Bir sonraki volkan patlaması gezegenimizin sonunu getirebilir mi?
Değerli okurlarım, bu hafta uzay ve teknoloji yazılarına kısa bir ara verip gezegenimizle ilgili bir yazı yazmak istedim. Bildiğiniz üzere tüm dünyada genel bir çevre kirliliği ve küresel ısınmadan kaynaklı doğanın dengesini bozan birçok faktör var. Los Angeles şehrinde Hollywood’u dahi yakan dev yangının ardında komplo teorileri olsa da gerçekte küresel ısınmanın ve bizim yarattığımız ekolojik dengesizliğin çok büyük payı var. Eğer dünyanın dengesini bozmasaydık bu kadar sıkıntılı bir dönem dünyaca yaşamazdık. Hatta Ulusal Kanal’da geçenlerde anlattığım gibi artık Dünya kirliliği yetmiyormuş gibi gezegenimizin yörüngelerini de arta kalan uydular, roket parçaları vs. ile çöple doldurduk. Uzay yörüngelerinde 1 milyondan fazla tehlike yaratan çöp cismin uçtuğu biliniyor. Sonuçta ilkokulda tüm dünyada aşılanan doğa sevgisi bir şekilde dönüşüm gösterip yetişkinlerde özellikle son 100 yüzyıldır dünyayı her yerde felakete sürükleyecek bir umursamazlığa getirdi. Ancak şunu unutmamak gerekir ki tabiat her zaman insanoğlundan güçlüdür ve dönem dönem tüm gezegenimizi değiştirecek mühim felaketlerle gezegenimizi sıfırlamıştır. Mesela volkan patlamaları dünya ekolojisinde ve atmosferik yapısında dönem dönem çok ciddi değişikliklere yol açmışlardır.
200 YIL ÖNCE GÜNEŞ NEDEN MAVİYE DÖNDÜ?
1831 yılında meydana gelen büyük bir volkanik patlama, Dünya atmosferini 1 santigrat derece soğuttu ve atmosferdeki aşırı kükürtdioksit nedeniyle Güneş'in renginin mor, yeşil ve hatta mavi gibi çeşitli tonlarda görünmesine neden oldu. O günden kalan birçok haberde her yerde güneşin uzun aylar boyunca mavi görüldüğü kayıtlar altına alınmıştır. Küresel bir santigrat derecelik soğuma, dünya genelinde o dönem ciddi ürün kıtlığına ve kaynak kıtlıklarına yol açtı. Hatta, Alman besteci Felix Mendelssohn'un 1831'de Alpler'de seyahat ederken yaz mevsiminin ortasında şunları söylemiştir. "Hava çorak, yine bütün gece ve bütün sabah yağmur yağdı, kış kadar soğuk, en yakın tepelerde derin kar var”. Japonya'nın kuzeybatısındaki Simuşir adasındaki Zavaritskii yanardağının patlamasının tüm bunlara neden olduğunu bilim adamları son araştırmalarında açıkladılar.
KIŞA DÖNEN YAZ
1831, volkanik bir patlamanın küresel bir etki yarattığı tek durum değildi. 1815'te Endonezya'daki Tambora Dağı'nın patlaması gezegende bir yıl yaz olmamasına yol açtı. Patlama atmosfere 24 kübik mil gaz, toz ve kaya saldı, küresel sıcaklıkların düşmesine neden oldu ve sonunda Kuzey Yarımküre'nin 1 santigrat derece soğumasına yol açtı. Tüm gezegende o yıl yaz mevsimi gerçekleşmedi.
Tüm Dünyada Duyulan Volkanik Patlama
Kaydedilen tarihteki en yüksek ses, 27 Ağustos 1883 günü saat 10.02'de Endonezya'nın Krakatoa adasında meydana gelen büyük volkanik patlamadan kaynaklandı. Patlama, adanın üçte ikisinin çökmesine ve 46 metre yüksekliğe kadar ulaşan tsunami dalgalarının oluşmasına neden oldu ve Güney Afrika kadar uzaklardaki gemileri bile salladı. Krakatoa o kadar güçlüydü ki patlamanın sesi Dünya'nın çevresini dört kez dolaştı ve gezegenin çoğu tarafından duyuldu. Bu patlamanın etkileri tüm dünyada hissedildi, hatta stratosfere kadar ulaştı ve geceleri Ay'ın mavi görünmesine neden oldu.
İNSANIN GENETİK ÇEŞİTLİLİĞİNİ AZALTAN TOBA DAĞI PATLAMASI
Yetmiş dört bin yıl önce, Dünya, Toba felaketi teorisine göre dünyanın dört bir yanındaki birçok hayvanın neslinin tükenmesine yol açan bir felaket yaşandı. Küller toprağı kapladı. Gökyüzü karanlığa gömüldü. Sıcaklıklar düştü. Bitkiler büyüyemedi. Hayatta kalan birkaç insan, kıyamet kâbusu sürerken ısınmak için bir araya toplandı. Tüm dünyayı etkileyen müthiş güçlü bir patlama olarak kayıtlara geçmiştir. Bu patlamanın baş aktörü yetmiş dört bin yıl önce, şu anda Sumatra olan yerdeki süper yanardağ Toba Dağı idi. Bu, dünyayı değiştiren bir yok oluş olayıydı ve bazı akademisyenlere göre insan türünü neredeyse yok etti. Genetik veriler bu teoriye katkıda bulunmuş ve bu patlamadan sonra insan türünün genetik bir darboğazdan geçtiğini, yani toplam gen havuzunda ciddi bir azalma olduğunu, dolayısıyla insan türünün büyük ölçüde azaldığını ileri sürmüştür. Bazı akademisyenler insan türünün toplamda 1.000 adet çiftle birlikte birkaç bin bireye düştüğünü ileri sürmüşlerdir. Bu, türümüz arasında neden bu kadar az genetik çeşitlilik olduğunu bize açıklamaktadır.
GÜNÜMÜZDE VOLKAN PATLAMASI OLABİLİR Mİ?
Esasında son 5 yıllık volkan aktivitesine baktığımızda bir hareketlilik görülse bile süper volkan patlaması dediğimiz olayın zamanımızda olma olasılığı çok düşük gözükmektedir. Gene de bilim adamları net bir şey söylemenin zor olduğunu ve daha çok modelleme yapılması gerektiğini söylüyorlar. Ancak yukarıda yazdığım tarz patlamaların günümüzde olması teknoloji bağımlılığı olan günümüzde çok daha fazla etkiye sebep olacağı internetin ve elektrik şebekelerinin ciddi hasar göreceği kesin. Bu yüzden doğanın her zaman insanoğlundan güçlü olduğu gerçeğini görüp gerek bilim ile gerek rasyonel düşünce ile hep beraber dünyamıza her kıtada her zaman sahip çıkmalıyız.