05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bilime katkı olsun

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

İSTİNYE Üniversitesi'ndeki forumda öğretim üyelerince dillendirilen bazı konulara katılmıyorum.

YANLIŞ 1- BARSHIM VE TAMBERI SPORTMENLİK ÖRNEĞİ GÖSTERMİŞTİR

Tokyo Olimpiyatlarında yüksek atlamada Katarlı Barshim ile İtalyan Tamberi 2,37’yi beraber geçemeyince kural gereği birer santimetre azaltılarak yükseklikleri denemeleri gerekirdi. IOC, hata yaparak atletler kabul ederse ikisini de “şampiyon” ilan edeceğini açıkladı. Atletler de Olimpik değerleri umursamadan rekabeti yok sayarak fırsatçılık yaptı. Olimpiyatlarda başarısızlık ödüllendirildi. Bu adilse, berabere biten güreş, tekvando, judo, futbol, basketbol final maçlarında da iki altın verilsin. Bunu kabul edebilir misiniz? Pist ya da havuzdaki hız yarışlarında saniyenin binde birinde bile ayrım yapılırken, yüksek atlamada 2 altın verilmesi keyfi ve haksız uygulamadır. Fırsatçılıktan kahramanlık öyküsü çıkarıyoruz. Fazladan verilen madalya, IOC’nin World Athletics’e verdiği rüşvettir. Sonraki Olimpiyatta, tüm finalistler aynı yükseklikte anlaşırsa 12 altın mı verilecek? 2.43 ile Asya rekorunun sahibi Barshim’in yarışmadan kaçması özveri değil korkaklıktır. 2.37’yi geçemeyen atletlerin derece azaltılarak atlayışlarına devam etmesi gerekirken bu 2 atlet utançla hatırlayacakları birer altın kazandılar. İşin acı yanı, spor insanlarının bu rezaleti “fair play” olarak anmasıdır. Yarıştan kaçmanın, hak etmeden Olimpiyat altını kazanmanın, oyunun kurallarını çiğnemenin neresi adil oyun? Bu iki atlet, yarım altında mı anlaştı? Yarışmadan korkan atletlerin ödüllendirilmesi nedeniyle Tokyo’da atletizmde 48 yerine 49 madalya verildi. İtalya, atletizm madalya sıralamasında haksız şekilde Kenya, Polonya ve Jamaika’yı geçti; Barshim’in yarışsa alabileceği ama korkaklığı yüzünden haksız aldığı bu madalya Katar’ın atletizmdeki tek madalyasıydı ve bu rezalet sayesinde Katar atletizm madalya sıralamasında 21 ülkeyi geride bıraktı. Daha önceki Olimpiyatlarda altın madalya kazanamayan Katar, Tokyo’da genel madalya sıralamasında bu utanç madalyası ile 76.lığı 8 ülke ile paylaşması gerekirken 41. oldu. Çalınan alın terlerini toplasanız Olimpiyat Havuzu olur. Bundan sonra atletizmin tüm atma ve atlama branşlarında sona kalan atletler “biz anlaştık hepimize altın verin” derse, IOC ve World Athletics ne diyecek? Akademisyenlerimiz “Fair play” diyecek, onu öğrendik!

YANLIŞ 2- BATI BLOKU 1980 OLİMPİYATLARINI BOYKOT ETTİ

1980 Moskova Olimpiyatları’nı 65 ülke boykot ederken sadece 5 NATO ülkesi boykota katıldı. ABD, Kanada, Batı Almanya, Norveç ve Türkiye dışında kalan NATO ülkeleri Belçika, Danimarka, Fransa, Yunanistan, İzlanda, İtalya, Hollanda, Lüksemburg, Portekiz, İspanya ve Büyük Britanya Moskova’ya gitmeyi tercih etti. İsviçre ve Avusturya gibi NATO üyesi olmayan liberal ülkeler de 1980 Moskova’ya katıldı. 1980’i boykot eden diğer iki Avrupa ülkesi Liechtenstein ve Arnavutluk idi. Batı emperyalizmine ve kapitalizme Avrupa’nın ortasında 70 ve 80’lerde tüm gücüyle direnen Arnavutluk mu, batı? Boykota katılan ülkeler batıdan çok doğudandı. Afrika’dandı, Asya’dandı. SSCB’nin Afganistan işgali nedeniyle 1980 Olimpiyatlarını boykot eden Çin ve İran gibi ülkeler mi, Batı ülkesi?

YANLIŞ 3- YUNANİSTAN SPORDA TÜRKİYE’DEN DAHA BAŞARILI

Su sporları dışında neredeyse tüm spor branşlarında Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına Türk sporcular Yunan sporculardan daha fazla sayıda sporcu ile katılıp daha fazla madalya kazanıyor. Son 3 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına katılan Yunan sporcular Türklerden fazla değil. Türkiye’den Yaz Olimpiyatlarına katılan sporcu sayısı 2012’de 114, 2016’da 103 ve 2020’de 108 idi. Yunanistan ise sırasıyla 103, 95 ve 83 sporcu ile katıldı. Türkiye’nin bu Olimpiyatlarda kazandığı madalya sayısı 3, 8 ve 13 idi. Yunanistan’ın kazandığı madalya sayısı 2, 6 ve 4 idi. Tokyo’daki Paralimpik Oyunları’na Türkiye 87 sporcu ile katılıp 15 madalya kazandı, Yunanistan 43 sporcu ile katılıp 11 madalya kazandı. Son Kış Olimpiyatına Türkiye 8 Yunanistan 4 sporcu ile katıldı. Türkiye’den değil sadece İstanbul’dan katılan sporcuları saysanız Yunanistan yetişemez!

YANLIŞ 4- GÜNEY OSETYA VE ABHAZYA RUS İŞGALİ ALTINDADIR

Güney Osetya’da 1992’de yapılan ilk referandumda halk bağımsızlığı seçti. 2006’da yapılan son referanduma halkın %95’i katıldı; Almanya, Avusturya, Polonya, İsveç gibi 34 ülkeden gözlemci izledi ve %99 ile halk yine bağımsızlığı tercih etti. Emperyalizmin işine gelince halkın geleceğini tayin hakkı var, gelmeyince işgal var. Abhazya Meclis Başkanı’nın Türkiye’de bulunduğu ve KKTC’nin tanınmasına yönelik görüşmelerin yapıldığı günlerde Rusya’yı işgalci ilan etmek batılı söylemleri kabul etmektir, neredeyse batı ülkeleri gibi KKTC’de de Türkiye’yi işgalci görmektir. Conifa kupalarında 2016’da Abhazya KKTC’yi 2-0 yendi; 2017’de KKTC Güney Osetya’yı 8-0 yendi, Abhazya ile 0-0 berabere kaldı; 2018’de KKTC Abhazya ile 2-2 berabere kaldı. Bu karşılaşmalar bile bu ülkelerin birbirini tanıdığının göstergesidir. Bu emperyalist yalanı Çin Büyükelçisinin huzurlarında dillendirmek; coğrafyamızdaki antiemperyalist dayanışmaya sadece zarar verir.

Bilim insanı doğruyu arar. Değerli bilim insanlarımızın kafası ne kadar karışırsa doğruya o kadar yaklaşırız.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları