22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Bireylere karşı işlenen suçlar affedilmez' diyen AKP, o katilleri affetmişti!

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Hani şimdilerde 'Devlete karşı işlenen suçlar affedilebilir, ama bireylere karşı işlenen suçlar değil' diyen AKP, 7’şer kez müebbet alan o katilleri affetmişti!

'Bireylere karşı işlenen suçlar affedilmez' diyen AKP, o katilleri affetmişti! - Resim : 1

Bundan tam 40 yıl önce. Tarih 8 Ekim’i 9 Ekim 1978’e bağlayan gece. Daha önce hazırlanan plan gözden geçirildi. "İdi Amin" kod isimli Haluk Kırcı, Ankara Bahçelievler 15'inci sokak 56/2 adresine gönderildi. Haluk Kırcı eve gidip kapıyı dinledi. Sonra koşa koşa arkadaşlarının bulunduğu eve döndü, "içeriden 2-3 kişinin sesi geliyor," dedi.

Eylemi o akşam yapmaya karar verdiler. Zile bastılar. Kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar... İçeride Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi beş öğrenci vardı. Yaşları 20 ile 26 arasında değişiyordu:

Hacettepe Üniversitesi İstatistik bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Osman Nuri Uzunlar ve yine aynı okuldan 20 yaşındaki Latif Can.

Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi gazetecilik bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Efraim Ezgin.

ODTÜ elektrik bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Serdar Alten.

Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi öğrencisi 26 yaşındaki Hürcan Gürses.

Evde silah yoktu, saldırganların evde tek bulabildikleri, “Genç Öncü”, “Çark Başak” ve “Yürüyüş” adlı TİP’in yayın organları dergilerdi. Ve başta Aziz Nesin olmak üzere bazı ünlü yazarların kitapları...

Saldırganlar evdekilerin sayısının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. Arabada bekleyen "Reis"e danışmaya karar verdiler. Reis Abdullah Çatlı onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. Yerde yatan beş gencin yüzüne sırasıyla etere batırılmış pamuğu bastırdılar.

Tam o sırada kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. Saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi ki gecenin bu saatinde? Kapıyı açtılar. İki kişi daha gelmişti: Türkiye İşçi Partisi üyesi Faruk Erzan ve Salih Gevence. Tekrar reisleri Çatlı'ya koştular, durumu haber verdiler. Çatlı emrini verdi: "Sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin."

Araba Bahçelievler'den çıkıp süratle İstanbul-Eskişehir yoluna yöneldi. 10 dakika sonra, Balmumcu Yolu'nun 13'üncü kilometresine vardılar... İki TİP'li genç, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü. 24 yaşındaki Faruk Erzan'ın kafasına üç, 26 yaşındaki Salih Gevence'nin kafasına da üç kurşun sıktılar...

'Bireylere karşı işlenen suçlar affedilmez' diyen AKP, o katilleri affetmişti! - Resim : 2

EVİN İÇİNDEKİ VAHŞET

Gecenin vahşeti henüz bitmemişti... Saldırganlar beş solcu genci nasıl yok edeceklerini tartıştılar. Haluk Kırcı, "Ben iple boğarım," dedi. Bu teklife arkadaşları bile şaşırdı: "Sahi yapabilir misin?" Haluk Kırcı, "Denerim," dedikten sonra içeri gidip telden yapılmış bir askı getirdi. Osman Nuri Uzunlar'ı sürükleyerek mutfağa götürdü. Telle boğazını sıktı. Ancak telle boğamayacağını anlayınca gidip banyodan bir havlu aldı. 20 yaşındaki Uzunlar'ın yüzüne havluyu bastırdı... Dakikalar geçti, Osman Nuri Uzunlar havlunun altında can çekişerek öldürüldü. Haluk Kırcı ülkücü arkadaşlarına dönüp, "Bu böyle olmayacak, siz evden çıkın, ben hepsinin kafasına sıkıp çıkarım," dedi.

Haluk Kırcı silahını elleri arkadan bağlanmış yerde yatan dört gencin üzerine boşalttı...

Serdar Alten'in mide ve bağırsaklarını üç kurşun;

Hürcan Gürses'in kalp ve böbreğini üç kurşun;

Efraim Ezgin'in başını dört kurşun;

Latif Can'ın akciğerini iki kurşun parçalıyor...

