Batı’daki yeni senaryolar
Ülkemiz gene bunalımlı günler yaşamakta.
Türkiye 1946’dan beri “İsmet Paşa’nın seçtiği hayat tarzını” kör topal yürütürken mi huzurlu; yoksa içimize giren yabancı eller harekete geçip işbirlikçilerin elinde çıkar ilişkilerinden kaynaklanan teslimiyeti kabul ettiği 2008 yılından bu yana mı?
2008 yılını milat olarak kabul etmemizin nedeni emperyalizmin tezgahlarında dokunan BOP projesinin düğmesine kesin olarak basılmış olmasıdır. Bir akıl tutulmasıyla batının ve ABD’nin taşeronluğunu kabulümüzden sonra ülkemizi ciddi bir kaos ortamı sarıp sarmaladı.
‘Darbe olursa’
Avrupa Basının gözde yayın organı Le Monde’un Türkiye muhabiri, uzman yazarı Guıllaume Perrier “Darbe olursa” başlıklı yazısında bu varsayımı da dikkate alarak bakın neler söylemiş? ( 15 Ağustos 2012- Le Monde). Kısa bir bölümü okuyalım ve sonra düşünelim.
“Türkiye’de darbe olursa! Dünya, tarihte bugüne kadar hiç gerçekleşmemiş, yeni bir oluşumla karşılaşacak. Türkiye, olası bir darbeden sonra, Rusya ve Iranla ortaklık kurmak isteyecek. Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki ülkeden alacak. Rusya’yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve nükleer güç, Türkiye’yi ayakta tutmaya yeter.
YAZININ TAMAMI GAZETENİZ AYDINLIK’TA