23 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Beyin tümörü ile yeni mücadele yolu

Şehime G.Temel

Şehime G.Temel

Gazete Yazarı

A+ A-

Glioblastoma, beyin tümörünün en agresif ve ölümcül şeklidir ve ortalama hayatta kalma süresi yaklaşık 15 aydır. Mevcut tedavi standardı ameliyat, radyasyon ve bazı kemoterapi kombinasyonlarını içermektedir.

Beyin tümörlerine karşı etkili olan ilaçları bulmak zordur, çünkü birçok kanser ilacı genellikle beyne ulaşmak için kan-beyin bariyerini geçemez. Bilim insanları beyne ulaşıp tümörü ortadan kaldırabilecek daha iyi tedavi yöntemlerini yoğun bir şekilde araştırıyor.

Araştırmacılar hücre kültürleri ve farelerde, kan-beyin bariyerini geçebilen vortioksetin adı verilen bir antidepresanın glioblastomalarla mücadeleye yardımcı olabileceğini ortaya çıkardı. ETH Zürih’den Prof. Berend Snijder tarafından yönetilen araştırma, "Güçlü anti-glioblastoma aktivitesine sahip, yeniden kullanılabilir nöroaktif ilaçların yüksek verimlilikle tanımlanması" başlığıyla Nature Medicine’de yayımlandı.

Beyin tümörü ile yeni mücadele yolu - Resim : 1

FARMAKOSKOPİ BAŞARISI

Prof. Snijder'in doktora sonrası araştırmacısı Dr. Sohyon Lee, araştırmacıların ETH Zürih'te geliştirdiği özel bir tarama platformu olan farmakoskopiyi kullanarak ilacı buldu. Bu çalışmada, ETH Zürih araştırmacıları çeşitli hastanelerden meslektaşlarıyla, özellikle de Zürih Üniversite Hastanesi'ndeki (ZÜH) nörolog Michael Weller ve Tobias Weiss yönetimindeki grupla yakın işbirliği içinde çalıştı.

ETH Zürih araştırmacıları, farmakoskopi ile insan kanser dokusundan alınan canlı hücreler üzerinde yüzlerce aktif maddeyi eş zamanlı olarak test edebiliyor. Çalışmaları antidepresanlar, Parkinson ilaçları ve antipsikotikler gibi kan-beyin bariyerini geçen nöroaktif maddelere odaklandı. Araştırma ekibi toplamda 40 hastanın tümör dokusunda 130 kadar farklı ajanı test etti.

EN ETKİLİ ANTİDEPRESAN ORTAYA ÇIKTI

Araştırmacılar hangi maddelerin kanser hücreleri üzerinde etkisi olduğunu belirlemek için görüntüleme tekniklerini ve bilgisayar analizlerini kullandılar. Daha önce Prof. Snijder ve ekibi farmakoskopi platformunu yalnızca kan kanserini analiz etmek ve bundan tedavi seçenekleri elde etmek için kullanıyordu. Glioblastomalar, mevcut ilaçların yeni amaçlarla kullanılması amacıyla bu yöntemle sistematik olarak araştırdıkları ilk solid tümörlerdir.

Tarama için Dr. Lee, ZÜH'de yakın zamanda ameliyat olmuş hastalardan alınan kanser dokusunu analiz etti. ETH Zürih araştırmacıları daha sonra bu dokuları laboratuvarda işleyerek farmakoskopi platformunda taradı. İki gün sonra araştırmacılar, hangi ajanların kanser hücreleri üzerinde çalıştığını ve hangilerinin işe yaramadığını gösteren sonuçlar elde etti.

Sonuçlar, test edilen antidepresanların hepsinin olmasa da bazılarının tümör hücrelerine karşı beklenmedik şekilde etkili olduğunu açıkça ortaya koydu. Bu ilaçlar, nöronal progenitör hücreler için önemli olan ancak aynı zamanda hücre bölünmesini de baskılayan bir sinyalleme zincirini hızlı bir şekilde tetiklediklerinde iyi çalıştı.

Vortioksetinin en etkili antidepresan olduğu kanıtlandı. ETH Zürih araştırmacıları ayrıca bir milyondan fazla maddenin glioblastomalara karşı etkinliğini test etmek için bir bilgisayar modeli kullandı. Nöronların ve kanser hücrelerinin ortak sinyal zincirinin belirleyici bir rol oynadığını ve neden bazı nöroaktif ilaçların işe yarayıp bazılarının işe yaramadığını açıkladığını buldular.

SON ADIMI FARELER TAMAMLADI

Son adımda, ZÜH’si araştırmacıları, vortioksetini glioblastomalı fareler üzerinde test etti. İlaç ayrıca bu denemelerde, özellikle mevcut standart tedaviyle kombinasyon halinde iyi bir etkinlik gösterdi.

ETH Zürih ve ZÜH araştırmacılarından oluşan grup şu anda iki klinik deney hazırlıyor. Bunlardan birinde, glioblastoma hastaları standart tedaviye (ameliyat, kemoterapi, radyasyon) ek olarak vortioksetin ile tedavi edilecek. Diğerinde ise hastalara, araştırmacıların farmakoskopi platformunu kullanarak her birey için belirleyeceği kişiselleştirilmiş bir ilaç seçimi verilecek.

ZÜH profesörü, nöroloji bölümünün yöneticisi ve çalışmanın ortak araştırmacısı Dr. Michael Weller, "Vortioksetinin avantajının, güvenli ve çok uygun maliyetli olması olduğunu" belirtti. İlaç zaten onaylanmış olduğundan, karmaşık bir onay prosedüründen geçmesi gerekmiyor ve yakında bu ölümcül beyin tümörü için standart tedaviye destek olabilir. Dr. Wellew onkologların yakında bu ilaci kullanabileceğini umuyor.

TIBBİ GÖZETİM ŞART

Dr. Weller hasta ve yakınlarını vortioksetini kendileri temin etmemeleri ve tıbbi gözetim olmadan almamaları konusunda uyarıyor. Dr. Weller "İlacın insanlarda işe yarayıp yaramadığını ve tümörle mücadele etmek için hangi dozun gerekli olduğunu henüz bilmediklerini, bu nedenle klinik araştırmalara ihtiyaç olduğunu” vurguladı. Kendi kendine ilaç tedavisi hesaplanamaz bir risk olur…

Prof. Snijder de antidepresanın glioblastomalar üzerinde kullanılması konusunda acele edilmemesi konusunda uyarıyor: Şimdiye kadar yalnızca hücre kültürlerinde ve farelerde etkili olduğu kanıtlandı.

Orijinal makale erişim sayfası: https://www.nature.com/articles/s41591-024-03224-y

Hücre Beyin tümörü Antidepresan Kanser Bilim insanları