Serdar Alten ölmemiştir. Acele Hacettepe Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yaralı haliyle Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Mehmet Bağış ile Emniyet 2'inci Şube Müdürü Tahsin Gürdal'a ifade verdi:

"Eve dört kişi girdi. Birinci şahıs sarışın uzun boylu, kot pantolon giymişti. İkinci şahıs, esmer geniş kafalı orta boylu kısa saçlı. Üçüncü şahıs, genç kıvırcık saçlı, 16 veya 18 yaşında. Dördüncü şahıs hakkında fazla bilgim yok." Serdar Alten, "Bizi faşistler vurdu, biz ilerici gençlerdik, bu nedenle bizi faşistler vurdu" dedi. 8 gün ölümle pençeleşti. 17 Ekim 1978'de saat 11.30'ta daha bıyıkları bile yeni yeni terlemeye başlamışken yaşama veda etti...

Haluk%20K%C4%B1rc%C4%B1%20(Soldan%20ikinci)
Haluk Kırcı (Soldan ikinci)

SERBEST KALDILAR!

Bahçelievler Katliamı'ndan yedişer kez idam alan iki hükümlüsü Bünyamin Adanalı ile aynı zamanda DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in de katili olup zamanaşımından davası düşürülen Ünal Osmanağaoğlu, AKP'nin 3. yargı paketiyle serbest bırakıldılar. Bünyamin Adanalı kafasında polis şapkasıyla tahliye oluyordu. Osmanağaoğlu'nu ise cezaevi çıkışında Balıkesir MHP İl Başkanı karşılamıştı!

Yukarıdaki bilgileri, sevgiyle, özlemle andığım Doğan Yurdakul'la birlikte arkadaşım Soner Yalçın’ın yazdıkları "Reis" adlı kitaptan aktardım.

AKŞENER’İN KONGRESİNDE!

40 yıl önce bu katliamda Haluk Kırcı ile birlikte Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz, Kadri Kürşat Poyraz, İbrahim Çiftçi ve Osman Engin yer almıştı. Katliamın tasarlayıcısı Abdullah Çatlı yakalanmadı, ya da yakalamadılar. 1996 tarihinde Susurluk kazasında öldü.

Haluk Kırcı yedi kere idama mahkum edildi. 1996’da yakalandığı gün emniyetten kaçtı. 1999’da yeniden yakalandı. 18 Mart 2004 tarihinde tahliye edildi. Ekim 2004’te Ukrayna’da yakalandı. 27 Mayıs 2010’da tekrar tahliye edildi. 8 Şubat 2011 tarihinde tekrar tutuklandı ve 4 Şubat 2015 tarihinde tahliye oldu. En son MHP içerisindeki kongre savaşlarında Meral Akşener ve diğer muhaliflerin düzenlediği kongrede görülmüştü!

'Bireylere karşı işlenen suçlar affedilmez' diyen AKP, o katilleri affetmişti! - Resim : 4

Ünal Osmanağaoğlu, 1999 yılında Kuşadası’nda yakalandı ve yedi kez idam cezasına çarptırıldı. Kemal Türkler’in öldürülmesiyle ilgili sanık olarak yargılandığı dava 1 Aralık 2010 tarihinde zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. AKP’nin “3. Yargı Paketi” olarak bilinen yasal düzenleme doğrultusunda 10 Temmuz 2012’de tahliye edildi. 30 Haziran 2014 tarihinde öldü.

Bünyamin Adanalı, 1999 yılında Pendik’de yakalandı ve yedi kez idam cezasına çarptırıldı. AKP’nin “3. Yargı Paketi” olarak bilinen yasal düzenleme doğrultusunda 10 Temmuz 2012’de tahliye edildi.

Ercüment Gedikli, 1980 yılında yakalandı. Aldığı idam cezası müebbete çevrildi ve 1991 yılındaki afla salıverildi.

Diğer faillerden Osman Engin 15 Nisan 2013 tarihinde yakalandı. Hakkındaki ceza sebebiyle cezaevine gönderildi. İbrahim Çiftçi İzmir Alsancak’ta bir kahvehanede uğradığı el bombalı saldırıda öldürüldü. Mahmut Korkmaz 1987 yılında yakalandı 1991 yılındaki afla bırakıldı. Kadri Kürşat Poyraz ise bugüne kadar yakalanamadı

Siz şimdi MHP ile İyi Parti arasındaki kayıkçı kavgasına aldanmayın!

Onların ellerine 7 TİP’li gencin kanları bulaşmıştır!

O gençleri sevgiyle, saygıyla, özlemle anıyoruz.

Serdar, Hürcan, Efraim, Latif, Osman Nuri, Faruk ve Salih’in katillerini affedenleri asla affetmeyeceğiz!