Bir garip cinayetin anatomisi
Hep Müge Anlı yapacak değil ya! Bu defa da biz bir cinayet soruşturması, daha doğrusu tahlilinde bulunalım dedik. Ama bizim ele alacağımız cinayet, öyle kocasını aldatan bir kadın, ya da mirastan pay alamayan bir akraba cinayeti değil. O tür konuları, maalesef sabahın köründen akşamın karanlığına kadar, bir sürü Türk televizyon kanalında zaten pompalayıp durmaktalar.
Aslında, emperyalizmin saldırısı altında her gün yüzlerce cinayetin işlendiği bölgemiz açısından, ta on bin kilometre ötelerdeki New York’ta işlenen tek bir cinayetin ne hükmü olabilir diye düşünebilirsiniz.
Haklısınız ama bu tek cinayeti hem Türkiye’miz hem de bölgemiz açısından, uzun vadede önem taşıyacaktır düşüncesiyle tahlil etmeye çalışacağız.
Bizim ele alacağımız cinayet, ABD toplumunun çok önemli bir konusunu incelememizi ve bildiğimiz kadarı ile Amerikan iç siyasetinde, son seçimler de dahil, çok önemli bir konuya parmak basmamızı sağlayacak bir cinayet. Dünyanın en zengin ülkesindeki dünyanın en fakir sağlık hizmetini ve bunun sosyal ve siyasal hayata yaptığı etkiyi göstermemizi sağlayacak. O zaman başlayalım.
SAĞLIK SİGORTASINDA KRİZDEN CİNAYETE
Daha geçen hafta, New York şehrinin en kalabalık caddelerinden birinde otelinden çıkan Brian Thompson adındaki, ABD’nin en büyük sigorta şirketi United HealthCare sağlık sigortası Genel Müdürünün güpegündüz öldürülmesi olayı, zaten diken üstünde oturan Amerikan toplumunu sarstı. Ama bu sarsıntıda, çok ilginç bir taraf da fikir belirtenlerin yarıdan fazlasının “oh olmuş” demesi idi.
Normal olarak, eğer sıradan biri bu tür bir cinayete kurban giderse, tüm toplum katilin yakalanması ve kendi güvenliklerinin de sağlanması için el ele verip çalışırlar. Bu olayda ise, hiç de öyle olmadığı, Amerikan toplumunun kendisine bile sürpriz gelecek şekilde ortaya dökülüverdi.
Cinayetten hemen sonra, her zaman olduğu gibi New York polisi tüm basın organlarına ve İnternette kanalı olan tüm “influencer=etki ajanlarına”, katilin yakalanması için elde ettikleri delilleri ve katilin fotoğraf ve videolarını gönderip yardım istedi.
Her zaman bu internet etkileyicileri, milyonlarca takipçilerine katil hakkındaki her şeyi anlatıp yardım isterlerdi. Ve böylece bir an önce sorumlu kişi yakalanırdı.
Bu defa, İnternet etkileyicilerin hemen yarısı, kendilerine gönderilen isteğe cevap bile vermediler. Mesela TikTok’ta 6,7 milyon takipçisi olan ve TizzyEnt rumuzu ile bilinen Michael McWorther, bahsettiğimiz durumu, hayret ederek şöyle açıkladı:
FENOMENLER DEVREYE GİRMEDİ BİLE
“Şimdiye kadar savaş davullarını çalıp, bu katili hemen bulmalıyız diyen tek bir video bile görmedim İnternette. Bu çok istisnai bir durum. Halbuki başka bir cinayet olayında, bu tür yardım videoları başımıza yağardı.”
Çok ilginç bir şekilde, Thompson’un öldürülmesi, İnternet ortamında on binlerce insanın övgüsü ile karşılandı. Amerikan sağlık sistemindeki çürümenin bir sonucu olarak, böyle bir cinayet için olağanüstü sayılacak bir destek ortaya çıktı. Hatta bazı sosyal medya kullanıcıları, bu cinayeti bir kutlama sebebi olarak kullandılar.
Bir başka sosyal medya fenomeni, 1,3 milyon takipçisi olan Savanna Sparks, Amerikan polisine bu konularda her zaman yardım etmiş olmasına rağmen, bu cinayetin aydınlanmasında hiçbir yardım göstermeyeceğini açıkça ifade etti.
Bu tepkilerin ortaya çıkarttığı gerçek ise, dünyanın en zengin ülkesi olan ABD’nin sağlık konusunda son derece kötü durumda olması. Ünlü araştırma şirketi Gallup’un geçtiğimiz cuma günü yayınladığı araştırmada, ABD’de sağlık hizmetlerinin kalitesinin son 24 senenin en düşüğü olduğu belirtildi.
KATİLE SEMPATİ, MAKTULE HİÇBİRŞEY!
