Bedeller ödeyerek İmamoğlu’nu desteklemiş!
Kuşkusuz Türk Polisiye Romanı’nda iz bırakan bir isim Ahmet Ümit. Başkomser Nevzat karakteri, bugüne kadarki en iyi polisiye karakterlerdendir. Edebiyatın ve postmodernizmin bütün imkânlarını da kullanıyor. Semboller, atıflar, tarihi bilgiler, efsaneler… Bir yerden alıp bir yere götürüyor okuru.
Ahmet Ümit’in ideolojik ve politik birikimini de romanlarında görüyoruz. “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi”nde uyuşturucuyla anılan Tarlabaşı’nın geldiği durum, kentsel dönüşüm, gibi politik meseleler işlenir mesela. Elbette her postmodern romanda olduğu gibi Ahmet Ümit’in eserlerinde de politika, ideoloji bir fondan, bir tınıdan, bir soluktan ve renkten ibaret.
Ancak bunu başarılı bir şekilde yapıyor Yazar. Hiç itiraz yok. Sezar’ın hakkı Sezar’a. Bunun lamı cimi yok.
Konumuzda zaten Ahmet Ümit’in yazarlığı, kalemi değil. Konu, aydınların, yazarların ödeye ödeye bitiremediği “bedel” meselesi.
ORTAK MİRASA SAHİP ÇIKIYOR
Kamuoyunun gündeminden biri de Adalar’daki “Azmanbüs”. Yollara sığmayan, yaya ulaşımını engelleyen, Adaların dokusunu bozan Azmanbüs’lere karşı büyük bir tepki oluştu. Haklıdır da.
Ahmet Bey de doğasever, tarihsever, olduğunu göstermek üzere eylemlere katılıyor. Ne güzel, en azından yazarlarımızı toplumsal bir hareket içerisinde görebiliyoruz. Keşke Türkiye’nin daha önemli meselelerinde de bu kadar duyarlı davranabilseler.
Ümit Adalar direnişine desteğe geldikten sonra ortak mirasa sahip çıkan güzel bir konuşma yapıyor.
Sonra ‘bedel’ meselesine geliyor Usta Yazar. Şöyle buyuruyor; “Bedeller ödeyerek desteklediğim Ekrem İmamoğlu'na sesleniyorum; Halka rağmen, halkın katılımı olmadan belediyecilik yapamazsınız! Bundan vazgeçin, aklınızı başınıza toplayın.”
SEZAR’IN HAKKI SEZAR’A AMA…
Ahmet Ümit bugüne kadar hangi bedeli ödemiş? FETÖ’nün Ergenekon tertiplerinin derinleştirilmesi için imzalar atmış. Kayıp Tanrılar Ülkesi romanında Türk karakterden Türkiye kökenli diye bahsederken ne gibi bir bedel ödemiş mesela? Ahmet Ümit bugüne kadar yasaklanmadı, hapse atılmadı, “iptal” edilmedi. TRT’sinden özel kanalına her yere çıktı. Mesela NTV Başkomser Nevzat’ı Radyo Tiyatrosu haline getirip yayınlamıştı. Ümit o kadar ilgi gördü ki imza atmaktan yorulduğu için kendisine kaşe bastırdı.
Sezar’ın hakkı Sezar’a. Ahmet Ümit, romanını yarıda bırakıp, Er Ryan’ı kurtarıp; iskeleye gelip, Şehir Hatları’nda vapur bekledikten sonra, Adalar’a varıp, bir de yorgun argın kan ter içinde konuşma yapıyor. Aman efendim ne şeref, ne şeref. Büyük zahmetler verdi Ahmet Bey’ler.
Sağ olsunlar, lütfettiler.