Belediyeler için görev; ambalaj ekonomisi!

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir'e konuyu sorduğumuzda şu ana kadar herhangi bir yerel yönetimin kendileri ile atıkların Avrupa ve Japonya'daki gibi ayrıştırılarak geri dönüşüme gönderilmesi konusunda bir proje yapmadığını söyledi. Sarıbekir şu örnekleri verdi: “Almanya'da, Japonya'da atıklar sistematik olarak toplanıyor. Mesela Almanya'da; her gün ayrı renklerde poşetler geliyor. Sınıfına göre atıklar toplanıyor. Plastik toplama ihalesi oluyor. Her mahalleye torbalar dağıtıyorlar. Kamyonlar kapının önünden torbaları alıyor, onu bir yerde kırıp, ayrıştırıp, ham madde haline getiriyorlar. Bu işin böyle organize edilmesi lazım. Ham madde ihtiyacı için ithalata gerek olmasın, kendi ihtiyacımızı kolaylaştıralım.”

Göreve talip olan belediye başkan adaylarının öncelikli konularından biri de başta ambalaj olmak üzere atıkları geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırılması olmalı.

MALİYETİ ÇOK ETKİLEMİYOR

Önceki akşam ekonomi muhabirleri ile sohbet toplantısı düzenleyen Sarıbekir'e, enflasyonun yükseldiği dönemde ambalaj maliyetlerinin de ürün fiyatlarını artırdığına yönelik eleştirilerini sorduğumuzda, “Ambalaj bir ürünün yüzde 3-5'i. Ambalaj bahanesi geçerli değil. Su aldığınızda ambalaj ve doldurma gibi istisnalar var. Ama bir bakliyat veya et ürünleri vs yüzde 5'i bile bulmuyor. Çeşitli analizlerle de sunabiliriz. İstisnalar olmakla birlikte pek etki etmiyor. Su tarafında ise su yerine ambalaj satılıyor.” dedi.

TEK AMBALAJDAN YANA

Yeni yılla birlikte hediye paketlerindeki artışa dikkat çekerek küçük bir ürün için bile büyük kolilerin kullanıldığını hatırlattığımızda ise “Artık ambalajın ambalajı var.” ifadesini kullanan ASD Başkanı, tek ambalaj kullanılmasında fayda olduğunu not etti. Sarıbekir, “Türkiye'de kişi başına düşen ambalaj maliyeti 320 dolar. Avrupa'da 450-500 dolar, ABD'de 550 dolar, Japonya'da 600 dolarlara çıkıyor. Yaklaşık 40 bin indirim market var. Bunun dışında büyük marketler var. Böyle bir yapıda her ürünün küçük ambalajda olması gerekiyor. Bu da ambalaj tüketimini artırıyor. Diğer ülkelerde kişi başına düşen ambalaj tüketiminin artması süpermarket sayısının artması ile oluyor.” diye konuştu.

TREN YOLUNU DAHA İYİ KULLANMALI

Tren yolu ve lojistik merkezlerine odaklanılmasını salık veren ASD Başkanı Sarıbekir, “Avusturya'nın denize kıyısı yok ama liman kiralamış. Bunun üzerinden ticaretini artırıyor. Bizim de trenlerimiz Avrupa'ya gitsin. Türk şirketleri malı oradan alsın, dağıtsın. Kapıkule'de bazen 2 km kuyruklar oluyor. Bayramlar, tatiller tırları yavaşlatabiliyor. Tren için bakanlıkların da çalışması var. Bu olumlu. Trakya'daki trafik yoğunluğunu, hayata geçtiğinde tren yolu ile çözeriz. 2022'de 7.5 milyar dolar ihracat yaptık. 2023 yılını 8 milyar dolarla kapattık. 5.5 milyar dolarlık kısmını Avrupa'ya sattık. Fiyat her şey değil, yanında hız ve kalite önemli. Ambalaj yarı mamul olduğu için tedarikçiler hıza önem veriyor.” ifadelerini kullandı.

ÇİN YENİ DÜNYAYA HAZIR!

ABD'nin Çin ile arası bozuldukça kendine yeni imalat yeri arayacağını belirten Sarıbekir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim sektörümüzün büyümesinde Avrupa'nın rolü büyük ama ABD'de de alımları artırdı. Türkiye'den daha fazla ürün almak istiyorlar, hatta üreticilerimizi davet ediyorlar; 'Bize üretim yapın' diyorlar. Ellerinde kaliteli ürün yapacak Hindistan, Meksika, Türkiye ve AB var. Onlar da bize 'buraya yapın' diyor. ABD, ihracatımızda ilk 10 ülke arasında. Çin uçmuş, kendini yeni dünyaya hazırlamış.... Maalesef savaşlarda ambalaj daha fazla tüketiliyor. Filistin'e bir yardım kampanyası da yapıyoruz. Uzun ve dayanıklı gıdada bölgeye sosyal sorumluluk da yaratıyor. Bir günde bozulacak malzemeyi ambalajla gönderdiğinizde daha uzun ömürlü oluyor. Sektörümüz geçen sene 1.9 milyar dolar cari fazla verdi.”