Konu ile ilgili olarak, ünlü Swarthmore College’den iletişim profesörü Sukrit Ventakagiri, bu cinayette insanların çoğunun cinayete kurban giden zengin milyoner Genel Müdüre hiçbir sempati duymadıklarını ifade etti.
Bu olayda geniş kitlelerin takındığı olumsuz tavrın, Amerika’daki sağlık ve sosyal sisteminde oluşan çöküntüyü ifade ettiğini açık olarak belirtmek gerek. Milyonlarca Amerikalı, ya çok yetersiz sağlık sigortasına sahiptir, ya da hiçbir sigortası bulunmamaktadır.
Hemen kuzeydeki Kanada dahil, dünyanın hemen her ülkesinde halka sunulan sağlık hizmetlerinin ABD’de bulunmaması, senelerdir insanların en şikâyet ettikleri bir konu idi zaten. Son 5 Kasım Başkanlık seçimlerinde de tüm adayların seçim propagandasına malzeme yaptıkları sağlık hizmetleri konusunun, bu cinayette de başrolü oynadığını, katil olarak tutuklanan Luigi Mangione’nin elleri kelepçeli mahkemeye götürülürken bağırdığı cümlede de bulabilmekteyiz:
“BU DURUM HALKIN AŞAĞILANMASIDIR!”
“Bu tamamen aptallık, Amerikan halkının yaşadıkları tecrübelere ve halka yapılan bir aşağılamadır!”
İşin ilginç tarafı ise, Genel Müdürü öldüren Luigi Mangione, olay yerinde sağlık sigortası ödemelerinde anahtar sayılan "reddet" ve "geciktir" gibi kelimelerle karalanmış mermi kovanları terk ederek, yetkilileri ve halkı, saldırının sağlık sigortacılarının, hastaların ödeme taleplerini reddetmesi konusunda bir intikam olduğu izlenimini bırakması.
The New York Times tarafından elde edilen bir gizli polis raporuna göre, katil zanlısı Luigi Mangione tutuklandığında, yanında taşıdığı üç sayfalık bir manifestoda, cinayeti "sembolik bir yıkım" olarak tanımlıyordu. Yazıda bu cinayet, sağlık sektörünün "iddia edilen yolsuzluğuna ve güç oyunlarına'" doğrudan bir meydan okuma olarak tanımlandı. Ayrıca polis müfettişleri raporlarında, şüphelinin "muhtemelen kendisini harekete geçmeye karar veren bir tür kahraman olarak gördüğünü" söyledi.
ÇAĞDAŞ ROBİN HOOD MU?
Saldırının ardından sosyal medya, sigorta sektörüne karşı kızgınlık mesajlarıyla doldu ve bazı kullanıcılar için ise, katil bir halk kahramanı haline geldi.
Kitle kaynaklı bağış toplama sitesi GiveSendGo'daki mesajların çoğu, birçok Amerikalının ABD sağlık sistemine ilişkin paylaştığı derin hayal kırıklığını yansıtıyor. Bu sistemde, hastaların sigorta kapsamlarına bağlı olarak bazı tedaviler ve geri ödemeler reddedilebiliyor. Ayrıca, artan gelir eşitsizliği ve yönetici maaşlarındaki artışa yönelik, daha genel bir öfke de mevcut. Maggione’nin cinayetten tutuklanmasının ilk gününde toplanan bağış 30 bin doları geçti bile.
Türkiye’deki sağlık sistemini ABD’deki ile karşılaştırınca, tüm eksiklikleri ve hataları ile bile, oradakinden kat kat üstün olduğunu belirtmek gerek. Ve bu sigorta şirketi Genel Müdürü cinayetinin bizlere anlattığı gerçek, Amerikan toplumunda var olan çelişkilerin, rahatsızlıkların ne derece keskinleştiğidir.
Bir imza ile, Ukrayna gibi Amerikan halkının çoğunun haritada bile yerini gösteremeyeceği Ukrayna’ya 130 milyar dolar verirken, işgalci İsrail’e milyarlarca dolar yardım yaparken, kendi halkının en doğal ihtiyacı olan sağlık konusunda yoksulluk içinde kalmış olması, ABD’deki sosyal problemlerin sadece birisidir ve en önemlisidir.
Elbette bir cinayeti haklı görmenin ve desteklemenin gerekçesi olamaz. Biz burada, sadece böyle bir eylemin sosyal temellerini ve siyasi boyutlara etkisini ele alıp incelemeye çalıştık. ABD toplumunda gelecekte büyük sonuçlara sebep olacak bir sürü sosyal ve politik problemler, yavaşça üst üste yığılmaktadır. Bunu 5 Kasım seçimlerindeki kamplaşmaya ve toplumdaki bölünmüşlüğe bakarak açıkça söyleyebiliriz.