Bir şampiyonluktan fazlası
Fenerbahçe dün resmi olarak şampiyonluğunu ilan etti. Ancak hepimiz ve tüm futbol alemi biliyor ki, bu bir şampiyonluktan çok fazlasıdır ve başka bir şeydir. Başkan Aziz Yıldırım ve de tüm Fenerbahçeliler, asla yılmadan, dik durarak, ülkeye bir şeyler anlattılar. Futboldan başlayarak, ama ülke geneline ve siyasetine yayarak önce korkuyu kaldırdılar. Sonra Adalete Fener tuttular, yasalara herkesin sahip çıkması gerektiğini kafalara çaktılar. Çünkü adalet ve yasalar bir gün herkese lazım olacak.
Kadınlar ve çocuklar tribünlerdeydi yine. Futbol barışından bahseden mağara kafalılar şampiyonluğun bir beraberlikle bile kesinleşeceği böyle bir günde erteleme uygarlığını gösteremediler, gösteremezler de zaten. Oysa canları isteyince başkalarına bol keseden hoşgörüleri dağıtmayı iyi biliyorlar. Kupaları koşturarak hastanelere götürmek vefa, Fenerbahçe’ye gelince cefa... Öyle mi, yakışmıyor, hiçbir mazerete sığmıyor.
Neyse, güzel günde, güzel konuşmak gerek. Rizespor karşısında Fenerbahçe futbolcuları, işin zevkini çıkardılar. Anlaşmış bir kadronun, sahaya iyi yayılan ve formunu yükselten bir rakip karşısında nasıl mücadele etmesi gerektiğini gösterdiler. Savunmada Alves’in yanında tercih edilen Bekir dışında klasik kadro ile sahaya çıkılmıştı. Rizespor ise iki koşucusu Sylvestre ile Lualua’yı Deniz’in iki yanına sokarak ani atak yapmaya çalıştı.
Emenike, bayağı sert müdahalelerine hakem Tolga Özkalfa’nın müsamaha etmesine sinirlendiği Viera ve Oboabona karşısında sıkıştı. Zaten Rizespor Kağan, Kıvanç ve diğerleri ile kapalı set savunması yaptığı için Sow da Emenike gibi koşu yolu bulamadı. Mehmet Topal ile Meireles ortayı iyi kapatarak, ara pasları denediler. Ama Rizespor başarılı savunması yanında, direncini sürdürdü. Biliyordu ki, Sivas’tan gelen haberle şampiyonluğu garantilemiş Fenerbahçe’yi, ters bir skor çok da üzmeyecekti. Alkışlar ve sevgiler Fenerbahçe’ye.