23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Biden’ın 'demokrasi' paketi: Muhalefet, 'iç terörizm' kapsamına alınıyor

Fikret Akfırat

Fikret Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Bütün dünyaya “insan hakları ve demokrasi” sopasıyla nizam vermeye çalışan Biden, ABD’de iç muhalefeti “terörizm” kapsamına alıyor. Amerikan Federal Araştırma Servisi’nde (FBI) yeni bir bölüm oluşturuldu. Bu bölümün görevi özel olarak “iç terörizm” olarak tanımlandı. (The Hill, 11 Ocak 2022)

Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Güvenlik Bölümü Başkanı (Ulusal Güvenlikten Sorumlu Başsavcı Yardımcısı) Matthew Olsen 11 Ocak’ta, Senato Yargı Komitesi’ndeki sunumunda “iç terörizm”i, “Amerikan demokrasisi için yüksek tehdit” olarak niteledi. Matthew Olsen’in verdiği bilgiye göre, FBI tarafından başlatılan iç terör soruşturmalarının sayısı Mart 2020'den bu yana iki katından fazla artmış.

DERTLERİ 'REDNECK' İSYANI

Başsavcı Yardımcısı Olsen, yeni terörizm biriminin hedef kitlesi konusunda ağzındaki baklayı da çıkarıyor. Olsen, 6 Ocak 2021’de Washington’daki Kongre baskınına atıfta bulunarak, ABD’nin şu anda “sosyal veya politik amaçları gerçekleştirmek için şiddet içeren suç eylemleri gerçekleştirmeye çalışan iç şiddet yanlısı aşırılık yanlılarından kaynaklanan” ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğuna inandıklarını söylüyor. Olsen, “Irk düşmanlığıyla motive olanlardan artan bir tehdit gördük” dedi ve kastettiği “teröristlerin” genellikle “otorite karşıtı” olduklarını gözlemlediklerini söyledi.

Olsen, böylece esas hedeflerinin, seçimlerin hemen ardından sonuçları kabul etmeyen bir kesimin başlattığı, fakata giderek dalga dalga büyüyerek toplam olarak Amerikan sistemine isyana dönüşen olayları gerçekleştirenler olduğunu ortaya koyuyor. 6 Ocak 2021’de “Redneck isyanı” diye anılan olaylarda, ABD tarihinde görülmemiş bişey olmuş ve Kongre binası binlerce Trump taraftarı tarafından işgal edilmişti. Redneck, “ensesi kırmızı” anlamına geliyor. Bu kavramla, ABD’de son yıllarda aşağıya itilen alt sınıftan beyazlar (kimi analizlerde orta sınıfın bir kesimi de) kastediliyor.

BIDEN, BUSH’UN YOLUNDAN GİDİYOR

Adalet Bakanı yani Başsavcı Merrick Garland da Mayıs ayında yaptığı bir açıklamada, “Bir yargıç olarak hukukçu kariyerim boyunca Kongre baskını kadar Amerikan demokrasisine karşı büyük bir tehdit görmedim” demişti. Garland, Biden tarafından bu göreve aday gösterildikten sonra Kongre sunumunda, “Kongre baskınını gerçekleştiren iç aşırılık yanlılarının güçlü bir şekilde soruşturulacağı” sözünü vermişti.

FBI bünyesinde kurulan yeni birimin görevleri, muhalifleri tespit etmek, takip etmek, tutuklamak. Bu görevler, 11 Eylül’den sonra algılanan uluslararası terör tehdidine karşı savaşmak için yasal bir araç olarak tasarlanan çeşitli yasaların yetkisi altında yapılacak.

Biden yönetiminin bu adımı, 11 Eylül 2001’den sonra George W. Bush yönetiminin tüm dünyaya açtığı, Bush’un kendi ifadesiyle “Haçlı Savaşı”nın sloganı olan “benimle değilsen düşmanımsın” konseptinin ABD içindeki uygulamasının devamı niteliğinde. Şaşırtıcı değil, çünkü Bush’un neo-con ekibi ile siyonist takımı bugün Biden’ın arkasında yer alıyor.

11 Eylül’den sonra Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı (Homeland Security) kurulmuş ve öncelikle Asya kökenliler, siyahlar ve hispanikler olmak üzere Amerikan vatandaşlarının tamamı potansiyel terörist olarak görülmeye başlanmıştı. Bütün Amerikan vatandaşları “vatan haini” olabilirdi. O nedenle, her türlü haberleşme ve veri trafiği, vatandaşların her hareketi, İç Güvenlik Bakanlığı tarafından izlemeye alındı.

BIDEN TAYFASININ İPİ

Bu gelişmeler, geçen yılki Kongre baskınından bu yana halının altına süpürülmüş görünen Amerikan sistemindeki tektonik sarsıntıların, önümüzdeki dönemde daha büyük depremlere yol açacağına işaret ediyor. ABD Başkanı Biden güya uluslararası ilişkilerde, “hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi”ne göre ölçütler belirliyormuş. ABD psikolojik savaş aygıtları ve Amerikancılar, böyle propaganda yapıyor. Ama gerçekte Biden, Bush döneminin Amerikan halkını düşman gören faşizan önlemlerini genişletmeye yöneliyor. Türkiye’deki CHP-İyi Parti-HDP bloku ise Biden’ın ipine sarılarak, “Türkiye’ye demokrasi getirme” hevesinde.

Faşizmin demokrasi götürdüğü nerede görülmüş? “Biden Tayfası” Türkiye'ye getirse getirse demokrasi değil, kaos getirir!