Batıcılık artık fanatiklik
Dünyada uluslararası sistemin yeniden yapılandığı gün gibi açık. Yüzyıllardır süren dünya dengesinde köklü bir değişim süreci yaşanıyor. Bizde ise olup biten hiçbirşey yokmuş gibi, soldan-sağdan siyasetçiler “yönümüz Batı” diyor, “değerlerimiz batı aydınlanması”...
Oysa 18. yüzyılda, Batı Avrupa ülkelerinde kurulan Batı - Doğu karşıtlığı, günümüzde yerini Atlantik - Avrasya meydan okumalarına bıraktı. Biri yöne öbürü coğrafyaya göre adlandırmadan ibaret, ikisi aynı şey demek büyük körlük olur. Batı - Doğu, eşit olmayan tarihsel güçlerin karşılaşmasıydı. Atlantik - Avrasya ikilemesi ise mevcut egemen güce karşı meydan okumanın adı.
★
Batı - Doğu karşıtlığı, Batı’da insan - akıl - evrensellik diye yola çıkan aydınlanma düşüncesinin, kilise misyonerliğiyle kolkola, sömürgecilik kervanına adeta kılavuz olmasıyla yükseldi. Batının insanlarıyla doğulular, aşılmaz bir hiyerarşinin basamaklarına yerleştirildi. Asrileştirme adına işgaller ‘ilerleme’ sayıldı. Üç yüzyıl önce bizim buraları ‘asrileştirmek’ için yola çıkanlar, günümüzde işlerine demokratikleştirmek için diyerek devam ediyorlar. Mantıkta değişen hiçbirşey yok; onlara göre dünün barbarları, bugünün dışarıdan iteklenmeye muhtaç olan azgelişmişleri.
Bu olup bitenler tarihteydi.
Biz kendi ömrümüzde başka birşeye tanık olduk. Batı dünyası, ulusötesi tekelci şirketlerin ulaştığı devasa boyutlardan güç alıp, yarattığı hiyerarşiyi doğrudan tek elden kendi yönetiminde toplamak için küreselleştirme siyasetine atıldı. Ulusal devletleri ve onların temel dayanağı olan kamu ekonomisini ortadan kaldırıp etnisite ve mezhep temelli toplumlar inşasına girişti. Bunun için hem aydınlanmanın hem dinlerin evrenselciliğini işe koştu. Ulusların karşısına kavmiyetçilikle ümmetçiliği aynı anda koydu; meşrebine göre, hangisini istersen, seç beğen al! Bütün bunlar uğruna kendi ‘modernizm’ felsefesini, ‘post-modernizm’ deyip kendisi yedi.
★
Batı, küreselleştirme adına Batıcılık felsefesinden vazgeçti. Bizim soldan - sağdan yönümüz batı diyen cenah bunu bile fark etmedi. Küreselleştirmenin neresinin aydınlanma, neresinin din/mezhep menşeli olduğunu ayırt edebilecek babayiğidin kalmadığı bu devirde üzüntü verici durumlara düştüler. Dümdüz NATO - AB fanatikleri olup çıktılar.
★
Felsefesiz-tarihsiz “yönümüz batı” zihniyeti, bugünlerde kendisini NATO-AB fanatikliğine denk biçimde savunuyor.
En çok duyduğumuz savunmalardan biri “doğuda despotizm var, istemem, sen nasıl isteyebilirsin!” sözü... Kendini tarihin unsuru değil adeta müşterisi olarak gören bu mantığa hayran olmamak elde değil. Öyle ki, dünyada birileri Batı’da başka birileri Doğu’da birşeyler kurmuş, biz hangisini istersek onu satın alacak gibiyiz. Meğer mesele olmak/yapmak değil, seçmekten ibaretmiş!
İkincisi de kendi içini ferahlattığı anlaşılan “doğuda Türk - Rus - Fars - Çin dediğin, herkesten önce birbirlerine düşman, bunlar zaten birlikte olamazlar” inancı. Diyelim öyle olsun. Peki ama tarihteki kavgalar bu kadar önemliyse, AB üyeliği için bu kadar kapı tırmalayan kişi için Avrupa - Türk tarihindeki düşmanlıkları ne yapacağız? Hun akınlarından bu yana tarihte yerini almış “Avrupa’daki Türk imajı” üzerine tonlarca sayfa hikâye var. Hem öyle böyle değil, aşağılamanın küfürün bini bir para... “Onları boşver, eskide kaldı!”
★
Günümüzdeki batıcının “Batı değerlere dayalı bir uygarlık tasarımı sunuyor, doğunun sunduğu ne var?” şeklindeki sorusu, edası yüksek ama içi bir o kadar boş sonuncu soru. Buna verilebilecek en iyi karşılık herhalde şu olur: Şimdi, günümüzde, geleceğe dönük olarak, Batı insanlığa bir uygarlık tasarımı sunuyor! Gerçekten mi?
Felsefesiz-tarihsiz Batıcılık, günümüzde artık fanatiklikten ibaret.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.