Başbakan beni ters köşeye yatırdı
Irak ve Suriye'de yaşananlar, petrol çevresinde oluşan bataklık, mezhep savaşları ve küresel ekonomide olumsuz beklentilere rağmen ekonomiye yeterli odaklanamıyoruz ve dikkatler hep başka yerlere çekiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylar gündeme oturmuş durumda. Hem de bizi ters köşeye yatırarak...
Gündemin yoğunluğu ve baskısı ile dün gördüğüm ilginç bir rüyayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Aydın Doğan ve Hüsamettin Özkan baş başa vermişler konuşuyorlar: "Tayyip beyi biz nasıl yeneriz? Kim karşısında aday olmalı?" Bu sorunun cevabını bulmuşlar: Ekmeleddin İhsanoğlu. Hemen CHP ve MHP liderleri ile temasa geçmişler. Kemal bey bu isme bayılmış; "İşte bana başbakanlık yolu açabilecek adam" demiş.
Ben bunu duyunca Tayyip beyden randevu istiyorum. Başbakan bana evinde randevu veriyor ve bu konuyu konuşuyoruz. Aramızda samimi şu diyalog geçiyor:
-Başbakanım Ekmeleddin beyin adaylığına ne diyorsunuz?
-Pamukoğlu, bunu kimlerin önerdiğini ve organize ettiğini çok iyi biliyorum.
-Kim? (Halbuki ben biliyorum)
-Bizim Abdullah. Aklınca beni ters köşe yapacak. Ekmeleddin beyin kazanacağını düşünüyor. Kazanırsa ben kaybetmiş olacağım.
-Siz aday olmayacak mısın? Olursanız Ekmeleddin beyi yener misiniz?
-Belki aday olmam. Abdullah Gül'ü aday gösteririm. İşte ters köşe... Irak'ta işler karışık derim ve seçimleri ertelerim. Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığına devam eder. İşte ters köşe... Aday olursam da ilk işim IŞİD'e bizimkileri bıraktırmak. İşte sana zaferimin ilk adımı.
-Başbakanım zaten sizi devirmek için muhalefet partilerin ilkesi kalmadı ve kimyası bozuldu. İstanbul'u alacağız diye Sarıgül, sizi devireceğiz diye halim selim bir din alimini karşınıza koydular. Zaten muhalefet partilerini bu hale getirerek siz hep bizi ters köşeye yatırıyorsunuz.
-Benim adım Tayyip. Ayrıca ben eski bir futbolcuyum. Ters köşe benim işim.
-Peki aday olup başkan, pardon cumhurbaşkanı seçilebilir misiniz?
-İlahi Pamukoğlu, ben bir seçim fenomeniyim. Üstelik Ekmeleddin beyin bende çok kitabı pardon çok dosyası var. Seçimi elbet kazanırım. Ama Emine hanım adaylığıma sağlığım açısından ve partinin sahipsiz kalacağından dolayı pek sıcak bakmıyor. Bilmiyorum bir hafta istihareye yatacağım.
-Peki Başbakanım sizi yenmek neyle mümkün? Bunu bana bari söyleyin. Benden size zarar gelmez.
-Pamukoğlu aramızda kalsın, söz ver. Ben ancak Cumhuriyet ideolojisine sahip çıkanların çoğalmasından korkarım. Bak Cumhuriyete sahip çıkanların direnişi savcısı olduğum tarihimizin en büyük davalarını ne hale getirdi? Bunun dışında beni yenemezler.
-Niye?
-Ben de cahil cesareti var. Sesim güzel. Kuran'ı ezbere bilirim. Yoksulluktan geldim. Haliç'te gemilerde ben nutuk atarken Ekmeleddin bey kütüphanede çalışıyordu. Ülkemin on kişisinden dördü bana tapıyor, pardon inanıyor...
Kan ter içinde uyandım... Allah hayırlara vesile etsin dedim. Rüyamı dindar ama dinci olmayan çok saygın bir iş adamına anlatıp yorumlamasını istedim. O bana dedi ki "Ekmeleddin beyin Mısır'da Mursi'yi desteklememesi, Suriye ile ilgili yaklaşımları nedeniyle ben bir Sünni olarak ona oy vermem). Güvenim azaldı."
Allah Allah! Dedim. Bu nasıl iş? Aklım şaştı...Ya rüyam gerçek çıkarsa? Ya Başbakan beni çağırıp fikrimi sorarsa? Saçmalama Pamukoğlu yaz yazını kır kalemini...