Yandex
23 Şubat 2025 Pazar
İstanbul -2°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batı bir mevzi daha kaybetti

Serhat Latifoğlu

Serhat Latifoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Trump’ın göreve geldiği gün DeepSeek isimli Çin merkezli yapay zekâ şirketi yaptığı açıklama ile ABD’nin yapay zekâ konusundaki liderliğini sonlandırdı. Açıklama sonrası hafta başında ABD hisse senedi piyasalarında teknoloji şirketlerinde 1 trilyon dolar değer kaybı yaşandı. Açık kaynaklı ve ucuz maliyetli olması nedeniyle bugüne kadar en büyük yapay zekâ uygulaması olan ChatGPT’den teknik üstünlükleri olan DeepSeek kısa sürede çevrimiçi satış mağazalarında bir numaraya yükseldi.

HEM ŞEFFAF HEM DE UCUZ

DeepSeek daha az kaynakla eğitilip, teknik görevlerde ChatGPT'den daha iyi performans gösteriyor, güncel olaylar ve yaratıcılık alanlarında da ChatGPT'yi geride bırakıyor. DeepSeek, OpenAI'nin vaat ettiği ancak tam olarak yerine getirmediği "açık" yaklaşımı benimsiyor. Kullanıcılar, DeepSeek R1 modelini ücretsiz olarak indirip kendi cihazlarında çalıştırabiliyor. Bu da kullanıcı verilerinin şirketle paylaşılmaması anlamına geliyor. DeepSeek'in API erişim ücretleri, OpenAI'ye göre oldukça düşük. Bu, OpenAI'nin fiyatlarıyla karşılaştırıldığında önemli bir fark yaratıyor.

ÇİN LİDERLİĞİ ELE GEÇİRDİ

DeepSeek, 2023 yılında yapay zekâya odaklanan serbest fon High-Flyer'ın kurucu ortağı Liang Wenfeng tarafından kuruldu. Girişim, Nisan 2023'te hedge fonunun yapay zekâ araştırma biriminden büyüyerek büyük dil modellerine ve yapay genel zekâya (AGI) ulaşmaya odaklandı. Yapay zekânın, OpenAI ve rakiplerinin hızla peşinde olduklarını söyledikleri, çok çeşitli görevlerde insan zekâsına eşit veya onu geçen bir dalı. DeepSeek'in R1'inin tam olarak ne kadara mal olduğu veya içine kaç GPU konulduğu konusunda farklılık gösteriyor. Son sürümün sadece 5,6 milyon dolar maliyete sahip olduğu tahmin ediliyor. ChaptGPT başta olmak üzere Amerikan yapay zekâ uygulamalarından çok daha az maliyet ve yatırıma rağmen DeepSeek teknolojik üstünlüğü sağladı.

GİRİŞİM SERMAYESİ; FİNANSAL BALON

DeepSeek’in başarısı Batı’nın girişim sermayesi ve sermaye piyasalarının büyük ölçüde manipülatif olduğu gerçeğini bize gösterdi. Çok daha düşük çarpan ve yatırım maliyeti ile değerlenen bir şirketin yüzlerce milyar dolarla fiyatlanan şirketleri teknolojik olarak geçmesi girişim sermayesi alanında şirket değerlemelerinin yeniden gözden geçirilmesi tartışmalarını başlattı. Özellikle yapay zekâ gibi yeni gelişen teknolojilerde kullanılan ‘çarpan’ ve ‘beklenen nakit akışı yönteminin’ hiç de sağlıklı olmadığı gün gibi ortaya çıktı. Ancak Batı finansal sistemi balonlar ve manipülasyon üzerine kuruludur. Dolayısıyla bu vaka da diğer vakalar gibi kısa sürede unutulup gidecek, finansal balon tiyatrosu kaldığı yerden devam edecektir.

ABD’NİN TEKNOLOJİ AMBARGOSUNUN SEYRİ

DeepSeek'in R1'i, ABD'nin üç yılda üç kez Çin'e çip ihracatını kısıtlamasına rağmen inşa edildi. ABD yıllardır Çin'in teknoloji sektörüne, öncelikle ulusal güvenlik, fikri mülkiyet hırsızlığı ve haksız ticaret uygulamaları bahane ederek çeşitli yaptırımlar ve kısıtlamalar uyguluyor. Yaptırımlar özellikle Trump ve Biden yönetimi sırasında artarak devam etti. ABD'nin yaptırım veya kısıtlama uyguladığı bazı önemli alanlara göz atalım. ABD, önde gelen bir Çin telekomünikasyon şirketi olan Huawei'yi, ABD şirketlerinden bileşen ve teknoloji satın alma yeteneğini kısıtlayan yaptırım listesine koydu. Ayrıca, Çin'e yönelik gelişmiş yarı iletken teknolojisine ihracat kontrolleri uyguladı. Buna, Çin'in yüksek kaliteli yarı iletkenler geliştirme ve üretme yeteneğini sınırlamayı amaçlayan son teknoloji çiplerin ve çip üretim ekipmanlarının satışına yönelik kısıtlamalar da dâhildir. ABD, özellikle Huawei ve ZTE'den gelen Çin 5G teknolojisini kullanmaktan müttefiklerini aktif olarak caydırıyor ve güvenlik risklerini öne sürüyor. ABD çok sayıda ülkeye Çin dışında alternatifleri tercih etmeleri için finansal teşvikler de sağlıyor.

