Boncukçuların iflası!
Dün herkes partilerin önümüzdeki seçimlerde gösterecekleri adaylardan oluşan listeleri konuştu.
CHP’de Kılıçdaroğlu’na olan yakınlıklarına güvenip ön seçime girmeyen bazı ünlü isimler katır tepmişe döndü... Çünkü aday gösterilmediler.
***
Örneğin Umut Oran... Gençti, yakışıklıydı, çalışkandı, Kılıçdaroğlu’na sadıktı, seçmenleriyle ve dostlarıyla ters düşmek pahasına onun yaptığı, “Sandıklara tıpış tıpış gideceksiniz” açıklamasına bile tepki göstermemişti; parti içi muhalefetle poz vermekten kaçınmıştı... İyi de sonuç?
Kapı dışında!
İşin kötüsü; belki farkında değil ama uzun bir zamandır dostlarının ve seçmenlerinin gönlünde de “kapı dışında...”
Yani, bundan sonrası onun için... Siyaseten, El Fatiha!
***
Ya “Ben CHP’li değilim” diye avaz avaz bağırdığı halde, kontenjan listesinde olmamasına şaşıran Fethullahçı Milletvekili Faik Tunay’a ne demeli?
“B.kunda boncuk olduğu” konusunda en küçük bir kuşku taşımayan, burnu büyük vekillerin başında geliyor.
Hem CHP’ye, hem bu partinin kurucularına ve Atatürk’e, hem “altı ok”a saydıracaksın; hem de listelerde olmayınca “Çok yakında bildiklerimi açıklayacağım” diye tehdit yağdıracaksın!
Oh, iyi yapıyor...
Tarikatçılardan medet uman Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına az bile!
***
Kılıçdaroğlu’nun kontenjan listesinde yer almayan isimlerden biri de halen İstanbul Milletvekili olan Müslüm Sarı... Son dört yılda bunca olay oldu, kaçınız duydunuz ismini? Beyefendi yine milletvekili olmak istiyor, hem de kontenjandan... Gir ön seçime o zaman... Hayır! O da “ağa” çocuğu... O da “boncuk” tüccarı!
***
Aday gösterilmeyen isimlerden biri de Aydın Ayaydın... Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğim için selamı sabahı kesse de; eski dostum. Bana göre o da kontenjandan adaylık beklemekle, yani “boncukçuluk” yapmakla hata etti! Aday adayı olsa şansı daha yüksekti. Üstelik bu onun Kılıçdaroğlu’ndan yediği ilk kazık da değil... Bakalım ne yapacak?
***
Ve bir başka dostum Ali Özgündüz... Eski Cumhuriyet Savcısı... Genç, fişek gibi, pırıl pırıl adalet adamıydı. Kendisi laiklik yanlısı ama... Gelin görün ki geçen dönem İstanbul 3. Bölge’den Caferiler’in adayı olarak Meclis’e girdi. Arkasında yüz binlerce Caferi oyu olduğunu söylüyordu. Söylediğine kendisi de inanmamış olacak ki ön seçimlere girmedi, “boncukçuluk” yapmayı tercih etti! Sonuç, hüsran!
***
Ankara Milletvekili Sinan Aygün... Baş boncukçu! CHP’ye girişi, sadece vekil olmak içindi... AKP isteseydi; eminim önce o partiye girerdi. Zaten dört yıl boyunca CHP politikalarını savunan tek eylemin içinde olmadı. Adeta CHP’liliğini gizledi. Umudu, kontenjandan yeniden seçilmekti...
***
Siyaset yapan herkes bilmeli ki, kimsenin b.kunda boncuk yoktur...
Demokrasi dediğin, ön seçimle başlar!
“Dört dönüm bostan, yan gel yat Osman...”
Al işte... Böyle açıkta kalırsın!
ŞAFAK!
Kontenjandan tekrar aday gösterilen İstanbul Milletvekili Şafak Pavey yirmi gün önce aday olmayacağını açıklamıştı.
Hatta gazetelere demeç verip, “Milletvekili olmanın etkisizliği ile vatandaşlarımızın bizden beklentileri arasında çok büyük bir uçurum var. Bu yüzden tekrar aday olmuyorum” demişti.
Ne yalan söyleyeyim; hiç kanımın ısınmadığı bu kızcağızı, bu sözlerinden sonra ilk kez takdir etmiştim.
Ama Kılıçdaroğlu’nun “garantili teklifi”ni görünce, “milletvekili olmanın etkisizliği” önemini kaybedivermiş olmalı ki “devam” kararı aldı.
Şimdi benim oy vereceğim bölgenin, birinci sıra adayı...
İyi de ben, “vekilliğinin etkisiz olduğunu” ilan eden birine neden oy vereyim ki?
GÜNÜN SORUSU
Kemal Kılıçdaroğlu ‘nun “Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz” diyerek Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu, eğer son dakikada bir değişiklik olmadıysa MHP’den milletvekili adayı olmuş... Sorum Kılıçdaroğlu’na:
Tıpış tıpış gidip oyunu Ekmeleddin Bey’in partisine verecek misin?
AKP’YE HİÇBİR ŞEY OLMAZ!
Milletvekilliği aday listesinin açıklanmasından sonra herkes AKP’de kıyametin kopacağını düşünüyor; ben ise aynı fikirde değilim...
Bülent Arınç gibi bir iki kişi çıkar, aykırı bir şeyler söyler; sonra konu kapanıp gider...
Çünkü böyle olmak zorunda!
Aksi takdirde bu parti bölünür, parçalanır, güçsüzleşir...
Böyle olunca da bütün iplik pazara dökülür; ki...
Eski-yeni hiçbir AKP’li bunu istemez!
***
Siyaseten dalgalansa da temelindeki “çıkar birlikteliği”, bu yapıyı ayakta tutar!
O yüzden bugünkü feryatlara, sızlanmalara, tehditlere aldanmayın:
Kötülere bir şey olmaz!
GÜNÜN İSYANI (144)
İsyanım Abdullah Gül’e:
Allah Huber’ini versin de bizim Huber’imizi bırak!