Başkanlık Sistemi Küreselleşmeyle birlikte iflas etti
Hatırlanacaktır, Başkanlık Sistemi 1980 sonrasında “İkinci Cumhuriyet” planı ile birlikte
piyasaya sürüldü. Neoliberal-Tarikatçı koalisyonu, Cumhuriyet Devrimini yıkma sürecini “İkinci Cumhuriyet”le noktalamak istedi. Turgut Özal’ın son yıllarında hazırladığı Değişim Programının esası buydu.
‘İKİNCİ CUMHURİYET’ YOLUYLA MİLLİ DEVLETİ KÜÇÜLTME GİRİŞİMİ
O günün koşulları önemli: 24 Ocak 1980 kararlarıyla birlikte Türkiye, Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme sürecine girmiş, başka deyişle ABD emperyalizminin “Yeni Dünya Düzeni” programının uygulanması başlamıştı. Özeti, Millî Ekonominin ve Millî Devletin tasfiyesi yürürlüğe girmişti. 12 Eylül 1980 Amerikancı Darbesi, bu programın sopasını getirdi. Ülkede Neoliberal rüzgârlar esiyordu. Türkiye, Küreselleşme denen cereyana kapılmış gidiyordu. Başkanlık Sistemi dayatması, bu zeminde boy gösterdi. Tasfiye edilen Millî Devletin hükümet sistemi Parlamenter Rejimdi. Dünya Ekonomisiyle bütünleşmenin hükümet sistemi ise, Başkanlık Sistemi olacaktı!
KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE BAŞIMIZA GELENLER
Millî Devleti ve Millî Ekonomiyi tasfiye sürecinin hasarları ortada. Bugün Başkanlık Rejimi ya da Cumhurbaşkanlığı Sistemi dedikleri hükümet sistemi, işte o zeminden yararlanılarak Türkiye’ye dayatılıyor.
Arkada kalan 37 yılda Borçlanma Ekonomisi kurulmuş. Ekonomi mafyalaşmış. Siyaset de mafyalaşmış. Siyasal partiler lider mafyalarının denetimi altına sokulmuş. Toplum cemaatleştirilmiş ve tarikatlaştırılmış. NATO Gladyosunun merkezini FETÖ ele geçirmiş. Ve en sonunda Türk Ordusu ve Türk milleti tarafından ezilmiş.
FETÖ DARBESİNİN SİSTEMİ
FETÖ 15 Temmuz 2016 gecesi ezildi ama getirmek istediği Başkanlık Sistemi Meclis gündeminde!
Başkanlık talebi, 37 yıldır Mafyalaşan Ekonominin, Mafyalaşan Siyasetin, tarikatlara bölünen devlet örgütünün ve cemaatleşen toplumun dayatmasıdır. Başkanlık sistemiyle piyasaya sürülen kuvvetli yürütme talebi, uluslararası mafyanın demir yumruğu içindir. İktidarın tabanı daralınca, Hükümet Sisteminin tabanını da daraltma eğilimleri baş göstermektedir. FETÖ darbesiyle yapılmak istenen buydu.
KÜRESELLEŞMEYE EL FATİHA
Peki, 37 yıl sonra 2017 yılında Küreselleşme denen sürecin neresindeyiz? Bugün dünya durumunu anlatmak için kurulan cümle yedi iklimde aynı: Küreselleşme sürecinin sonuna geldik.
Düşününüz, Küreselleşmenin doruğa çıktığı yıllarda Türkiye Başkanlık Rejimini reddetmiş, şimdi Küreselleşmenin battığı koşullarda kabul edecek!
Hayâl mi demeli, tutku mu demeli, saplantı mı demeli, yoksa inat mı?
Tarihsel süreçlere inatla karşı koymak mümkün mü? Var mı dünya tarihinde bir örneği?
MİLLİ DEVLET YÜKSELİŞTE
12 Eylül Devri arkada kaldı!
Dünyada yeniden Millî Devletlerin yükseliş süreci başladı. Millî Devletin yıkım sürecinde Başkanlık Sistemini getiremeyenler, şimdi nasıl olacak da bunu başaracaklar? Başkanlık Sistemi girişimi, Millî Devletin yükselen dalgalarıyla nasıl baş edecek? Çıkmazdalar!
Türk Milleti ve Milletin Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Sistemine, başka deyişle Millî Devletin küçültülmesine izin vermeyecektir.
AYIN KİTABI
Türkiye'nin Anayasa Birikimi – Doğu Perinçek
1980 sonrasının Başkanlık Sistemi girişimlerinin macerasını bu kitaptan okuyabilirsiniz.