Yandex
23 Nisan 2025 Çarşamba
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Belediyeler kitap basmalı mı?

Burçak Evren

Burçak Evren

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçtiğimiz haftalarda yazdığımız bir yazıda belediye ile kitap arasındaki bir ilişkiden söz ederek her seçimde değişen belediyelerin bir öncekine ait olan kitapları çeşitli yöntemlerle ortadan kaldırmasından söz etmiştik. Bu kitapları ortadan kaldırma işleminin yalnızca farklı olan belediyelerde değil, aynı partiye ait olan belediye başkanların değişimlerinde de yaşandığını belirtmiştik.

Seçimle gelen bir belediyenin bir öncekine ait kitapları farklı yöntemlerle ortan kaldırılması olayı neredeyse kötü bir gelenek oldu. Bunu yapmayan belediyeler de var kuşkusuz. Oysa ki bir önceki belediyeye ait istenmeyen kitaplar çok farklı yöntemlerle de ortadan kaldırılır. Örneğin bunların tümü Anadolu’daki birçok halk kütüphanelerine verileceği gibi birçoğu acınacak durumda olan üniversite kitaplıklarına da bağışlanabilir. Yok, bu da olmazsa hiç olmazsa sahaflara verilip tenzilatlı olarak kitapseverlere ulaşabilir.

Önceleri bu istenmeyen kitaplar SEKA’ya giderdi. Tekrar kitap olacak kağıtların hamuru için. SEKA’nın tarihi bilinçli ve bilinçsiz olarak nice kitap gazete ve belgelerin yok edilmesine ilişkin eylemlerle de doludur. Bugün bu kıyımdan her nasılsa kurtulma şansını elde etmiş belgeler birçok koleksiyoncunun elinde bir değer olarak saklanıyorlar.

Belediye kitap ilişkisinden söz ederken, herhangi bir belediyeyi suçlamadık. Bunu her partiye mensup belediyeler yapıyor. Tabii tümü değil. Bir kısmı ise kitaba gerçek değerini vererek onları imha yerine gerektiği yerlere ulaştırarak değerlendirmeyi tercih ediyor. En doğru olanı da bu.

Belediye kitap ilişkilerine yönelik çalışma yaparken bu konuda geçmişte yazılmış garip bir yazıya da rastladık. Yazının başlığı ise aynen şöyle: Belediye bütçesinden kitap basılmalı mı?

Sözü edilen köşe yazısında, her önüne gelen belediyenin sosyal sorumluluk altında kitap basmaya başlayıp her tarafın kitaplarla dolup taştığını, bu işi yalnızca yayınevlerinin yapmasının çok daha doğru olduğunu belirtilip, bu kitapların hiç okunmayıp oraya buraya atılıp kâğıt israfına yol açtığında söz edilerek kitap basımının belediyenin işi olmadığının altı çiziliyor.

Bir gazetede köşe tutmuş ve şimdilerde TV’de haber programların birinde yorumculuğa soyunmuş olan bu kişinin “bu kitapları hiç kimse okumuyor” diyerek kendisini baz alarak bu işlere soyunmasını eleştirecek değilim. Zaten her halinden kitapla arasının pek iyi olmadığı belli oluyor. Her olaya ister iç ister dış politika olsun ekonomi, sanat kültür ya da spor ve de astronomi olsun hep aynı, bildik, kalıp cümlelerle yorumlama sınırlılığı, zaten onun hiçbir zaman kitap sayfalarının arasında dolaşmadığını ortaya koyuyor. Onun için de gönül rahatlığı ile hiç kimsenin de belediye ait kitapları okumadığından dem vuruyor. Bu gazeteci meslektaşıma üzülmek mi yoksa acımamak mı gerekir bilemiyorum.

Ancak amacım bu kişinin kitap okuyup okumadığı değil. Bu hiç kimseyi ilgilendirmez. Üstelik her kitap okuyanın yorumcu olabileceği de iddia edilemez. Hele hele sıradanlığın yüceltilip kutsandığındı bu coğrafyada…. Karşı olduğum yana ise, kitap basmanın belediyenin işi olmadığı konusunda ısrarcı olmasıdır.

Bugün; prestij kitap olarak isimlendirdiğimiz, ticari bir getirisi ve sürümü olmadığı için yayınevleri tarafından basılmayan büyük bütçeli kitapların yüzde ellisinden fazlasını belediyeler basıyor. Parti belirtmeksizin belediyelerin bastığı birçok değerli kitaplar basıldıktan kısa bir süre sonra tükenip müzayedelerde fiyatlarının çok üstünde meraklılarına sunuluyor. Günümüzde değerli kitaplar listesine bakıldığında bu listedeki kitapların büyük bir kısmının belediyeler tarafından yapıldığı rahatlıkla görülür.

Elbette ki; seçimle değişen belediyelerin daha öncekine ait kitapları ortadan kaldırmasını eleştireceğiz. Ancak bunun yanında belediyelerin kitap yapıp literatürümüzü zenginleştirme gayretlerini de destekleyeceğiz. Çünkü kitap basmak, belediyenin yaptığı olağan işleri kadar -belki de birçoğundan daha fazla-değerlidir. İnsana yatırım yapmayı önceleyen yerel yönetimlerin geleceğe miras olarak devredeceği en değerli nesne ise hiç kuşku yoktur ki kitaptır.

Kitap belediye