Bayraklar yarıya
Tarih 10 Kasım 1938, Güney Afrika’da bayraklar yarıya indirilmişti. Güney Afrika Devlet Arşivindeki “GG 1175 27/678 Flags half mast; Death of Kemal Ataturk” tarihli kayda göre Londra hükümetinden Güney Afrika sömürgesine bayrakların yarıya indirilmesi talimatı verilmişti. Elbette buradaki esas mesele liderliği altında toplanan bir halkın emperyalistlere karşı verdiği mücadeleden sonra dünya toplumları üzerinde bıraktığı barışçıl mirasıydı.
Bilindiği üzere HAMAS lideri İsmail Heniyye'nin İran'ın başkenti Tahran'da 31 Temmuz 2024 tarihinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye genelinde bir günlük milli yas ilan edildi. Ardından bayrakların yarıya indirilmesi bazı kesimlerde farklı seslerin yükselmesini beraberinde getirdi.
NEYİ SEMBOLİZE ETMEKTEDİR?
Bayrakların yarıya indirilmesi, önemli kişilerin ölümünü onurlandırmak ve yas tutmak veya trajik olayları işaretlemek için yapılmaktadır. Yabancı bir lider öldüğünde bayrağı yarıya indirmenin tek bir anlamı değil birçok anlamı mevcuttur.
Mesela bayrağın yarıya indirilmesi, sözkonusu liderin katkılarının kabul edildiğini, onların konumlarına, ülkeleri ve dünya üzerindeki etkilerine saygı gösterildiğini ifade eder.
Yas tutan ülkeyle dayanışmayı sembolize eder ve onların kayıplarına duyulan sempatiyi ifade eder, uluslararası dostluk ve bir iyi niyet jestini yansıtır.
1904 tarihli bir belgeye göre Trablusgarp Limanı'nda bulunan Osmanlı gemilerinin İtalya Kralı'nın ölümü sebebiyle bayraklarını yarıya indirmesinin Müslüman ahaliyi gücendirdiği kaydedilmişti. 1936 yılında ise İngiliz Kralı V. George`un vefatı nedeniyle Türkiye’de bayraklar yarıya indirilmişti.
PEKİ HAMAS LİDERİNE NEDEN MUHALEFET EDİLDİ?
HAMAS örgütünün askeri kanadı, İzzeddin el-Kassam Tugayları, Avustralya ve Birleşik Krallık'ta terör örgütleri listesinde yer almaktadır. HAMAS, 1993 ve 2005 yılları arasında İsrailli sivil ve askerlere yönelik intihar saldırılarında bulunmuştu.
Tabii 1948’den beri kendi topraklarında varolma mücadelesi veren Filistinliler İsrail’e karşı eylemlerinde nasıl suçlu addediliyorsa HAMAS’ı bir terör örgütü olarak görmek de o kadar tartışmalı bir meseledir.
Bu biraz Nelson Mandela’nın 2008 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri listesinde terör örgütü lideri olarak sayılmasını hatırlatıyor. Aynı devletin o dönemdeki Devlet Başkanı George Bush’un 2013 yılında Mandela’nın vefatında “Mandela şüphesiz dostumuzdu” demesi de ayrı bir tenakuz olarak kayda geçmiştir.
Özetle duruşuna saygı duyulan bir şahsiyet için bayrakların yarıya indirilmesi gayet olağandır. Fakat ülkemizde binlerce insanın depremde vefat ettiği yakın bir zamanda yas ilan edilmemişti. İnsan haklı olarak burada Yunus Emre’nin tabiriyle halka gelince “Bir garip ölmüş diyeler” misali kendi ölümüzün acısına gerektiğince hassasiyet göstermeyip başka bir ülkeden birine yas tutmayı doğal olarak absürt bulmaktadır. Zannımca bayrak meselesinde bir kesimin asıl tepkisinin sebebi ülkemizde içeride olan bitenler ikinci planda dikkate alınıp dış dünyaya karşı siyasi mesajların daha ön plana çıkmış olmasıdır.
Zira belki bir başsağlığı dilemek yeterli iken yas ilan edilip bayrakları yarıya indirmek nereden bakılırsa halkı rahatsız edecek olan gereğinden fazla bir hareket olarak algılanmıştır. Aksi halde İsrail’in hukuk tanımaz zulmünü ve Filistin’deki katliâmlarını artık dünyanın her halkı katliam olarak kabul etmiştir.
YA ÖLEN CHURCHILL OLSAYDI?
Şimdi soruyu tersten soracak olursak Winston Churchill gibi milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bir katil devlet adamı öldüğünde birçok Batı devleti bayrakları yarıya indirmişti. Acaba buna aynı tepkiyi gösterir miydiniz? Churchill gibi ırkçı bir devlet adamının ölümünde bayraklarını yarıya indirilmesine bilmem kaç kişinin bir itirazı olurdu. Aynı hassasiyeti her iki tarafa gösterebilecek kadar tarafsız mıyız?
Mesela HAMAS’a terörist diyen Batı devletlerinin geçenlerde Amerikan Kongresi'nde başka bir savaş suçlusu Netanyahu’yu alkışladıklarında ne kadar sesiniz çıktı?