22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Biden tezgâhı: Rusya’yı kışkırt Avrupa’yı diri tut!

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Moskova’da yaşanan kanlı terör saldırısını, son bir ayda Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme açıklaması ile son bir yıldır Avrupa’da yaşanan silahlanma; özellikle Fransa ve Almanya’nın askeri harcamalarını artırma yönünde attıkları adımlar, Rusya’ya karşı savaş hazırlığı içinde olmaları, ABD’de Ukrayna’ya destek vermeyeceği öngörülen Trump’ın seçimleri kazanma endişesi ve Ukrayna’ya destek konusunda ortak bir tutum oluşturamamaları çerçevesinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

Macron ne diyordu? “Rusya bizim düşmanımızdır… Ukrayna’ya Rusya topraklarını vurmalarını sağlayacak füzeler ya da bombalar sağlayacak bir koalisyon kurmaya karar verdik… Ukrayna düşerse güvenliğimizin tehdit altında olacaktır... Rusya tırmanışı sürer ve durum daha da kötüye giderse hazır olmalıyız… Rusya'nın asla kazanmamalı… kazanırsa, Avrupa'nın güvenilirliği sıfıra inecektir… Ukrayna'yı yalnız bırakırsak, Ukrayna'nın bu savaşı kaybetmesine izin verirsek, Rusya şüphesiz Moldova, Romanya ve Polonya'yı tehdit edecektir” diyordu. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de 18 Mart'ta Liberation gazetesinde yayımlanan makalesinde "AB düzeyinde uygun bir tepki vermezsek ve Rusya'yı durdurmak için Ukrayna'ya yeterince yardım etmezsek, sıra bize de gelecektir" diye yazıyordu. Fakat başını Macron’un çektiği Atlantikçi savaş baronlarının işi hiç de kolay değildi.

MACRON’UN SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞI ÇIKMAZI

ABD Başkanı Biden’ın askeri olma rolünü üstlenen Macron hem Avrupalı ortaklarını ikna edemiyor hem de ülke içindeki milliyetçi partiler, eski başbakanlardan de Gaulle’cü Dominique de Villepin gibi aklı başında siyasetçiler, emekli generaller ve Fransız halkının yüzde 75’lere varan kesiminin direnciyle karşılaşıyor. Atlantikçi Fransız basını kollarını sıvamış Rusya savaşı kazanıyor, savaş kapıda, Ukrayna’ya kaç asker gönderilecek? Nerelerde konuşlandırılacak? gibi tartışmalar başlatmıştı ama bu çabalar kamuoyunu ikna etmeye yetmedi.

RUSYA’NIN DURDURULAMAZ İLERLEYİŞİ

Diğer taraftan Ukrayna darbe üzerine darbe alıyordu. Moskova saldırısından iki gün önce Rusya Ukrayna'ya karşı şimdiye kadar gerçekleştirdiği en güçlü füze ve insansız hava aracı saldırısında bulundu. Ukrayna'nın tüm istihbarat tesislerine... elektrik devrelerine... hava savunma sistemlerine ve cephe hatlarına yönelik bu saldırıları Londra’da yaşayan ve Rusya’ya yakınlığıyla bilinen uluslararası ilişkiler uzmanı Alexander Mercouris’ye göre “İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana Avrupa'da gerçekleştirilen en güçlü hava saldırıları" olarak tanımlıyordu.

AB LİDERLERİNİN ENDİŞESİ

Rus güçlerinin ilerleyişini durdurmak için Kiev'e yapılan askeri yardımın acilen arttırılması ihtiyacı, 21 Mart Perşembe günü Brüksel'de düzenlenen Avrupalı devlet ve hükümet başkanları toplantısının ana temasıydı. Le Monde gazetesinde Philippe Jacque ve Virginie Malingre’in ortaklaşa kaleme aldıkları yazıda “Rus güçleri Ukrayna'da her geçen gün ilerlerken, AB Moskova'nın zaferinden hiç bu kadar endişe duymamıştı. Bu felaket senaryosunun gerçekleşme ihtimali, 21 Mart Perşembe günü Brüksel'de toplanan Avrupa devlet ve hükümet başkanlarına bir savaş konseyi görüntüsü verdi. Macaristan ve Slovakya dışında tüm üye devletler tek bir takıntıyı paylaşıyor: Kiev'e askeri yardımı mümkün olan en kısa sürede arttırmak”. Avrupalı liderler bu zirvede Ukrayna’ya gönderecekleri silahları Rusya’nın Avrupa’da dondurulan ve 200 milyar avro civarındaki varlıkları ile satın alma kararını verdiler.

BİDEN KLİĞİNİN TEZGÂHI

AB Zirvesinin bittiği cuma akşamı Moskova’daki terör eylemi gerçekleşti. Ukrayna’nın yenilgisiyle köşeye sıkışan Avrupa ve özelliklede Macron’un yalnızlaşması Biden takımını harekete geçirdi. Rusya düşmanı Macron’un elinin güçlenmesi gerekiyordu. Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri dışında Avrupa’da destek bulamayan Macron’un imdadına Biden yetişti.

Moskova saldırısının arkasında Ukrayna olduğu Rus yöneticileri tarafından açıklandı. Ukrayna’nın arkasındaki birinci gücün ABD olduğu ortada. Biden kliği bu saldırıyı Avrupa’yı Ukrayna’ya karşı kışkırtmak ve diri tutmak için tezgahladı. Putin’in bu saldırının altında kalmayacağı biliniyordu.

Batılı liderlerin saldırı sonrası sözüm ona terör saldırısını kınayan açıklamalarına bakmayın. Yarın Rusya tehlikesinin daha da artacağı, Putin’in giderek saldırganlaşacağı propagandası yaparak hem birbirlerine gaz verecekler hem de kamuoyunu Rusya’ya karşı kışkırtarak saldırılarına zemin hazırlayacaklar.

Fakat Avrupa’nın bu savaş kışkırtıcılarını bir hezimetin beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kendi ülkelerinde Milliyetçi güçlerin ve ekonomik krizle yoksullaşan halkın duvarına çarpacaklardır.

Dünya artık eski dünya değildir. Çok kutuplu Yeni Dünyanın öncülerinden olan Rusya da yalnız değildir.

Joe Biden Rusya ABD Ukrayna Emmanuel Macron