Bir tuğla da sen koy!

Türkiye hızla seçim sathına girdi. Bahçeli’nin düğmeye başlaması ile erken seçim, “baskın seçim”e dönüşürken, nefes kesen bir trafik yaşanıyor.

Muhalefet arasında mekik diplomasisi devrede. Zamanında harekete geçmedikleri için panik havası yaşanıyor.

ABDULLAH GÜL’E TEPKİ

İngiltere’nin tercihi Abdullah Gül’dü. “Liderlik gösteremiyor” dense de ısrar etmişti. ABD de razı olmuş görünüyordu. Ama halk razı olmadı. Halk razı olmayınca muhalefet partilerinde de isyan başladı.

Dün üç farklı toplantıya gittim. Hiç tanımadığım kişilerin sohbetlerine kulak misafiri oldum. Gündemleri doğal olarak seçimdi. Genelde AKP’ye tepki vardı. Ama en çok, “Gül aday olursa kesinlikle oy vermem” cümlesini duydum.

Bu arada bir yakınım emekli öğretmenler toplantısına katılmıştı. “Herkes ‘Gül aday olursa oy vermeyeceğiz’ diyor” bilgisini verdi.

GÜL SEÇENEĞİ ÇİZİLDİ

Şu aralar, kahvede, otobüste, metroda, aile toplantılarında, iş yerlerinde,... her yerde bu cümle duyuluyor.

Etkisini gösterdi. Kılıçdaroğlu sıcak baksa da ana muhalefette itirazlar yükseldi. Öyle görünüyor ki “Gül seçeneği” rafa kalktı.

YENİ ARAYIŞLAR

Yeni arayışlar var. Görünen, Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok adaylı olacağı. Gelişmeleri yönlendirmeye çalışan “üst akıl” bütün seçenekleri masaya yatırmış durumda.

Ankara’nın derin kulislerini yakından izleyen bir tanıdığım aradı. “ABD için kişi önemli değildir. A veya B. Önemli olan ABD’nin çıkarlarıdır. Türkiye adım adım bir yere sürükleniyor. ‘Olmaz’lar öne çıkarılarak, seçmen ‘olur’a(!) ikna edilmeye çalışılıyor. Son günlerdeki gelişmeleri dikkatle izlerseniz çalışılmış bir planın devrede olduğu hemen anlaşılır. 2002’ye benzer bir taktik izleniyor” dedi.

Uyarı önemli..!

KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY TARİFİ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, milletvekilleriyle yaptığı kapalı grup toplantısında Cumhurbaşkanı adayını şöyle tarif etti: “Ekonomi bilecek. Başarı hikâyesi olacak. Herkesi kucaklayacak. Polemikçi olmayacak...”

“Bu tarife uyan kim var?” diye düşündüm. İlk aklıma gelen isimler şunlar: Zekeriya Temizel, Faik Öztrak, M. Akif Hamzaçebi, İlhan Kesici,...

Kulislerde Ali Babacan’ın adını telaffuz edenler de var. Bakalım kim olacak?

AKP ÇOK MU ZORDA?

Muhalefette durum bu. Ama AKP’nin durumu da muhalefetten farklı değil. Aday belli: Erdoğan. Ama seçim sıkıntılı.

Erdoğan bu nedenle fazla mesaide. “İflas eden bakkal eski defterleri karıştırırmış.” Erdoğan’ın temasları bu örnekle anlatılıyor.

Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu,... gibi isimlerden medet umuyor.

2010’da FETÖ’ye kanmışlar ve referanduma gitmişlerdi. Fethullah Gülen ölülere bile “oy ver” çağrısı yapmıştı. Değişiklik kabul edildikten sonra yüksek yargıya atanan FETÖ’cülerin blok oylarıyla başkanlar, yönetimler değişmişti. Arınç o günlerde, “Yüce Rabbim verdikçe veriyor” diye bayram ediyordu.

15 Temmuz darbe sürecinin taşları böyle döşendi.

FETÖ’YE AF MI?

Siyasi kulislerde Erdoğan’ın Arınç’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığı önerdiği konuşuluyor. Bu söylenti AKP’de tepkiyle karşılandı. CHP tabanının Gül’e tepkisine benzer bir hava var.

AKP’nin bir MKYK üyesi, “Bu kabul edilemez. Birincisi, ‘AKP çok mu zorda’ algısı yaratıyor. İkincisi, daha söylentisi bile ‘FETÖ’ye af mı geliyor?’ endişesine yol açtı. Güvenilirliğimiz kalmaz. Bize bir katkısı olmayacağı gibi çok kayıp verir” dedi.

Bu görüşleri partide dillendirenlerin sayısının da çok olduğunu belirtti.

PERİNÇEK İÇİN 100 BİN İMZA

İktidar, muhalefet kendi küçük hesaplarının peşinde. Ülke çıkarlarını, Türkiye’nin geleceğini, güvenliğini,... düşünen yok.

Bir tek Vatan Partisi Türkiye için çırpınıyor. Ermeni soykırımı yalanını bitiren AİHM mücadelesi, Rusya krizinin aşılması, Suriye sorununun çözülmesi, komşu ülkelerle dostluk, üretim ekonomisi,...

Yaptıkları yapacaklarının teminatı.

Vatan Partisi Doğu Perinçek’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yüz bin imza seferberliği başlattı.

Bir tuğla da sen koy. Türkiye için!