Bitlis yiğitleriyle Zeytinburnu’nda
Zeytinburnu’ndaki yerlerinde bizi havaî fişeklerle karşıladılar. 9 Mart 2024 Cumartesi akşamı Zeytinburnu’nda Bitlisliler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret ediyoruz. Büyük salon hınca hınç dolu. Vatan Partisi Bitlis Güroymak Gölbaşı Beldesi Belediye Başkanı adayı Medeni Çelik, bizi tek tek Bitlis Derneği Başkanı Şahin Tutulmuş, Başkan Yardımcıları Ahmet Çelik ve Cüneyt Çelik, Mutki Dernekleri Federasyonu Başkanı Mesut Kaynak, Kanaat önderleri Ferzende Çelik, Selahatin ve Seyfettin Çelik ve Zeytinburnu’ndaki Bitlis’li kardeşlerimizle tanıştırıyor.
Ziyarete katılan Vatan Partisi İstanbul Belediye Başkanı adayı İbrahim Okan Özkan, Zeytinburnu Belediye Başkan adayı Oktay Ekmen, USMER Başkanı Şule Perinçek, Genel Başkan Özel Kalem Müdürü Yardımcısı Oğuzhan Balkan, hepimiz bu sıcak karşılamadan mutluluk içindeyiz.
GÖZLERİ YARINLARDA ÇÖZÜM ARIYORLAR
Bitlis Kalesi niçin fethedilemez, bu yiğit insanları tanıyınca daha iyi anlıyorsunuz. İnsan sevgisiyle dolu, samimi, içi dışı bir, Türkiye’nin sorunlarını çok iyi bilen, siyasal gelişmeleri çok dikkatli izleyen insanlarla birlikteyiz.
Çiftlerini çubuklarını bırakıp gelmişler gurbete. Meralarını bırakıp gelmişler. Tütün yetiştirmek, geçim kapısı olmaktan çıkmış, sigara fabrikası kapanmış, rızklarını İstanbul’da aramaya gelmişler.
İstanbul’daki Bitlislilerin hikâyesi bir bakıma Türkiye’nin yakın tarihi. 1980 sonrasında üreticiyi kambur eden ekonominin topraklarından, meralarından, bağlarından bahçelerinden koparıp getirdiği insanlarla yürek yüreğe buluştuk.
Onlara arkada kalan 43 yılı anlatmanın anlamı yok, çünkü bütün boyutlarıyla yaşamışlar ve yaşıyorlar. Bu nedenle biliyorlar. Zorlukların da bilincindeler. Bu sistem bitmiştir yargısı, kendi hayatlarından çıkardıkları ortak saptama. Gözleri yarınlarda, umutları yarınlarda.
Çözüm arıyorlar. Ellerinden tutacak, kendilerine güven veren, onları düşünen ve seven bir yönetim olsun istiyorlar.
İSTANBUL’DAKİ ANADOLU’NUN KAYGILARI
Demli çaylar geliyor, sohbet ısınıyor. Sorular hayatın içinden çıkarılan gerçek sorular. Merâklar, çalışan ve üreten insanların merâkları. Kaygılar, İstanbul’daki Anadolu’nun kaygıları.
Siyaset alanında vaatler yarış halinde, ancak kaynaklar nerede? Vaatlerde herkesi arkada bırakanlar, inandırıcılıkta nal topluyorlar.
ÜRETİM DEVRİMİNİN KAYNAKLARI
Konular, Üretim Devriminde yoğunlaşıyor. İstanbul Belediye Başkan adayımız İbrahim Okan Özkan’la birlikte Türkiye’nin kaynaklarının ne kadar zengin olduğunu rakamlarla anlatıyoruz. Büyük para babaları, Türkiye’de elde ettikleri kazançları götürüp İsviçre, Londra, New York bankalarına yatırmışlar. Tamamı 500 Milyar dolar. Türkiye’de banka kasalarında saklanan altınların değerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıkladı, 300 Milyar Dolar tahmin ediliyor. Yalnız ikisinin toplamı 800 Milyar Dolar eder. Para onların, ama bu kaynakların yatırıma yönlendirme görevi de Devletin.
SUYUN BAŞINA GEÇMEK
Sistemin partilerinin aklı böyle köklü çözümlerde değil. İşte Vatan Partisi’nin merkezinde yer alacağı Üreticilerin Millî Hükümeti bunun için gerekli. Türkiye’nin büyük tasarruf oranını yatırıma yönlendirdiğimiz zaman, ne işsizlik kalır, ne de yoksulluk. Artan üretim, hakça paylaştırılır. Devletin ve belediyelerin de geliri artar, böylece kamu hizmeti için yeterli kaynak oluşur.
Bütün sorun, suyun başına geçmekte düğümleniyor. Türkiye’ye vatan bütünlüğünü sağlayacak ve Üretim Devrimini başaracak bir Millî Hükümet gerekli. Sohbetin sonunda bu kararda bütünleşiyoruz.
BİTLİS’TEN BAŞLAMAK
Peki nereden başlayacağız. O ki Bitlisliyiz, Bitlis’ten başlayalım. Güroymak’tan, Mutki’den, Ahlat’tan, Tatvan’dan, Gölbaşı’ndan başlayalım. İşte Güroymak’a bağlı Gölbaşı Belediye Başkan Adayımız Medeni Çelik burada. Birikimli, kültürlü, yönetme yeteneği güçlü, dürüst ve karakterli, içimizden biri.
Üreticilerin iktidarını kurma işine Güroymak’tan başlama kararında birleşiyoruz ve hep birlikte ve coşkuyla Medeni Çelik’i alkışlıyoruz.
ORADA BİR İNSAN KALESİ VAR
Bitlislilerden ayrılmak zor. Dillerinde ben yok, bencillik yok, biz var, ülke var, toplum var, insan var. Kolları herkesi kucaklıyor. Sofraları bütün insanlığın oturduğu sofra.
Bitlis’in kalesi Büyük İskender zamanında inşa edilmiş ve fethedilemiyor. Böyle yiğit ve namuslu insanların kalesi elbette fethedilemez. Çünkü orada bir insan kalesi var.