24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir Ramazan daha bitti!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Müslüman âlemi için çok önemli olan bu ayda yaşananlara baktığımızda kötü huyların, cehaletin ve karanlıkların hüküm sürdüğü ve toplum olarak çok canımızın yandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

HUYUMUZ DEĞİŞTİ
| Doğruluk yerine yalancılık iyi meziyet sayıldı.
| Tembellik çalışkanlığın yerini aldı. Kolay kazanç ve rant herkesin hedefi haline geldi.
| Hoşgörü sözlüklerde bir kelime olarak kaldı. Birbirimize tahammül edemez olduk.
| İyilikleri gizli yapacağımıza, gösteriş ve abartılı biçimde yaparak bunlardan medet umduk.
| Vefasız ve nankör olduk. Bize namusumuzu ve onurumuzu sağlayan atalarımıza ve bizim için şehit olanlara vefasızlık yaptık.
| Edep ve terbiye yerini hakaret etme, gücün karşısındakini rencide etmek için kullanılmasına bıraktı.
| Emeğe saygı yerine kurnazlığa prim vermeyi hüner saydık.
| Tevazuu, alçakgönüllülük yerine kibir, karşısındakini küçümseme ve hakaret her seviyedeki adamın huyu oldu.
| Nezaket ve saygı tamamen bizden uzaklaştı. Külhanbeyliği, küfür, öfkeli konuşma hepimizin tarzı oldu. Siyasetçilerimizle bu konuda kimse yarışamadı.
| Ülke sevgisinin yerini ne olduğu belli olmayan bir sevgi aldı.
| Allah’la insanlar aldatıldı. Yürekler ve beyinler yalancılar tarafından esir alındı.
| Haksız kazanç kutsandı.
| Sadaka adil gelir dağılımın aracı, zekât tüm günahların yıkayıcısı olarak sunuldu.

TOPLUMSAL DOKU DEĞİŞTİ
Yani ezcümle toplumumuzun kimyası değiştirildi, gerçeklerle ilgisi olmayan din kuralları ile insanlara tevekkül ve azla yetinerek sesini çıkartmama öğretildi
Toplum ise reflekslerini kaybetti. Demokrasinin d’si bile kalmadı. Ümmetçilik ve mezhepçilik dış politikanın esası oldu. Üretmek yerine tüketmek, tasarruf etmek yerine borçlanmak bize dayatıldı.

FREN TUTMUYOR!
Biz bu gidişatı yakıtı bitmek üzere olan uçağın uçuşuna, freni olmayan arabanın gidişine benzetiyoruz. Gelecek Ramazanda umarız daha kötü şeyleri konuşuyor ve yaşıyor olmayız.
Yaşar Nuri Öztürk hocamızın çok önemli tespiti ile bugün ülkemizde Hikmet-i Teşrîiye ile körü körüne taklit etmenin çatışması yaşanıyor. Din hocalarımız ve İslam bilginleri! Hikmet-i Teşrîiye yerine öykülerle bezenmiş kuralları bize dayatıyor ve işte din bu, diyor.
Tez elden gerçek İslâm’a dönmek, bilim ve akla dayanan bir dönüşüm yolculuğuna başlamak gerekiyor. Bu dönemi de hep hatırlayarak bir daha asla bugünleri çocuklarımıza yaşatmamak üzere toplumsal dokumuzu sil baştan çağdaş anlayışla örmek önümüzde en büyük hedef olarak duruyor...