24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batı toplumlarında bütünleşme krizi

Atakan Hatipoğlu

Atakan Hatipoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Amerikan Sosyoloji Derneği (American Sociological Assocation-ASA) 2020 yılının en çok indirilen makalelerini listelemiş. Sosyolojik içerik yayınlayan 13 derginin araştırmacılardan en çok rağbet gören 10’ar makalesine ve indirilme sayılarına, derneğin internet sitesinden erişilebiliyor (g).

Sosyal bilimlerin gündemi, toplumun o sırada çözmeye çalıştığı sorunlar tarafından belirlenir. Şüphesiz toplumun tek bir sorunu yoktur ve sosyal bilimciler birbirinden farklı pek çok soruna odaklanabilirler. Ama genel bir eğilim olarak, en çok dikkat çeken ve en acil görülen sorunların incelenmesinde bir yoğunlaşma gözlenmesi doğaldır. Örneğin 1980’lerin ikinci yarısında postmodernizm; 90’ların ikinci yarısında küreselleşme konuları adeta birer akademik “moda”ya dönüşmüş, dünyada ve ülkemizde bu konularda çok sayıda yayın üretilmişti.

Batı dünyası 1960’ların sonlarından bu yana yeni toplumsal hareketleri ve yurttaşlığın sınırlarını adeta bir arka plan sabiti gibi sosyal bilimlerin gündeminde tutuyor. Başlangıçta liberal yurttaşlığın kapsamı, siyahlar, Müslümanlar, göçmenler, eşcinseller gibi çeşitli kimlik gruplarının yurttaşlık haklarından tam ve eksiksiz yararlanabilmeleri temelinde sorgulanmaya başlanmıştı. Radikal demokrasi teorilerinden, iletişimsel eyleme ve çok-kültürcülüğe kadar çok sayıda önerinin neredeyse tek bir meselesi vardı: ulusal kimlik temelinde birleşme, tasa ve kıvanç birliği sağlamakta giderek zorlanan toplumlarda birlikte yaşamayı başarmak!

Batılı toplumlar bugün, Alain Touraine’in ifadesiyle “eşitliklerimiz ve farklılıklarımızla birlikte yaşayabilecek miyiz?” sorusuna çözüm ararken, hareket noktalarını kimlik siyasetinin ön kabulleri üzerine kuruyorlar. Bir başka deyişle, hem bir arada yaşama iradesi hem de bunu benzerlikler değil farklılıklar üzerinden inşa etme çabası öne çıkıyor. Kimlik-merkezli bir birey ve toplum algısında başkalarına duyacağımız saygı, kendimizi ötekinin aynasında inşa ettiğimiz bilincinden gelmelidir. Ben öteki sayesinde ben oluyorum. O halde farklarımız esas, benzerliklerimiz ikincildir.

ASA’nın listesini incelediğimizde bu yaklaşımın nasıl sosyal bilimlerin gündemini ve bakış açısını belirlediğini gösteren çarpıcı verilerle karşılaşıyoruz. 2020 yılında American Sociological Review dergisinden en çok indirilmiş ilk üç makale ve konuları şöyle sıralanıyor:

Din ve Cinsel Davranışlar. 41.372 indirme. Farklı dinlere mensup olmanın evlilik öncesi ve evlilik dışı seks yapma eğilimini nasıl etkilediği araştırılmış. Müslümanların ve Budistlerin bu tür davranışlarını diğer din mensuplarına göre daha çok gizlediği saptanmış.

Eşcinsel Ebeveynlerin Yetiştirdiği Çocukların Okul Başarısı. 37.613 indirme. Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu Hollanda’dan edinilen veriler doğrultusunda 2.786 lezbiyen ve 185 eşcinsel erkek çiftin çocuklarının okuldaki başarılarının farklı cinsiyetten aile çocuklarıyla karşılaştırmış.

Cinsel Taciz, İşyeri Yetkilisi ve Güç Paradoksu. 20.082 indirme. Feminist teori açısından, işyerlerinde güç (yetki) sahibi kadınların da en az alt kademedeki kadınların kadar tacize uğrayabildikleri, cinsel tacizin güç sahibi kadınlar üzerinde bir dengeleme aracı olarak kullanıldığı iddiası araştırılmış.

Liste uzayıp gidiyor. Daha özgül konularda uzmanlaşmış dergilerde sosyolojinin yöntemine ya da sağlık-hastalık vb. gibi konulara odaklanmış makaleler de olmakla birlikte, bunların indirilme sayıları üç-beş bini geçmiyor. Buna karşılık cinsel kimlik, dinsel kimlik, kadın, ırk ayrımı, suç-şiddet ve toplumsal tabakalaşma ve eşitsizlik gibi konular en çok ilgiyi görüyorlar.

Batı uygarlığı yerini Asya-merkezli yeni bir uygarlığa terk ederken, Batılı toplumlar yeni bir bütünleşme krizi ile boğuşuyorlar. Ancak sorunlarla başa çıkabilmek için buldukları çare, Ortaçağın kompartımanlara ayrılmış feodal toplumsal yapısını yeniden keşfetmekten başka bir şey gibi durmuyor. Ne de olsa Yeni Ortaçağ kavramı, sadece uluslararası hukuku ayaklar altına alarak dünyayı kana bulayan ABD hegemonyasının siyasi tarifi değil. Aynı zamanda bir toplumsal örgütlenme modeli ve kültürel değer sisteminin de adı.

(g) İlgili makalelerin sıralı listesine ve tam metinlerine şu adresten erişilebilir: https://www.asanet.org/research-and-publications/top-downloads