04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Site Yazarı

A+ A-

Geçen yılın ilk günkü manşeti şuydu: “Yeni bir yıla değil, yeni bir çağa giriyoruz” Atlantik Çağı’nın sonuna geldiğimizi, Asya’dan yeni bir uygarlık doğduğunu aktarmıştık.

İşte bu koşullarda 2024, tarihin tekerinin hızlandığı bir yıl oldu. Jeopolitik kırılmalar, ekonomik sarsıntılar, savaşlar…

Ocak ayının ilk günleri… Hava soğuk, dünya gündemi sıcak… Aksa Tufanı’nın etkileri sürüyor. Karadeniz’de ABD-NATO girişimleri devak ediyor. En önemli başlıklarımız gündem ve iç cephe…

KARADENİZ’DEN AKDENİZ’E BASRA’DAN KIZILDENİZ’E TEK CEPHE

2024, Batı Asya’daki kapışmanın büyüdüğü bir yıl oldu. NATO genişledi, Ukrayna’da Batı saldırganlığı arttı, İsrail Filistin’de katliamlarını sürdürdü, Netanyahu Hükûmeti Lübnan’a saldırdı, Heniyye, Nasrallah, Yahya Sinvar gibi direniş güçleri pek çok şehit verdi. Aydınlık tüm bunların, emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeleyi bitiremeyeceğini ısrarla anlatan tek yayındı: “Komutan şehit komutanlık ayakta” (29 Eylül)

ABD-İsrail saldırganlığına karşı, içimizde bir ur gibi duran ve milletimizi üzen İncirlik ve Kürecik üslerinin durumunu gündeme taşımaya devam ettik: “Kürecik Radarı İsrail’i böyle korudu” (18 Nisan).

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 1

İran’da uçak kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdüllahilyan hayatını kaybetti. Son olarak Esad yönetimi düştü. ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizmi saldırganlığını artırırken, Türkiye açısından pek çok güvenlik tehdidi ortaya çıktı. ABD özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerini gerecek adımlar attı. Yaptırım zabitleri, ülkemize gelerek iş insanlarımızı tehdit etti. ABD Başkonsolosluğu toplantılar yaparak, Türk iş insanlarına sopa gösterdi. Aydınlık bu konuda üreticimizin ve ihracatçımızın yanında durdu. Uyarıcı manşetler attı: “Bu haydutluğu durdurun” (27 Şubat), “Rusya ile ticareti özgürleştirin” (1 Mart).

ABD, Karadeniz’e silahlı güç yığma girişimlerini de sürdürdü. AK Parti Hükûmeti, maalesef NATO’nun genişlemesine imza attı. Bu, ABD’nin Karadeniz iştahını artırdı. Türk milleti, bu tehditleri Aydınlık’tan öğrendi: “Genişleyen NATO gözünü Montrö’ye dikti” (25 Ocak), “ABD’den Karadeniz çıkarması” (27 Ocak).

NATO yalnızca Karadeniz’de değil, Ege’de de egemenliğimizi ihlal etme girişimlerine yenisini ekledi: “NATO’dan Ege adalarının ‘ele geçirilmesi’ tatbikatı” (7 Eylül).

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 2

Ukrayna üzerinden Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümenik iddialarını güçlendirme girişimlerini ve Anayasamızı çiğneme adımlarını, kamuoyu ilk bizden öğrendi: “Ukrayna masasında egemenlik ihlali” (20 Haziran), “Patrikhane Anayasa’ya meydan okuyor” (22 Ağustos).

Doğu Akdeniz’de, Yunanistan’la normalleşme adı altında Ankara’nın sürdürdüğü suskunluk politikası bu yıl da devam etti. Fakat, Güney Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye yönelik tehditler sürdü. Güney Kıbrıs, İsrail’e de desteğini sürdürdü. Gelişmeleri Aydınlık yazdı: “Papandreu Üssü’nden İsrail’e ve Rum papazlara silah taşıyorlar” (6 Temmuz).

Bu yılın en sevindirici gelişmelerinden bir tanesi, Mavi Vatan kavramını eğitimle birleştirmemizdi: “Mavi Vatan müfredatta” (28 Nisan). Yine Aydınlık, Kıbrıs Türklerinin sesi, KKTC’nin tanınması için verilen mücadelenin önderi olmaya devam etti: “KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Aydınlık’a konuştu: 50. yılda hedef tanınma” (20 Temmuz).

