Başarılar bir yumruğa feda edilmemeli
Türk futbolu talihsiz bir hadise ile dünyanın gündemine oturdu. 2018 yılında Beko'nun sponsorluğu için Barcelona'ya gittiğimizde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile (o dönem başkan değildi) sohbet ederken, nefret diline ve mali problemlere dikkat çekerek, "Bindiğimiz dalı kesiyoruz" mesajı vermişti. Bugün o nefret dilinin söylemden eyleme geçip hiç kimsenin arzu etmeyeceği bir hadise yaşandı. Bunun birçok nedeni var. Spor basını başta olmak üzere birçok kalem gelişmeleri yazdı, yorumlarını yaptı. Ben başka bir yerden konuya değinmek istedim.
GÖLGEDE KALMASIN
Çünkü olay sonrası Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, sanki o yumruğu o atmışcasına, failden çok hedef alındı. Ben bu noktada Büyükekşi'ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Birkaç gelişme sıralayacağım; Süper Lig tarihinin ikinci isim sponsoru Trendyol oldu. Milli Takım tarihinde ilk kez gruplardan lider çıkıp bir Avrupa Şampiyonası'na katıldı. Türkiye tarihinde ilk kez bir Avrupa şampiyonasına (EURO 2032) ev sahipliği yapma hakkı kazandı. Futbolda pandemi dönemi etkisi son bulurken yayın ihalesine Turkcell, TRT, BEIN, Saran ve Exxen'den ilgi oldu. Sponsorluk gelirleri son 10 yıldır ilk kez arttı. Bugüne kadar TFF’nin içinde yok edilen insan kaynağı yeniden oluşuyor. Ve bütün bunların hepsi 1.5 yıllık zamanda vuku buldu.
TİM BAŞKANI İKEN TANIŞTIK
Şimdi bütün bu müspet gelişmeleri bir yana bıraktık ve yumruk konuşmaya başladık. Ali Koç Başkan'ın değişiyle "Bindiğimiz dalı kestik." Oysa Büyükekşi, önceki dönemlerin aksine bazı hataları da olsa önemli işler başardı. Bunun yanında bir defa sadece spor değil ekonomi medyası ile de TFF'nin ilişkilerini geliştiriyor. Malum kendisi iki dönem Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanlığı yaptı. Ben kendisini o dönemden tanırım. Bir defa Aydınlık olarak onun başkanlığı döneminde TİM'in hemen her organizasyonuna davet edildik. O dönem kendisini PR Basın Kurucusu Kerim Sallancı sayesinde tanıdım. Her zaman telefonlarını açar, soruları samimiyetle yanıtlardı. Birçok kez menfi haber yazmamıza rağmen asla tavır koymaz, hatalı bir yer varsa bilgi verirdi.
Çok tartışılan 500 milyar dolar vizyonunu ortaya koydu. Hep tutar yazıldı ama Büyükekşi o dönem küresel gelişmeleri dikkate alarak üç ayrı öngörü sunduklarını not etti. Dönemi bitip İsmail Gülle Başkan'a görevi devrederken yapılan yemekte halef ve selefin yanına gittiğimde Büyükekşi, Gülle'ye benim için, "Recep Bey’e dikkat et. Güler yüzlüdür ama haberleri öyle değildir." mealinde bir tavsiye de vermişti.
BU İŞ HEPİMİZE ZARAR VERİR
Gerçekten de biz gazeteciler haber kaynaklarımızla ilişkilerimiz ne kadar dostane olursa olsun ortada haber varsa kimseyi tanımayız. Bu yazıyı da açıkçası bu kadar hengame içinde Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etmek için yazdım. Halihazırda birçok üst düzey görevde bulunmuş, bir şirketin de ortağı olan Büyükekşi'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tensipleri ile üstlendiği bu görevde elde ettiği kazanımları da hatırlamamız lazım. Doğrudan müsebbibi olmadığı bir hadisede "günah keçisi" ilan etmememiz lazım. Türk Milleti olarak bu tür olayların yaşanmaması için hepimize düşen görev başarıları daha çok kutlayıp, olumsuzluklardan ders çıkarmak olmalı. Yoksa bu mali kriz içindeki futbolumuz daha da çukura itilecek ve mazallah bu iş uluslararası maçlardan men edilmemize kadar gidecek.