25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ben bilmem rüzgâr bilir: ‘Yola Devam’

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Modern İran şiirinin unutulmaz temsilcilerinden Furuğ Ferruhzad (1934-1967), Abbas Kiarostami’nin (1940-2016) 1999’da çektiği “Rüzgâr Bizi Sürükleyecek” filmine de adını veren ünlü şiirinde, “Bu pencerenin ardında gece titriyor… / Bu pencerenin ardında bir bilinmeyen / Beni ve seni bekliyor… / Rüzgâr bizi sürükleyecek / Rüzgâr bizi sürükleyecek…” demişti.

Kiarostami’nin İran kırsalından görkemli manzaralar yakaladığı filmi de günlük yaşamın ayrıntıları ile evrensel gerçekliği başarıyla bütünleştirmiş, ortaya son derece yalın ama destansı bir beyazperde öyküsü çıkmıştı.

Sinemalarımızda bugün gösterime giren “Yola Devam” (Jaddeh Khaki), Furuğ ve Kiarostami çağrışımları yaratarak, günümüz İran toplumundan bir ailenin yolculuğu çerçevesinde “Rüzgâr bizi sürüklemeye başladı” öyküsü anlatıyor. İran’ın adından çok söz ettiren başarılı yönetmeni Cafer Panahi’nin oğlu Panah Panahi ilk uzun metraj çalışmasında, “Sormuşlar yoldakine / Kardeş yolun nereye / Ben bilmem rüzgâr bilir / Düştüm yelin önüne” türküsü tutturuyor.

İRAN USULÜ YOL FİLMİ

Ödünç bir otomobille yolculuğa çıkan dört kişilik bir aile… Yanlarında çok yaşlı bir köpek de var. Arka koltukta dört aydır alçıda olan bacağını uzatmış muzip baba ve haşarı, çok konuşan, enerjik, sevimli bir erkek çocuk… Önde ailenin akil insanı gibi duran bir anne ve direksiyonda 20-25 yaşlarında, suskun, gergin bir delikanlı…

Küçük duraklamalar ve molalar dışında hep otomobilin içinde bir yol filmi havasında geçen ilk bölümün ardından bunun (büyük olasılıkla) Türkiye sınırına doğru bir kaçış yolculuğu olduğunu anlıyoruz. Panahi hiçbir açıklama yapmıyor, ayrıntılara dalmıyor, pek çok şeyi seyircinin zihnine bırakıyor ama otomobili kullanan büyük oğlun (büyük olasılıkla) siyasi nedenlerle İran dışına çıkmak zorunda kaldığı belirginleşiyor. Aile, kaçışı organize edecek “güvenilir adama” para verebilmek için evini satmış ve yelin önüne düşerek, bir bilinmeyene doğru yola çıkılmış. Sınır köyündeki bekleyiş anları sonrasında, giden için de kalanlar için de sisli puslu bir geleceğin ilk adımları, vedalaşamadan atılıyor.

Yolda annenin “Neredeyiz?” sorusuna küçük çocuğun “Biz öldük!” demesiyle Panahi, ailenin bundan sonraki yaşamının asla eskisi gibi olmayacağına dair büyük bir vurguda bulunuyor. Filmin sonlarına doğru, ayrılık vakti yaklaşırken karakterlerin neredeyse seçilemediği biçimde uzak çekimlere başvurulmasıyla da bir tür “Memleket mi yıldızlar mı / Gençliğim mi daha uzak…” atmosferi yaratılıyor.

ENGEBELİ ARAZİYE SAPMAK

“Yola Devam”, ana yoldan çıkıp engebeli araziye dalan orta sınıf İran ailesinin özelinden hareketle günümüzün uluslararası gerçeği sığınmacı-mülteci sorununa uzanan şiirsel bir anlatı sunuyor. Otomobilin teybinden duyulan Farsça şarkılara eşlik etmek, hasta köpekle ilgilenmek, bir bisikletçiyi zoraki misafir etmek ya da Kubrick’in “2001” filminden konuşmak ama tüm bunların neşeli bir tatil yolculuğunda yaşanmadığını bilmek ve tüm öykünün aslında hüzünle dokunduğunu fark etmek, sıra dışı bir yol serüveniyle karşı karşıya bırakıyor seyirciyi. Geçmişin izleri ve geleceğin bilinmeyenleri, rüzgârın nereden esip nereye sürükleyeceği, babasının izinin başarıyla süren genç Panahi’nin dokunuşlarıyla, yüzeyden mizahi derinlerden ise dramatik bir akıntıya teslim ediyor aileyi.

Pantea Panahiha (anne), Hasan Majuni (baba), Rayan Sarlak (küçük çocuk), Amin Simiar (delikanlı) mükemmel bir oyunculuk gösterisi sunuyorlar “Yola Devam”da. Panah Panahi ise şimdiden ikinci filmi merakla beklenen bir yönetmen olarak yerleşiyor İran sinemasına.