BİTMEYEN YAPTIRIMLAR ENGELLEMEYE YETMEDİ

ABD, veri gizliliği ve ulusal güvenlik endişelerini öne sürerek TikTok ve Wechat gibi Çin'e ait uygulamaların satışını yasaklamaya veya baskılamaya çalıştı. Bu çabaların bazıları mahkemeler tarafından durdurulmuş veya engellenmiş olsa da baskılar devam ediyor. ABD, özellikle askeri veya gözetleme teknolojileriyle ilgilenen Çinli teknoloji firmalarına Amerikan yatırımını kısıtlamak için yaptırımlar uyguladı. Buna, bu tür yatırımları incelemek ve potansiyel olarak engellemek için ABD'deki Yabancı Yatırım Komitesi'nin (CFIUS) genişletilmesi de dâhildir. ABD Ticaret Bakanlığı, ABD firmalarının bu kurumlara belirli teknolojileri ihraç etmek için özel lisanslar almasını gerektiren çok sayıda Çinli şirketi yaptırım listesine ekledi. ABD ve Çin kurumları arasında, özellikle yapay zekâ, kuantum hesaplama ve diğer gelişmiş teknolojiler gibi alanlarda araştırma işbirlikleri ve akademik değişimler üzerinde artan bir inceleme ve kısıtlama olmuştur. ABD, özellikle telekomünikasyon, enerji ve savunma gibi alanlarda kritik tedarik zincirlerinde Çin teknolojisine olan bağımlılığı azaltmak için çalışmaktadır. Buna, üretimi geri getirme ve tedarik zincirlerini Çin'den uzaklaştırma girişimleri dâhildir.

HAZİN SON ÖNGÖRÜLMÜŞTÜ

CSET, CNAS, RAND, Brookings ve CSIS gibi Amerikan düşünce kuruluşları genel olarak Çin'in yapay zeka alanında gösterdiği gelişmelerin hem ekonomik hem de askeri açıdan ABD çıkarları için önemli bir sorun olduğu konusunda hemfikirdir. Bazı raporlar ABD'nin daha etkili bir şekilde rekabet etmesi gerektiğini vurgularken, diğerleri artan bir yapay zekâ silahlanma yarışının risklerini vurguluyor. Bu kuruluşların yayınladığı raporlarda, ABD'nin Çin'in yapay zekâ konusunda ilerlemesine nasıl önlem alınması gerektiğine dair öneriler var. Söz konusu önerilerin önemli bir kısmı Amerikan devleti tarafından uygulanmıştır. Örnek olarak; yapay zekâ araştırma ve geliştirmesine yatırımı artırmak. Hassas teknolojilerin Çin'e transferini önlemek için ihracat kontrollerini ve yatırım taramasını güçlendirmek. Çin'in küresel yapay zekâ standartları ve tedarik zincirlerindeki etkisini dengelemek için müttefiklerle işbirliğini artırmak.

ÖZGÜVEN + ÜRETİM = EKONOMİK SIÇRAMA

DeepSeek olayı bize bir daha ABD/Batı’nın keyfi ambargolarının mazlum milletlerin gelişmesine zarar verse de gelişmeyi önleyemediğini göstermektedir. Yeşil enerji ve elektrikli araçlar konusunda zorluklar çıkarılmasına rağmen Çin dünya liderliğini ele geçirdi. Yapay zekâdan sonra şimdi sırada çipler ve robot teknolojisi var. Muhtemelen yakın zamanda bu konularda Çin yeni sürprizler yapacaktır.

Sonuç olarak, bu gelişmeler Türkiye ve diğer gelişen ülkeler açısından öğreticidir. Kendine güvenen, planlama yapan, üretime yatırım yapan, sıcak para peşinde koşmayanlar er geç ekonomik sıçramayı gerçekleştiriyor. Darısı başımıza.

Kaynakça:

https://www.rand.org/pubs/testimonies/CTA3191-1.html

https://www.csis.org/analysis/choking-chinas-access-future-ai

Deepseek Çin Amerika Birleşik Devletleri Batı Yapay zeka