10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bay bir bölen-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

YCHP’nin her kanattan PM listelerinin havaya uçuştuğu şu sıralarda sırlar dökülüyor, altında ne çıkıyor bilir misiniz? AKP’nin gömlek değiştirdiği YCHP’nin Atatürk ve İsmet İnönü’ye karşı kin ve ihaneti(!)

Uzun süre önce Prof. Necla Arat’ın söylediği bir tanımı anımsatmakta. Sayın Arat o sıralarda İstanbul milletvekiliydi ve şöyle diyordu: “Korkarım ki yakında bize bir Gorbaçov gerekecek!” Bilirsiniz Gorbaçov Sovyetleri “değişim ve dönüşüm” diyerek emperyalizm için bölen Rus lideriydi ve de komünistti!

O günlerde, Kemal Bey seçim alanlarında Erdoğan’la ağız dalaşındaydı ve doğrusu pek ihtimal verememiştim. Sonra perçem düştü kel apaçık ortaya çıktı.

Sorosçu olmayanlar siyaset dışı

Kemal Bey kendi aklıyla ve bilgisiyle değil, suflörlerin yardımıyla dış reçetelere uyarak takımını kurunca... Nasıl bir takım diyeceksiniz?

Bir yanında Fethullahçılar öte yanında PKK avukatları bölücüler, diğer yanında ise, ekonomik yaşamımızı perişan eden, yerli finans merkezlerini çökerten, Ecevit’i kahrından öldüren adaşı Derviş’in gider ayak bıraktığı AB ve ABD sevdalıları. Bir de bunlara 2. Cumhuriyetçileri ve bölücü PKK’yı eklerseniz; manzara açığa çıkar. Oysa bu Yeni CHP ve Kılıçdaroğlu, daha ilk anda partide ne kadar Atatürkçü- Cumhuriyetçi, Kemalist, yurtsever varsa, partinin kemiklerini ayakta tutan iskeleti sayılan deneyimli ve bilgili insan varsa onları liste dışı bıraktı. 10. yıl marşı yerine “Kılıçdaroğlu marşını” yazdırdı. TESEV ve SOROS yandaşı olmayanları siyaset dışı bırakmıştı bile. Onu partiye musallat eden sadece dış ve iç bölücü güçler değildi. İki eski CHP’li bakalım susarak bu vebali ne kadar taşıyacak? Kılıçdaroğlu’nun yumuşak karnı Dersim ve Alevilik olduğundan bu iyi bilen yurt dış finans odakları daha 2008’den beri aradıklarını adamı bulmuşlardı ve onun önce bir yer etmesini, sonra CHP’yi AKP’leştirme işine koyulmasını bekliyorlardı. İşte o gün 34. CHP Kurultayı’nın yapılacağı 17-18 Temmuz günüydü.

Cyrano örneği

Bilmem! Fransız ünlü yazarı Edmond Rostand’ın bu isimdeki saf, şair ruhlu Berjeraklı Cyrano’nun öyküsünü bilir misiniz? Roman sanırım hala Fransız klasikleri arasındadır. Kemal Bey’i ben hep başkalarının düşüncelerini, hayallerini tekrarlayarak siyasi anlamda rol üstlenen adama, arkasındaki Prof.’u da ona sufle eden kurnaz işbirlikçiye benzetirim. Sonunda Cyrano’un kafasına bir kalas düşer ve yaşamını kaybedecektir.

Şimdi Kemal Bey’in yakında söylediklerine, sonra 17 Temmuz’da spor salonunda dediklerine bir bakın hiç akıllı ve inançlı bir CHP’li bunları söyler ve yapar mı?

Tek yumurta ikizine sığınır mı?

Yeni Anayasadan “Türk ve Millet” sözcüklerini çıkaracağım der mi? “Türbana özgürlüğü biz getireceğiz!” diyerek AKP’nin imam hatip furyasına, Atatürk devrimlerine düşmanlığına yolu açar mı? Bir gün bile Atatürk’ün adını hiç anmazken CHP tabanından gelen şiddetli tepkilerden ürker, kurultayda tam 11 kez tekrarlarken hiç içi sızlamaz mı? Bu arada İsmet İnönü’nün adını ağzına almadığını unutmayalım. Dahası da vardır: “Ben Akil adamlarla Kürt meselesini başkanlık koltuğunun altımdan gitmesi pahasına çözdüreceğim!” der ve her Allah’ın Salı günü grupta yerin dibine batırdığı Sayın tek yumurta ikizi Erdoğan’a sığınır mı? Milletvekillerini adam yerine koymaz, ancak APO ‘ya düşünüler ev hapsine “Başım üstünde yeri var” diyebilir mi? Basın özgürlüğü konusunda akla hayale gelmedik sözleri içtenlikle söylediği sanılırken, bırakınız Silivri’deki 100’ü aşkın gazeteciye özgürlük sağlamayı, biri gazeteci diğeri Prof.iki milletvekilini dahi Silivri’den çıkarmak için cesaretten yoksun olur mu? Kurultayda evrensel sosyal demokratlığı, Batı dünyasının anladığı gibi anlar, Adolf Hitler gibi haşin bir yüz ifadesiyle elini kolunu sallayarak kurultaya “ya ben ya, ben” diyerek anahtar liste düzenler mi? Hani çarşaf liste olacaktı? Bu da işin kaşkarikosu.

CHP’den Baykal’ın onayıyla, Sav’ın oluruyla atanmış milletvekili olan biri bunları neden yapar dersiniz?

SOROS’un parasıyla ayakta duran TESEV’den aldığı görevi yaparak CHP’yi Atatürk’ün yok sayılacağı bir sürece sürükler mi?

O halde nedir o görev:

“Bir Bölen olmak!”