasıydı. Cimnastik Federasyonumuz yine en başarılı federasyonumuz oldu. Ahmet Önder, tüm aletler bireysel yarışında gümüş kazandı. 3 çiftin katıldığı hafif kilo ilki tekte gümüş madalya kazanan Enes Yenipazarlı ve Bayram Sönmez, Avrupa Kürek Şampiyonası tarihimizdeki ilk madalyamızı aldı. Yarışı 3'üncü olarak bitiren Slovenya, kurallar gereği madalya alamadı.

MADALYASIZ BRANŞLAR

Münih'te Avrupa Şampiyonaları kapsamında düzenlenen plaj voleybolu, kano, tırmanma, bisiklet, masa tenisi ve triatlon şampiyonalarında madalya kazanamadık.

Roma'daki Avrupa Su Sporları Şampiyonası'nda yüzmede 800 metre serbestte Merve Tuncel bronz madalya kazandı. Diğer yüzme yarışlarından, atlama ve artistik yüzmeden de madalya çıkaramadık. 5 km ve 10 km uzunluklarında yapılan açık su yarışlarında ve hava koşulları nedeniyle yapılamayan 25 km yarışlarında ne yazık ki katılabilecek bir sporcumuz bile yoktu. Gençlerimizi israf etmemek adına her sporda sporcu yetiştirebilmek için planlama yapmalıyız. Bazı branşlarda Avrupa Şampiyonası'nda yarışan sporcumuzun bile olmaması Türkiye'ye yakışmıyor…

Roma Basketbol