Boşanan aileler ve çocukları
Günümüzde evliliklerin ömrü gittikçe kısalıyor. Tüketici toplumunun toplumumuza kazandırdığı tüketici duygular da maalesef evlilikteki sevgi, saygı, sorumluluk gibi duyguları çabuk tüketmeye başladı. Geçmiş kuşaklara oranla her şeyin çok hızla değiştiği dünyamızda eş değiştirmek de kanıksanan bir durum olmaya başladı. Değerler çökerken her şey dış görünüş ve maddi varlığa bağlı oldu. Buna hedonizm de diyoruz.
Eskiden insanlar aynı işi yaparak, aynı eşle ve aynı yerde yaşayarak bir ömrü geçirirken, şimdilerde, sık iş değiştirmek, sık ev, otomobil yenilemek, her şeyin yenisini arzulamak moda oldu. Otomobiller 2-3 yılda bir yenisi ile değiştirilirken, yeni yapılan apartmanlar, yeni giysiler, yeni ev eşyaları arzulanan yaşam biçimi oldu. Eskiden doktor, mühendis gibi meslek sahibi olmak istenir bir durumken şimdilerde ortaokul mezunu olup Instagram fenomeni olmak istenir oldu.
İŞ DÜNYASI DA İNSANI TÜKETİYOR
Bu değişimlerle ve kadının çalışıp, para kazanıp, ekonomik özgürlük kazanmasıyla birlikte toplumda bakış açıları değişti ve bu nedenle maalesef boşanmalar artıyor. Bir yandan birçok çift birbirinin zor taraflarına dayanmaya çaba göstermek istemiyor, bir yandan da yaşanmamış başka bir ilişki daha çekici gelebiliyor. Tüketici iş dünyasının ağırlaşan iş koşulları, baskıları, rekabet, çiftlerin eve yorgun ve stresli gelmeleri, ev işlerini yapmakta sorumlulukları paylaşmak istememeleri de bunlara eklenince ilişki tükeniyor.
Tükeniyor da arada çocuk veya çocuklar varsa? İşte orada büyük sıkıntı başlıyor. Çünkü çocuk sahibi olmak ciddi bir sorumluluk ve sevgi gerektiriyor. Yalnızca kendini seven, kendi keyfini düşünen bir erkek veya kadının çocuk sahibi olmaması gerekiyor ama toplumumuzda çocuk sahibi olmayana eksik gözüyle bakıldığından çiftler hazır olmadan çocuk sahibi oluyorlar.
Batı bunu çözmüş, yalnızca kendi keyfini düşünen, hedonist yapılı, çocuk sorumluluğunu almaya hazır olmayan birçok birey çocuk sahibi olmuyor. Tabii arada sorumluluğu düşünmeden çocuk sahibi olanlar var ama bunların sayısı bizim ülkemize göre az. Ülkemizde çok…
ÇOCUKLAR ARADA HARCANIYOR
Anne-baba hazır değilken dünyaya gelen bebek/çocuk kavga gürültü, kavga gürültü yanında olmuyorsa bile mutsuz enerjisi olan bir evde büyüyor. Daha sonra boşanma geliyor. O çocuğunun arızasız bir psikoloji ile büyümesini nasıl beklersiniz?
Hatta boşanmayan ama mutsuz birçok çift bile “Madem çocuğumuz var, bu evliliği yürütüyoruz, bari evde mutlu bir ortam oluşması için çaba harcayım” demiyor. Hem çocuk/lar hem de anne-baba o mutsuz, gergin ortamda yıllar geçiriyor.
Boşananlarda ise, çocuklar heder oluyor. Anne ve baba arasında sıkışan çocuklar çoğunlukla ağır ihmale maruz kalıyor. Bakımı bir ebeveyne kalan çocuk, sorumluluk, ayrılık acısı ve yalnızlık altında ezilmiş (çoğunlukla anne) ebeveyni ile aynı mutsuz ortamda yaşamaya devam ediyor. Anne ve babası yalnızlıklarını sarıp sarmalamak için derhal başka ilişkilere yönlendikleri için çocuk iyice ihmal oluyor.
Anne çocuğunu ihmal etmemek için başka bir ilişkiye girmese bile bir yandan çocuklarının sorumluluğu, bir yandan iş sorumluluğu, bir yandan yalnızlığı ile boğuşurken yaşam sevincini yitirip evde mutlu bir ortam sağlamakta güçlük çekiyor. Kısacası boşanan veya uyumsuz, mutsuz ailelerin çocuklarının işi çok zor…
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.