24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Basında dil yanlışları

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

2003 yılında Milliyet gazetesi benden özellikle kendi grupları içinde yer alan gazeteleri inceleyerek dil konusunda bir rapor hazırlamamı istemişti. Zevkle, heyecanla kolları sıvadım; önceliği Milliyet gazetesine vererek, bütün gazeteleri inceledim, basın dili konusunda kendilerine bir rapor sundum. Sonra bu çalışmamı Türkçem Mahzun Ben Mahzun (İmge Yayınevi, 2005) adıyla kitaplaştırdım. O günden sonra köprünün altından çok sular geçti, gazeteler el değiştirdi, Milliyet aynı duyarlılığı sürdürüyor mu bilemiyorum; bilemiyorum çünkü iki üç gazeteden ötesini (Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet) okuyamıyorum. Sözünü ettiğim çalışmadan birkaç yıl sonra Sayın Derya Sazak beni evimden aramış, Milliyet’te dil konusunda haftalık yazı yazmamı önermişti, sonra her ne olduysa bu iş bir başka arkadaşa, rahmetli Ali Püsküllüoğlu’na verilmişti. Milliyet’te o günlerde bu işlerle Siyasal Bilgiler’den değerli öğrencim Doğan Akın ilgileniyordu. Doğrusu o kadronun dil duyarlılığını hep takdir etmişimdir.

YANLIŞLARI YAZMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

Beni en çok rahatsız eden şey, burada sık sık dile getirdiğimiz yanlışları basında tekrar tekrar görmek... Hele de kendi gazetemde görürsem daha da kızıyorum. Öyle de olsa biz bıkmadan usanmadan bu yanlışları, bundan sonra adres de göstererek burada yazmayı sürdüreceğiz. Bazı okurlarım bana Aydınlık’ta karşılaştıkları dil yanlışlarından da örnekler gösteriyorlar. Bu durumda bize öncelikle kendi evimizin önünü süpürmek düşecek. Yazar Aydoğan Yavaşlı’nın 7 Ekim’de bana Facebook’tan gönderdiği şu satırlar Aydınlık’tan: “Gercüş’in ilçe merkezinde bulunan Cumhuriyet İlkokulu bahçesinde bulunan Atatürk büstü, henüz belirlenemeyen kişilerin saldırısına uğradı.” Yavaşlı bu satırlarda “bulunan” sözcüklerinin altını çizerek, bizim “sözcük yinelemesi” dediğimiz yanlışa dikkatimizi çekiyor. Tümcedeki ilk “bulunan” atılsa, yanlış kolayca düzelecek. Burada belki Aydoğan Yavaşlı’nın da dikkatinden kaçan bir yanlış daha var: “Gercüş’in” değil, “Gercüş’ün” yazılmalı. Türkçedeki ünlü uyumları böyle yazmamızı gerektirir. Türkçem Mahzun Ben Mahzun adlı kitabımızda basındaki dil yanlışlarını sınıflandırmış, “Sözcük ve Bilgi Yinelemeleri” adını verdiğimiz bölümde sözcük yinelemelerinin önemli bir hata olduğunu bol örneklerle anlatmıştık, ancak hep dediğimiz gibi, kimse kimseyi okumuyor.

Ay ve gün adları belli bir tarihi gösterdiğinde büyük yazılır. 20 Ekim Pazar... Ancak, “Önümüzdeki pazar günü” derken, ya da “önümüzdeki aralık ayı” derken ay ve gün adları küçük harfle yazılır. Aydınlık’ta karşılaştığım, “El Kaide’ye yönelik operasyonla Ocak ayında...” tümcesinde “ocak” sözcüğünü büyük harfle yazmak yanlıştır. Büyük yazılması için ay ve gün adlarının önünde bir rakam olması gerekir.

Twitter: @KemalAtes47