Beş defa açılan seçim yatırımları!
CHP’nin yeniden aday göstermediği Umut Oran, birçok milletvekili adayından daha fazla çalışıyor...
Son olarak da Cumhurbaşkanı’nın ‘toplu açılış’ adı altında yaptığı mitinglerde, bazı tesislerin, üç, dört, hatta beşinci kez açıldığını ortaya çıkarmış...
Örneğin Erdoğan, son olarak geçen yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce açtığı ve sekiz ay önce hizmete giren Van’daki spor salonu ile fuar merkezini bir kez daha açmış..
Bir örnek daha verelim:
Temeli 2005 yılında atılan ve AB hibesiyle Amasya’da yaptırılan katı atık bertaraf tesisi 2008 yılından itibaren AKP’li iki başbakan, iki bakan ve bir belediye başkanı tarafından toplam beş kez açılmış...
İktidarın “açılış” kandırmacası bu kadarla da bitmiyor:
Cumhurbaşkanı ve Başbakan, yapımı devam eden bazı inşaatlarla...
Özel sektörün yaptırdığı hastane, otel gibi tesislerin bile açılışını yapıyor.
Fıkra gibi bir not daha:
Koca Cumhurbaşkanı’nın açtığı “şey”ler arasında kaldırım, kanalizasyon, çocuk parkı gibi çoooook önemli yatırımlar da bulunuyor...
***
Genç okurlar bilmez ama yaşı 50’ye merdiven dayayanlar anımsayacaktır:
Bunların “hoca”sı Necmettin Erbakan da her seçimden önce bir kamyonun kasasına koydurduğu demir-beton karışımı bir kütle ile il il dolaşır ve “ağır sanayi tesisi temeli” atardı
Ancak o tesis hiçbir zaman kurulmazdı.
Çünkü tören bitince o “kütle” tekrar kamyona yüklenir ve başka bir ile doğru yola çıkılırdı.
***
İşin acısı ne biliyor musunuz?
Bir tesisin beş defa açıldığını Umut Oran biliyor da oradaki belediye başkanı, ilin diğer ileri gelenleri ve halk bilmiyor mu?
Biliyor elbette...
Ama onlar da “oynuyor...”
Herkes birbirini kandırıyor...
Sonra da birileri bu yalan kumpanyasının adına “demokrasi” diyor...
Hadi oradan Allah aşkına!
SANDIK!
Bu ülkenin namuslu kalemlerinden Soner Yalçın, Cuma akşamları Ulusal Kanal’da yayınlanan Kral Çıplak’ta bu haftaki konuğumdu. Söz seçimlere gelince patladı:
“Sandık, sandık, sandık.. Sandık 1946’dan beri var değil mi?
1946’dan beri Türkiye gericileşiyor, yobazlaşıyor; bir kalitesizlik, bir varoşluk hakim oldu. İktidara gelebilmek için, niteliği değil niceliği iktidar yapabilmek için, her şey veriliyor. Her şeyi kullanıyorlar, bütün insani değerleri yok ediyorlar. Din bunlardan biri; aydınlık İslam’ı ne hale getirdiler...
‘Ben 7 Haziran’da oy vereyim, sonra da evime çekileyim; ah kazanamadık, vah kazanamadık, bizim liderde de iş yok, bizim genel başkan da hiç çalışmadı...’
Bırak bunları kardeşim! Çalışacak partiyi bul. Hangi partiye inanıyorsan git o partiye gir, git o örgütün içine gir... Hangisiyse o örgüt, legal mücadeleni yap... Demokrasi böyle kurulur; demokrasi sandık değildir...
Kardeşim ben sandığa inanmıyorum!
Temel mesele geliyor şuna dayanıyor:
Mücadele edeceksin...
Ben mücadeleme 8 Haziran’da devam edeceğim!”
***
Soner’in sözlerinin altına ben de imzamı atıyorum!
GÜNÜN SORUSU
Mısır’da idam cezasına mahkum olan Muhammed Mursi ile ilgili konuşan Başbakan Davutoğlu, “Bu topraklarda hiçbir cumhurbaşkanı ve başbakan muhakeme edilemeyecek (yargılanamayacak), mahkeme önüne çıkarılamayacak” dedi. Sorum kendisine:
Neden? Mahkemeleri mi kapatacaksın?
SOMA’DA İSYAN GÜNÜ!
İlk olarak Bursa’daki Renault işçileri kazan kaldırdı...
Sonra onları TOFAŞ işçileri izledi.
Ardından da irili ufaklı otomotiv yan sanayi şirketlerinin işçileri iş durdurdu.
Eylem sadece işverene karşı değil; işçiler, sendikalarından da istifa ediyor...
Yıllardır aidat ödedikleri sendikalarını, kendilerini işveren sendikalarına satmakla suçluyor!
İstedikleri, ücretlerinin artırılması...
İşveren diyor ki, “Daha yeni toplu sözleşme imzaladık... Vermeyiz...”
İşçi diyor ki, “Geçinemiyorum. Vereceksin!”
Peki...
Bu yazı yazılana kadar henüz konuşmadı ama Cumhurbaşkanı ne diyecek biliyor musunuz?
“Bu eylemler dış mihraklı bazı lobilerin işi...”
Cumhurbaşkanı’nı falan boş verin de...
Havada “Haziran” kokusu var!
Ve bu defa Gezi’den değil, Bursa’dan ve işçiden yana esiyor yel...
Yıllardır “sarı sendika afyonuyla” uyutulan Türkiye İşçi Sınıfı, uyanıyor mu ne?
(156+22)
Huber’i 7 ay 3 hafta boyunca işgal eden ve bana tam 156 yazı yazdıran Abdullah Gül, susmaya devam ediyor.
Sanıyor ki bir gün bıkar, vazgeçerim...
Çok bekler!
Yanıtlayana kadar sormaya devam edeceğim:
Bir: Kanlıca’daki evi alacak 20 milyon lirayı nereden buldunuz?
İki: Huber’de yapılan masrafları ödediniz mi? Makbuzları gösterir misiniz?
GÜNÜN İSYANI
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Fatma Şahin, önceki gece vatandaşların kandilini kutlamak için Barış Mahallesi’ndeki Ersoy Camii’nin mahyasına ilan vermiş... Mesajın en sonuna da adını yazdırmış... İsyanım Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na:
Anayasaya göre, siyasetçiler laiklik ilkesine aykırı hareket edemezler, değil mi? Bunu denetlemek de sizin işiniz... İyi de ediyorlar işte... Neden seyrediyorsunuz?