Beyaz zambaklar ülkesinde-(TAMAMI)
Geçen yılbaşı kızım Gaye yılbaşı hediyesi olarak bir kitap paketi ile bize geldi.” Sevgili Babacığım sana verilebilecek en güzel hediye kitapdır” dedi ve beni gerçekten çok sevindirdi. Paketi heyecanla açtım ve kitapların arasında Beyaz Zambaklar Ülkesinde( Koridor yayınları 7.Baskı) kitabını görünce müthiş heyecanlandım. Kızıma bu kitabı yıllardır okumak istediğimi ama bir türlü kısmet olmadığını söylediğimde çok sevindi. Kitabı büyük bir merakla okumaya başladım. Ben Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını, karla kaplı Finlandiya’da geçen bir aşk öyküsü olarak düşlemiştim oysa ne kadar yanılmışım. Kitap bir ülkenin doğuşunu, kuruluşunu, toplumsal yapısının sağlam bir temel üzerine oturuşunun şaşırtıcı gerçeğini anlatıyordu.
Kitabın yazarı Grigoriy Petrov 1866 yılında Petersburg’un Yamburg kasabasında doğmuş bir Rus vatandaşı. Bir rahip olan Grigoriy müthiş bir hatip. Kilisede verdiği vaazlar onu tüm Rusya’da ünlü yapıyor. Rus Meclisi olan Duma’ya seçiliyor, fakat Bolşevik devriminin başarılı olması üzerine, Rusya’dan kaçıp bir süre Gelibolu Mülteci Kampında konuk oluyor. Daha sonra Yugoslav hükümetinin daveti üzerine Belgrad’a yerleşiyor ve tüm Avrupa’yı gezip, elli kitap yazıyor. Gezdiği ülkeler içinde en çok Finlandiya onu etkiliyor. Finlilerin ataları İÖ 100-İS 100 yılları arasında Fin körfezinden bugünkü topraklara geliyor. Finliler 1811 yılına kadar İsveç’lilerin egemenliği altında yaşıyorlar. 1808 yılında Rus Çarı I.Aleksandr’ın Finlandiya’nın yarısını işgal etmesi üzerine, zamanla Rusya’nın egemenliği altına giriyor ve Rusya’da Ekim Devriminin başarılı olması üzerine Finlandiya, 6 Aralık 1917’de bağımsızlığını ilan ediyor.
Kitabın kapağında bu kitabın Atatürk tarafından askeri okulların müfredat programına alınmasının emredildiği yazıyor. Atatürk’ün, kurtuluş savaşını birlikte verdiği ve Cumhuriyeti birlikte kurduğu Türk Ordusu’nun gelecekte ki komutanları yetiştirecek askeri okullarda bu kitabın okutulmasını istemesi çok anlamlı. Çünkü Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin, geleceğine bu yeni komutanları da ortak etmek istediği anlaşılıyor.
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitap bir çağdaş toplumun A’dan-Z’ye nasıl kurulduğunu ve nasıl kurulması gerektiğini örnekleri ile çok çarpıcı biçimde anlatıyor. Toplum yönetiminin, aile yapısının, köylülerin eğitilmesinin, din adamlarının yetiştirilmesinin, kışla eğitiminin, toplum yaşamında sporun ve eğitimin nasıl olması gerektiğini ve Finlandiya’da bunun nasıl sağlandığını, yazar yıllarca Finlandiya’da gezerek, incelemeler yaparak, gözleyerek kitabına aktarmış.
Ülkesini seven her Türk’ün bu kitabı mutlaka okuması ve Türkiye’nin nerede yanlış yaptığını anlaması ve yapılan yanlışları sorgulaması gerek. Ülkemiz Kurtuluş Savaşı sonrasında Finlandiya’nın geçtiği evrelerden geçse, sorunlara onlar gibi yaklaşsa bugün ülkesinin Atatürk’ün istediği gibi çağdaş bir toplum olmasını isteyenler kaygı içinde yaşamaz, bir bez parçası için bunca anlamsız mücadeleyi hüzünle seyretmez ve Ergenekon kâbusu yaşanmazdı...