Tüm bu saydığımız ABD-İsrail merkezli saldırganlığa karşı, Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Türkiye Gençlik Birliği üyelerinin verdiği eylemli yanıt, bir kez daha göğsümüzü kıvançla doldurdu: “ABD askerinin başına çuval” (3 Eylül).

Aydınlık, önümüzdeki yıl bu tek cephede Türkiye’ye yönelen tehditlerin bertaraf edilmesi, komşularımızla işbirliği olanaklarının geliştirilmesi, Mavi Vatan’ımıza sahip çıkılması, KKTC’nin tanınması için elinden gelen her şeyi yapacak.

İÇ CEPHEYİ GÜÇLENDİRMEK

Türkiye’nin 2025’te en büyük sınamalarından biri, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’nin işgal ettiği bölgelerde olacak. Burada ABD-İsrail’le karşı karşıya gelmeden bir çözüm mümkün değil. Bu nedenle de, iç cephedeki birlik çok önemli.

İç cephede birliği sağlamanın en önemli yolu, PKK’nın yasal uzantılarını ve FETÖ benzeri yapıları temizlemekten geçiyor. Aydınlık geçen yıl en çok bu konulara dikkat çekti. Özel haberleriyle gündem belirledi.

2024’te devlet zaafı maalesef devam etti. PKK’nın uzantısı DEM Parti’yi kapatmak için ayak süründü. Aydınlık uyarıcı manşetler attı: “HDP’yi kapatmayan AYM, ABD ve AB’nin şubesi oldu” (9 Ocak), “NATO’ya evet şehide rahmet” (14 Ocak), “ABD Türkiye’ye silahlı cephe açtı” (15 Ocak), “Tunceli birliktir Dersim bölücülüktür” (23 Ocak), “Bölücülerle anayasa yapılmaz” (29 Mart), “Teröristler lastik yakıyor YSK hukuku yakıyor” (5 Nisan).

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 3

Bu konuda yalnızca Anayasa Mahkemesinin yol açtığı ayak sürüme değil, hükûmet zaafı ve yıkıcı muhalefet de önemli bir rol oynadı. Gazetemiz, “İki tehlike yükselişte: Zayıf hükûmet yıkıcı muhalefet” (2 Nisan) manşetiyle uyarılırda bulundu. Fakat zaaf sürdü. Nihayetinde Cumhur İttifakı’nın bileşeni Devlet Bahçeli, DEM Parti’nin elini sıktı: “Sıkılan el PKK’nın elidir” (10 Ekim).

Aydınlık ayrıca, Türk basınında ilk kez ABD’nin seçimlere müdahalesini yazdı: “ABD’nin Türkiye seçimindeki yer altı faaliyeti” (21 Ağustos), “Strateji NED’den fonlar AB’den” (28 Ağustos).

FETÖ ile mücadeleyi sürdürürken, bazı tarikat ve cemaatlerin yeni FETÖ olacağı uyarısını yapmaktan geri kalmadık: “İsmailağa’nın içinden FETÖ çıktı” (14 Şubat), “Süleymancıların intikam metni” (7 Nisan), “Süleymancılar Diyanet’in camisine çöktü” (10 Nisan), “15 Temmuz sonraki rütbelilerin yüzde 20’si Süleymancı” (14 Nisan).

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 4

Ayrıca Avrupa Merkezli Ali’siz Alevilik bölücüğüne karşı uyarıcı yayınlar yaptık, maskelerini düşürdük: “AABF’nin topladığı deprem paraları kayıp” (8 Kasım)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son aylarda sürekli “iç cephe” vurgusu yapıyor. Fakat bir yandan da, devlet zaafını güçlendirecek adımlar atıyorlar. Önümüzdeki yıl görevimiz, iç cepheyi güçlendirmek, devlet zaafını ortadan kaldırmak, İkinci Açılım Sürecini bertaraf etmek, terörü temizlemek, yeni FETÖ girişimlerine izin vermemektir.

ÜRETİCİLERİN MİLLÎ HÜKÛMETİ

İç cephedeki zaafın bir ayağı da ekonomidir. Seçimlere müdahale eden ABD, bir Renkli Devrim’in pususundadır. Ekonomik sıkıntılar artmaktadır. Türkiye’de çalışanlar ciddi bir yoksullukla karşı karşıyadır. Bu tehlike aynı zamanda emperyalist Atlantik kışkırtmalarına zemin hazırlamaktadır. Bu zemin aynı zamanda iktidarı yerinden oynatacak zemindir.

