Biz olmadan bizim için asla
Değerli yöneticilerimize tekrar bir hatırlatma yapmak isterim. Yazımızın başlığında olduğu gibi yasalar düzenlenirken ve kararlar alınırken biz engellilerin olmadığı masalarda, yapılan değişikliklerin hiçbir manası ve önemi bulunmamaktadır. Lütfen bu konuyu hiçbir zaman unutmayınız ve atlamayınız. Notumuzu düşerek bu haftaki yazımıza başlıyoruz.
Engelsiz Erişim Derneği Başkanı Sn. Gökhan Güngör ile yaptığımız röportajda, derneğin detaylı bir tanıtım kitapçığı hazırladığını öğrendik. Güngör, kitapçıkta ele alınan konuların, engelli bireylerin karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri açısından tüm engel gruplarını kapsayan ortak içeriklerden oluştuğunu söyledi. Kitapçıkta yer alan konular bu doğrultudadır.
ENGELİ YARATAN BİREY DEĞİL ENGELLEYİCİ TUTUMLARDIR
“Kişiyi engelli kılan etken, fiziksel organlarındaki farklılıklar değil, toplumdaki düzenleme ve ön yargılardır.”
Örneğin kişinin gözlerinin görmemesi, okuyacağı kitaplar yalnızca mürekkep baskılı olduğunda, kullanacağı yazılımlar erişilebilir olmadığında, gideceği yerlere yalnızca kör olduğu için alınmadığında bir engel haline gelir. Sakatlığı engel haline getiren durum, kişinin bireysel özellikleri değil, çevresel düzenleme, tutum ve önyargıların oluşturduğu bariyerlerdir. Her engellinin bireysel deneyimleri ve farklılıkları gözetilmelidir. Kişinin bireysel ihtiyaçları ve çevresel koşulları arasında doğru bir bağ kurulduğunda fiziksel farklılıklar bir engellilik haline gelmeyecektir.
Engelsiz bir yaşamın inşası kişinin farklılıklarını bir engel haline getiren her türlü sınırlamaların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır. Engelsiz Erişim Derneği sağlamcı bakış açısının normal, anormal dayatmasına karşı, engellenmiş kişilerin toplumda herkesle eşit haklara sahip olduğu bir yaşam için mücadele etmeyi ana vizyonu olarak benimsemektedir. Bu alanda yapılan her mücadele, toplumu daha engelsiz hale getirecek kazanımları sağlayacaktır.
ERİŞEBİLİRLİK TEMEL İNSAN HAKKIDIR
Erişilebilirlik ürünlerin, hizmetlerin, yaşam alanlarının tüm bireyler kapsayacak şekilde tasarlanmalıdır. Engellilerin de herkes gibi faydalanabilmesi için yapılan düzenlemelerdir. Örneğin, web sayfalarında ve belgelerdeki resimlerin alternatif metinle betimlemeli olması, otobüslerde rampa bulunması, filmlerde işaret dili ve sesli betimleme seçeneklerinin bulunması erişilebilirliktir. Erişilebilirlik bir ayrıcalık değil, temel insan hakkıdır. Yaşam alanlarında erişilebilirliğin sağlanması, ekstra lüks bir masraf değil; herkes için sağlanması gereken bir standarttır. Erişilebilirlik bilincinin, toplumda ve karar vericilerde güçlendirilmesi Engelsiz Erişim Derneği’nin temel amaçlarındandır.
Eşitlik, tüm bireylerin aynı hak ve fırsatlara sahip olmasıdır. Kişilerin farklılıklarından dolayı ayrı muamelelere uğramamalarıdır. Günümüzde birçok insan, dil, din, ırkı, etnik köken, bedensel ya da zihinsel farklılıkları ve sosyoekonomik durumu nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmaktadır. Engellilere yapılan ayrımcılık da bunlardan farklı değildir. Engellilerin farklı ihtiyaçlarının bulunması ve bu ihtiyaçlarının karşılanma zorunluluğu bir ayrımcılık gerekçesi olarak kabul edilemez.
Pozitif ayrımcılık da adında da yer aldığı gibi ayrımcılıktır. Erişilebilirlik sorununu çözmek yerine çözümü öteleyen bir düşünce tarzı bulunmaktadır. Bu düşünce, Engellileri toplumdan tecrit eden düzenlemelerdir. Negatif veya ayrıcalık adıyla yapılan muamelelerin her ikisi de aynı ölçüde ayrımcılıktır ve kişinin toplumdaki eşitliğine aynı ölçüde zarar vermektedir. Örneğin; ulaşımın erişilebilir yapılması yerine ücretsiz olması, derslerin kapsayıcı hazırlanması yerine muafiyeti sağlanması eşitliği bozan ve ayrımcılığı sürdüren uygulamalardır. Kişinin toplumda eşit bireyler olarak konumlanmasını önleyecek ayrımcılık ve ayrıcalıkların her türüyle aynı ölçüde mücadele etmek, derneğin temel ilkeleri arasında yer almaktadır. Engelsiz Erişim Derneği, eşitsizlik doğuran her türlü ayrımcılıkla mücadele etmekte ve bireylerin farklılıklarından dolayı eşitsizliğe uğramadığı bir toplum için çalışmaktadır. (Devam edecek...)