Türkiye’de emek hareketinin yükselişi başladı. Özelleştirmelere, sendikasızlaştırmaya, insan onuruna yakışmayan maaş dayatmalarına karşı her taraf grev alanı.

Yıl boyu bu konuda uyarıcı, çözüm içeren haberler yaptık. Üreticinin, emeğin ve emekçinin sesi olduk:
“Koşar adım büyük durgunluğa” (11 Ocak), “Emekliden beş talep” (16 Ocak), “Tekellerin açgözlülüğü enflasyonu tetikliyor” (2 Şubat), “Millî maden yasası canlarımızı korur” (16 Şubat), “Üretim azaldı ithalat yüzde 90 arttı” (11 Şubat), “Enflasyon çalışma barışını tehdit ediyor” (22 Şubat), “Et ve süt üreticileri burnundan soluyor: 400 hayvanım vardı 7 tane kaldı” (22 Mart), “Güvenceli esneklik tuzağına emekçiden ret” (30 Nisan), “Madenci uyardı: İthal kömüre hayır” (30 Mayıs), “Varımızı yoğumuzu kiraya veriyoruz” (12 Haziran), “Tarlada çalıştıracak işçi bulamıyoruz” (29 Haziran), “Büyük şirketlerin aşırı kârı enflasyonu yükseltiyor” (13 Temmuz), “Polonez’e boykot” (2 Ekim)…

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 5

Talana, vurguncuya, ranta, haksızlığa, özelleştirmeye dur dedik: “Gazi Paşa sahiline beş yıldızlı beton” (8 Ocak), “Sözleşmeli er atama bekliyor” (12 Ocak), “Devlet taşeron çalıştıramaz” (29 Ocak), “Türk-İş’ten Hükûmet’e: Kamu işçisini ezdirmeyeceğiz” (30 Ocak), “İşçiye gelince iktidar da muhalefet de aynı” (6 Mart), “Çayırhan cinayeti” (28 Eylül)…

Türkiye’de önümüzdeki yıl, ekonomik zorluklar artacak. Aydınlık olarak üreticilerin, emekçilerin sorunlarını dile getirmeye, çözüm önerileri göstermeye, Üreticilerin Millî Hükûmeti’nin kurulması için çabalamaya devam edeceğiz.

YÜKSELEN KADIN YÜKSELEN TÜRKİYE

Emperyalist kuşatma yalnızca güvenlik ve ekonomide değil. Yaşam, kadın, kültür başta olmak üzere saldırı alanları çok çeşitli. Kadını toplum dışına iten, televizyon üzerinden kuşatan, erkele kadını birbirine düşüren, cinsiyetsizleştirme dayatması yaparak LGBT’yi büyüten, kültürü yozlaştıran, sosyal medyada insanları birbirine düşüren girişimlere karşı da en ön cephedeyiz. Kadının, ailenin sesi olduk. Çürümeye karşı çıktık:

“Kadın ile erkeğin arasına dikenli tel çekemezsiniz” (8 Mart), “Üretmek yetmez yönetmek istiyoruz” (12 Mart), “Donsuz medeniyet” (13 Mayıs), “Sanat eğitiminin temeline balyoz” (31 Mayıs), “Emperyalizm LGBT dayatmasıyla olimpiyatı da çürüttü” (28 Temmuz), “Cinsiyet geçişine kapı açan ilaçlar Türkiye’de serbest” (4 Ağustos), “Sosyal medyada isimsizlik engellenmeli” (11 Ekim), “TV yayınları kadına şiddeti körüklüyor” (23 Kasım)…

Bir yıl böyle geçti... Tarih yazan değil tarih yapan manşetler - Resim : 6

Yükselen kadın yükselen Türkiye’dir. Türkiye şeyhler, dervişler, müritler, mensublar ülkesi olamaz. Kadının hak ettiği yeri alacak, LGBT saldırısını püskürtecek, sanatla ülkemizi güzelleştirecek, aydınlanmayı ve laikliği pekiştirecek manşetler atmaya, gülün gülle tartıldığı bir dünya kurmaya devam edeceğiz.

Geçen yıl 7 ateşten geçtik. Önümüzde 77 ateş daha var.
Hazırız, görev başındayız.
Türk devleti ve milleti, bağımsızlık, insanlık, kamuculuk, paylaşmacılık, kardeşlik ve aydınlanma bayrağıyla tarih yazacaktır.
İnancımız tamdır.
Yeni yıl kutlu olsun.

Aydınlık Üretim emek emperyalizm